Danıştay 8. Daire, Esas No: 2020/7804, Karar No: 2021/5899
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/7804 E. , 2021/5899 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/7804
Karar No : 2021/5899
Kararın Düzeltilmesi İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Üniversitesi Rektörlüğü …
Vekili : Av. …
Davalı Yanında Müdahil : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/07/2020 tarih ve E:2016/2966, K:2020/3259 sayılı kararının hukuka aykırı olduğu öne sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İstemin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi istemine ilişkin dilekçede öne sürülen düzeltme nedenleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uygun bulunduğundan düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Sekizinci Dairesinin 08/07/2020 tarih ve E:2016/2966, K:2020/3259 sayılı kararı kaldırılarak işin esası yeniden incelendi .
Dava, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü’ne bağlı Üroloji Anabilim Dalı’nda ilan edilen yardımcı doçent kadrosuna başvuran ve atanmayan davacı tarafından, söz konusu kadroya Dr. …’ın atanmasına ilişkin Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu’nun …tarih ve …nolu toplantısında alınan …nolu kararın iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; bilirkişi incelemesi sonucu her iki adayın dosyalarında anlamlı bir farklılık saptanmadığı ve adayların yayınlarının üroloji bilimine ve güncel üroloji pratiğine önemli katkı sağlayacak nitelikte olmadığının anlaşıldığı, idarenin takdir yetkisi kapsamında ilan edilen herhangi bir kadroya başvuran ve jüri değerlendirmesi sonucunda ataması olumlu görülen adaylar arasından söz konusu kadro için en uygun adayın tercihi konusunda yasaların tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde tercihte bulunabileceği dikkate alındığında, atanma yeterliliğine sahip olan adaylardan Dr. …’ın atanması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun “Yardımcı Doçentliğe Atama” başlıklı 23. maddesinde; “a) Bir üniversite biriminde açık bulunan yardımcı doçentlik, isteklilerin başvurması için rektörlükçe ilan edilir. Fakültelerde ve fakültelere bağlı kuruluşlarda dekan, rektörlüğe bağlı enstitü ve yüksekokullarda müdürler; biri o birimin yöneticisi, biri de o üniversite dışından olmak üzere üç profesör veya doçent tespit ederek bunlardan adayların her biri hakkında yazılı mütalaa isterler. Dekan veya ilgili müdür kendi yönetim kurullarının görüşünü de aldıktan sonra önerilerini rektöre sunar. Atama, rektör tarafından yapılır(…) b) Yardımcı doçentliğe atanmada aranacak şartlar: (1) Doktora veya tıpta uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilecek belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak, (2) Fakülte, enstitü veya yüksekokul yönetim kurullarınca, biri o dilin öğretim üyesi olmak üzere seçilecek üç kişilik bir jüri tarafından; sınava girenin kendi bilim alanında Türkçeden yabancı dile, yabancı dilden Türkçeye 150 – 200 kelimelik bir çeviriyi kapsayan yabancı dil sınavını başarmak. c) Üniversiteler, yardımcı doçentlik kadrosuna atama için bu maddede aranan asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümü’ne bağlı Üroloji Anabilim Dalı’nda açık bulunan yardımcı doçentlik kadrosuna ilişkin ilana çıkıldığı, davacı, Dr. …ve Dr. …olmak üzere üç adayın başvuruda bulunduğu, jüri olarak belirlenen Prof.Dr. …tarafından, her üç adayında uzmanlık eğitimlerini burada tamamladıkları, her üçünün de yardımcı doçentliğe atanmak için yeterli olmasının memnuniyet verici olduğu, kendi öğrencileri arasında ayrım yapmanın oldukça zor olmakla beraber diğer öğretim üyelerinin de görüşleri ile ihtisasları süresindeki davranış ve tutumları dikkate alınarak ve FEBU unvanı almasının da önemini vurgulayarak adaylardan Dr. …’ın atanmasının uygun olduğu yönünde görüş bildirildiği ve adayların akademik puanlarına değinilmediği, jüri üyelerinden Prof. Dr. …tarafından davacının 485, Dr. …’ın 257, Dr. …’ın 151 akademik puanı olduğu, Dr. …ve Dr. …’ın ayrıca FEBU unvanı almış olduğu, tüm adayların kliniklerinde yetişmiş olması dolayısıyla sadece puan değerlendirmesi değil 5 yıl süreyle kendilerini yetiştiren Üroloji Anabilim Dalı diğer öğretim üyelerinin adaylar hakkında fikirlerini tartışacağı Üroloji Anabilim Dalı Genel Kurulunda aday seçiminin yapılmasının daha uygun olacağını düşündüğü, klinikte yapılan toplantı sonrasında Dr. …’ın kliniğin geleceği açısından daha iyi olacağı görüşünün belirginleştiği ve kendisi tarafından da Dr. …’ın atanması görüşüne katıldığı yönünde görüş bildirildiği, jüri üyelerinden Prof. Dr. …’in ise davacının 610, Dr. …’ın 257, Dr. …’ın ise 151 akademik puanı olduğu, Dr. …ve Dr. …’ın ayrıca FEBU unvanı almış olduğu, adayların yayınları ve akademik etkinliği açısından ilan edilen yardımcı doçentlik kadrosu için gerekli koşulları taşıdığı yönünde görüş bildirildiği, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu’nun …tarih ve …nolu toplantısında alınan …nolu karar ile jüri raporları doğrultusunda Dr. Hasan Yılmaz’ın atamasının yapılmasının uygun olacağının rektörlük makamına arzına karar verildiği, karar doğrultusunda 05/03/2014 tarihinde alınan Rektör onayıyla Dr. …’ın atamasının yapıldığı, davacı tarafından ise Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Yönetim Kurulu’nun …tarih ve …nolu toplantısında alınan …nolu kararın iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda, FEBU’nun Avrupa Üroloji Derneği’nin yeterlik sınavı olduğu, anılan derneğin internet sayfasında “FEBU diplomasının herhangi bir yasal değeri yoktur ve bu diplomayı alanlara herhangi bir ayrıcalık tanınmaz.” yazdığı, bu nedenle herhangi bir akademik atamada adayın FEBU diploması olmasının diğer adaylardan daha yetkin olduğu veya önceliği olduğu anlamını taşımayacağı, davacının yazarlık haklarının Dr. …tarafından ihlal edildiği iddiasının oldukça ciddi olduğu, yazının dergiye gönderildiği ilk hali görme olanağı olmadığından isim çıkartılma konusunda görüş getirilemeyeceği, davacı tarafından daha sonra Prof. Dr. …tarafından isim sırasına müdahale edilerek düzeltme yapıldığı belirtildiğinden bu konunun Prof. Dr. …’e sorularak açıklığa kavuşturulması ve gerektiği takdirde üniversite bünyesinde soruşturma açılması gerektiği, her iki adayın dosyalarında anlamlı bir farklılık saptanmadığı ve yayınlarının üroloji bilimine ve güncel üroloji pratiğine önemli katkı sağlayacak nitelikte olmadığının anlaşılmasının yanı sıra idarenin takdir yetkisi kapsamında ilan edilen herhangi bir kadroya başvuran ve jüri değerlendirmesi sonucunda ataması olumlu görülen adaylar arasından söz konusu kadro için en uygun adayın tercihi konusunda yasaların tanıdığı takdir yetkisi çerçevesinde tercihte bulunabileceği, her ne kadar davacının puanı fazla ise de Dr. …’ın atanmasında bilimsel açıdan kusur olmadığının belirtildiği ve adayların puanlarının yeniden hesaplanmadığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişilerce davacının puanının daha yüksek olduğu ve herhangi bir akademik atamada adayın FEBU diploması olmasının diğer adaylardan daha yetkin olduğu veya önceliği olduğu anlamını taşımayacağı tespit edilmiş olmasına rağmen adayların birbirine yakın seviyede olması nedeniyle takdir hakkına karışılmaması gerektiğinin belirtilmiş olması ve yeniden puan hesabının yapılmamış olması bilirkişi incelemesi ile hedeflenen amaca aykırı bir durum oluşturmuştur.
Olayda; jüri üyeleri tarafından yapılan değerlendirmede, Prof .Dr. …tarafından davacının 610, Dr. …’ın 257, Dr. …’ın ise 151 akademik puanı olduğu, Prof. Dr. … tarafından ise davacının 485, Dr. …’ın 257, Dr. …’ın ise 151 akademik puanı olduğunun belirtildiği ve mahkeme bilirkişi raporunda da davacının puanının diğer adaylardan fazla olduğunun kabul edildiği görülmektedir.
İdarenin her ne kadar atama konusunda takdir yetkisi olduğu kabul edilse de; söz konusu takdir yetkisi mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri ile sınırlıdır.
Bu durumda; jüri üyelerinin görüşü ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davacının puanının diğer adaylardan bir hayli yüksek olduğunun görüldüğü ve davacının hangi gerekçelerle hangi açılardan diğer adaya oranla bilimsel olarak yeterli olmadığının tespitinin açık ve net bir şekilde ortaya konulamamış olduğu hususu dikkate alındığında; anılan kadroya idare tarafından Dr. …’ın atanmasına ilişkin işlemde ve davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …İdare Mahkemesinin …tarihli E:…, K:…sayılı kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan mahkemeye gönderilmesine, 02/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.