Danıştay 10. Daire, Esas No: 2016/14284, Karar No: 2022/297
Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2016/14284 E. , 2022/297 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2016/14284
Karar No : 2022/297
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLLERİ : Av….
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Sulama Birliği Başkanlığı
VEKİLİ : Av….
DİĞER DAVALI : …Genel Müdürlüğü / …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Davacıların müşterek çocukları …’ın 25/07/2013 tarihinde ölümünden dolayı uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık olarak toplam 2.000,00 TL maddi tazminat ile duyulan elem, acı ve ızdırap için toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararın, davacılar tarafından tazminat istemlerinin reddine ve aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması, davalı idarelerden Toroslar Sulama Birliği Başkanlığı tarafından ise lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmının düzeltilerek onanması istenilmektedir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
I- Davacılar tarafından; İdare Mahkemesince esas alınan bilirkişi raporunun, hükme dayanak teşkil etmesinin mümkün olmadığı, bilirkişi heyetinde iş güvenliği alanında uzman bir hukukçunun bulunması gerektiği, davada taraf olmayan İl Özel İdaresi ve muhtarlığı kusur izafe edilmesi gerektiği, İdare Mahkemesince taraf teşkilinin resen sağlanması ve husumetin doğru idareye yöneltilmesi gerektiği, dava idari başvuru üzerine açıldığından davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün davanın açılmasına sebep olduğu ve bu nedenle anılan idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının bozulması talep edilmektedir.
II- Davalı idarelerden Toroslar Sulama Birliği Başkanlığı tarafından; İdare Mahkemesince sadece Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesince verilen kararın düzeltilerek idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmektedir.
KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idarelerden Toroslar Sulama Birliği Başkanlığı tarafından; davacıların temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerekiği savunulmakta olup, davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve davacılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …DÜŞÜNCESİ : Davacıların temyiz isteminin kabulü ile, meydana gelen olayın ve uğranılan zararın oluşumunda davalı idareler dışında başka bir idarenin hizmet kusurunun veya kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının incelenmesini ve böyle bir hususun tespit edilmesi durumunda anılan idare veya idareler hasım mevkiine alınarak yeni bir karar verilmesini teminen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin REDDİNE,
2. …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/01/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(X)- KARŞI OY :
Bakılan dava, davacıların müşterek çocukları 21/09/2011 doğumlu …’ın 25/07/2013 tarihinde Mersin ili, Tarsus ilçesi, …köyünde bulunan türbenin yakınından geçen kanala düşerek vefat etmesinden dolayı uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; yargılama kapsamında gerçekleştirilen keşfe istinaden hazırlanan 18/03/2016 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak, …’ın ölüm olayında davacı ebeveynlerin reşit olmayan bir çocuğa refakat etmeleri gerekirken denetim ve gözetim yükümlülüğünü yerine getirmediklerinin anlaşıldığı, olayın gerçekleştiği yerin bir sulama kanalı değil, kırsal kesimde evlerin yanından akıp giden bir sulama arkı olduğu, boyutu ve kapasitesi göz önüne alındığında herhangi bir önlem alınmasını gerektirecek nitelikte olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tazminat isteminin dayanağını teşkil eden ölüm olayı nedeniyle …Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda; …Türbesinin önünden köy meydanını ikiye bölerek geçen yağmur suyu kanalının doğal dere yatağı olduğu, bu derenin, kışın yağmur yüzey sularını, evsel mutfak atık suyunu, sulama sezonunda ise sulama kanalının yüzey akış sularını taşıdığı, bu derenin …’ın ölü bulunduğu kısmının eğiminin azaldığı, dere yatağının burada 4 metre kadar genişlediği, bu kısımda rüsup (yağmur ve sel suları ile taşınıp gelen doğal malzeme) birikimi olduğu ve burada 2-3 yılda bir makinalı çalışma yapmanın zorunlu olduğu, bu nedenle, açık kalan bu kısmın üzerinin kapatılmasının uygun olmayacağı, ancak kapatılan kısmın köy meydanı halini aldığı, Ramazan ayı ve diğer dini günlerde …Türbesini ziyarete gelenlerin sayısının fazla olduğu, burada kurban kesildiği, olay gününde olduğu gibi burada iftar açıldığı, saha aydınlatmasının olmaması ve araçlar ve insanların iç içe bulunması nedeniyle burada güvensiz bir ortamın oluştuğu, alanın kapatılmayan kısmının kanal çıkışının alandan izole edilmediği, bu sahanın …Türbesi taşınmazının Köy Tüzel Kişiliğine ait olduğu, temizlik ve bakım faaliyetlerinin Köy bekçisi tarafından yapıldığı tespitlerine yer verilmiş, …Köyü Muhtarının 2004 yılında üzeri kapatılan pis su kanalının çıkış kısmındaki insanların suya düşme tehlikesini görerek önlem almadığı, …Türbesini ziyarete gelenlerin yoğunluğunu dikkate alarak köy meydanında aydınlatma, araçların park yeri v.b. düzenleme yapmadığı, bu nedenle meydana Yağmur Budak’ın ölümünde tali kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
İdare Mahkemesince, her ne kadar davalı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ve Toroslar Sulama Birliği Başkanlığı’na hizmet kusuru atfetmenin mümkün olmadığı yönündeki 18/03/2016 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmişse de; ceza soruşturması kapsamında alınan bilirkişi raporunda belirtilen ve yukarıda aktarılan hususlara ilişkin olarak herhangi bir idarenin hizmet kusurunun bulunup bulunmadığı incelenmek ve kusur izafe edilebilecek idarelerin bulunması durumunda anılan idareler hasım mevkiine alınarak bir karar verilmesi gerektiği, temyize konu İdare Mahkemesi kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.