Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5515, Karar No: 2021/2741
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5515 E. , 2021/2741 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5515
Karar No : 2021/2741
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Reklam Promosyon Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının 2016 yılının Şubat dönemine ilişkin 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca ihracat teslimlerinden kaynaklanan katma değer vergisi alacağının, katma değer vergisi ve özel tüketim vergisi borçlarına mahsuben iadesi talebinin reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun, “İhracat İstisnası” başlıklı 11. maddesinde, ihracat teslimlerinin vergiden istisna olduğu, 32. maddesinde, Kanunun 11, 13, 14 ve 15. maddeleri ile 17. maddenin (4) numaralı fıkrasının (s) bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen katma değer vergisinin, Maliye ve Gümrük Bakanlığı’nca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı, 26/04/2014 tarih ve 28923 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğin IV/A-2.1.1. Bölümünde katma değer vergisi iade alacaklarının kendilerinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve adi komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) tebliğde yazılı borçlarına mahsubunu talep edebilineceği, 04/10/2016 tarih ve 29847 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’in 12. maddesi ile de mahsubu talep edilebilecek borçlardan 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanundan doğan borçların hariç tutulduğunun kurala bağlandığı, ihracat istisnasından kaynaklı katma değer vergisi alacağının özel tüketim vergisine mahsuben iade talebinin sözü edilen tebliğ hükmüne dayandırılarak reddedildiğinin anlaşıldığı olayda, mükelleflere ihraç kayıtlı teslimleri nedeniyle 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 11. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile tanınan hakkın kullanılmasına ilişkin usul ve esasların belirlenmesi yönünden idareye verilen yetkinin, söz konusu hakkın kapsamının daraltılması amacıyla kullanılamayacağı, Tebliğde aranan diğer şartların sağlanıp sağlanmadığına ilişkin bir inceleme ve tespit yapılmaksızın “Özel Tüketim Vergisinden doğan borçlarına hariç” düzenlemesine dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğ uyarınca yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri sözü edilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/05/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.