Danıştay 9. Daire, Esas No: 2018/7070, Karar No: 2021/4759

Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2018/7070 E. , 2021/4759 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2018/7070
Karar No : 2021/4759

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnş. Müh. Topr. Mah. Alım Satım İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Davacı adına, bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle takdir komisyonu kararına dayanılarak re’sen tarh edilen 2010 yılı kurumlar vergisi ve 2010/Ekim-Aralık dönemine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı kısmen kabul eden, kısmen incelenmeksizin reddeden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunu reddeden … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı adına düzenlenen vergi tekniği raporunda, mükellefin konut satışına ait gelirine ilişkin kurumlar vergisi ve kurum geçici vergisi matrahının takdir komisyonunca takdir edilmesi gerektiği belirtildiğinden tarh edilen vergiler ve kesilen cezaların hukuka uygun olduğu iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İleri sürülen iddialar temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 14/10/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde re’sen tarhiyatın, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, “yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak” takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise “72. maddenin birinci fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haizdir.” kuralına yer verilmiştir.
213 sayılı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmış, 114. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı” hükmü yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacının, 22/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, yapılan inceleme sonucunda 21/12/2016 tarihli takdir komisyonu kararı ile matrah takdirinde bulunulması üzerine, 2010 yılı kurumlar vergisi ve 2010/Ekim-Aralık dönemine ilişkin geçici vergi ile bu vergiler üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasına ilişkin ihbarnamelerin, 28/12/2016 tarihinde davacıya tebliği üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
213 sayılı Kanunun 30. maddesi karşısında, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup, bu durumdaki bir mükellefin vergi incelemesine başlamadan önce veya vergi incelemesi devam ederken takdire sevk edilmesine ve düzenlenen vergi tekniği raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Zamanaşımı süresi içinde takdire sevk edilmekle işlemekte olan zamanaşımı süresinin duracağı 213 sayılı Yasanın 114. maddesi gereğidir.
Bu durumda, dava konusu vergi matrahının takdiri için 22/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilmesiyle duran ve sevk tarihinden itibaren bir yıl içinde takdir komisyonu kararının vergi dairesi kayıtlarına girmesiyle işlemeye devam eden zamanaşımı süresi dolmadan 28/12/2016 tarihinde tebliğ edilen ihbarnameyle duyurulan vergi ve cezanın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, tarhiyata karşı açılan davanın kısmen kabulü, kısmen incelenmeksizin reddi yolundaki Vergi Mahkemesi kararına yönelik davalının istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararının, uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmek üzere bozulması gerektiği gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir