Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/3176, Karar No: 2021/4431

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/3176 E. , 2021/4431 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/3176
Karar No : 2021/4431

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) :…Vergi Dairesi Müdürlüğü

2- (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yeminli mali müşavir olan davacı adına, … ve Kimyasal Madde İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında üretim tasdik raporu düzenlemek suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle, 2008 yılının Mart ilâ Ağustos ve Ekim ilâ Aralık dönemlerine ilişkin özel tüketim vergileri, vergi ziyaı cezaları ve gecikme faizlerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı tarafından düzenlenen üretim tasdik raporunun değerlendirilmesinden, karşıt incelemelerin yapılmadığı, kurumun enerji sarfiyatının, taşıma işlemlerinin, fiziki yapısının, personel durumunun, tahsil edilen ve/veya yapılan ödemelerin, depolama şartlarının, satış sürecinin, banka hesaplarının, bütün defter ve belgelerinin, kapasite belgelerinin, fiili tüketim belgelerinin hazırlanma şeklinin etraflıca ve gerekli randıman hesaplarının yapılması suretiyle açıkça ortaya konulmadığı sonucuna varılmış olup yeminli mali müşavirlerin yapmış olduğu incelemenin amacının, 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrası hükmünden yararlanılması için aranılan şartların yerine getirilip getirilmediğini, aranılan şartlara uygun olarak üretimin yer ve zaman itibarıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini ve dolayısıyla bu konu ile sınırlı olmak üzere ödenmesi gereken özel tüketim vergisinin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu, bu nedenle yeminli mali müşavirlerin, gerçek durumu tespit etmek için her türlü belgeden yararlanmak ve yönetmelik çerçevesinde her türlü inceleme tekniklerini kullanmak zorunda oldukları göz önünde bulundurulduğunda, adı geçen mükellef adına tarh edilen vergi ve cezalardan davacının müteselsil sorumlu sıfatıyla sorumlu olduğu, ödeme emirleri içeriği vergi ziyaı cezaları bakımından 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 339. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulandığı görülmüş ise de Anayasa’nın 38. maddesinde belirtilen cezaların şahsiliği ilkesine göre, tekerrürün dayanağının …ve Kimyasal Madde İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin daha önceki bir fiiline ilişkin olduğu, davacının vergi ziyaına sebebiyet verilen bir fiili bulunmadığından, tekerrür dolayısıyla artırılan kısımdan davacının sorumlu olmayacağı gerekçesiyle dava konusu işlemin özel tüketim vergileri, bir kat vergi ziyaı cezaları ile cezai faize ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle arttırılan kısımlarının ise iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davalı idarece, tekerrür hükümlerinin uygulamasında hukuka aykırılık bulunmadığı; davacı tarafından, …ve Kimyasal Madde İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait borçlar nedeniyle müşterek ve müteselsil sorumluluklarının bulunmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacı tarafında savunma verilmemiş; davalı idarece istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Dava dosyasının …Bölge İdare Mahkemesinin E:…sayılı dosyasıyla birlikte incelenmesinden, dava konusu ödeme emirlerine konu vergi ve cezaların ait oldukları dönem itibarıyla davacının …Vergi Dairesi Müdürlüğüne değil, Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğüne bağlı olduğu anlaşılmaktadır. Yeminli mali müşavir olan davacının vergilerin ödenmesinden asıl borçlu şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun iddia edilmesi halinde, vergi ve cezaların ait oldukları dönem itibarıyla davacının bağlı bulunduğu Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünce işlem tesisi olanaklı olup, Batman Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödeme emri düzenlenmesinde açıklanan mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerektiği,
Davalı idarenin temyiz istemine gelince; mahkeme kararının redde ilişin hüküm fıkrası bozulduğundan, kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Yeminli mali müşavir olan davacı adına, …ve Kimyasal Madde İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında üretim tasdik raporu düzenlemek suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle, 2008 yılının Mart ilâ Ağustos ve Ekim ilâ Aralık dönemlerine ilişkin özel tüketim vergileri, vergi ziyaı cezaları ve gecikme faizlerinden oluşan kamu alacağının tahsili amacıyla müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesinde, Maliye Bakanlığının, vergi beyannamelerinin 3568 sayılı Kanun’a göre yetki almış serbest muhasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir veya yeminli mali müşavirler tarafından da imzalanması mecburiyetini getirmeye, bu mecburiyeti beyanname çeşitleri, mükellef grupları ve faaliyet konuları itibarıyla ayrı ayrı uygulatmaya, bu uygulamalara ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiş; aynı maddede, beyannameyi imzalayan veya tasdik raporunu düzenleyen meslek mensupları, imzaladıkları beyannamelerde veya düzenledikleri tasdik raporlarında yer alan bilgilerin defter kayıtlarına ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından dolayı ortaya çıkan vergi ziyaına bağlı olarak salınacak vergi, ceza ve gecikme faizlerinden mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 12. maddesinin 1. fıkrasında yeminli mali müşavirlerin, gerçek ve tüzel kişilerin veya bunların teşebbüs ve işletmelerinin mali tablolarının ve beyannamelerinin mevzuat hükümleri, muhasebe prensipleri ile muhasebe standartlarına uygunluğunu ve hesapların denetim standartlarına göre incelediğini tasdik edecekleri; 2. fıkrasında tasdik edecekleri belgeler, tasdik konuları ile tasdike ilişkin usul ve esasların; gerçek ve tüzel kişilerin mükellefiyet şekilleri, iş kolları ve ciroları, döviz kazandırıcı işlemleri, ithalat ve ihracatları, yatırımın miktarları ve nevileri ile belgelerin ibraz edileceği merciiler esas alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca çıkarılacak yönetmeliklerle belirleneceği; 4. fıkrasında ise yaptıkları tasdikin doğruluğundan sorumlu oldukları, yaptıkları tasdikin doğru olmaması halinde, tasdikin kapsamı ile sınırlı olmak üzere, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, yaptıkları tasdikin kapsamını düzenleyecekleri raporda açıkça belirtecekleri hüküm altına alınmıştır.
3568 sayılı Kanun’un 12. maddesi hükmüne dayanılarak hazırlanan Yeminli Mali Müşavirlerin Tasdik Edecekleri Belgeler, Tasdik Konuları, Tasdike İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin son fıkrasında, tasdik işlemi yapılırken aranacak asgari bilgi, şekil şartları ile tasdike ilişkin diğer usul ve esasların Bakanlıkça çıkartılacak tebliğlerle belirleneceği, yukarıda belirtilen konuların ve belgelerin tasdikine ilişkin olarak Bakanlıkça tebliğ çıkartılmadıkça, yeminli mali müşavirlerin bu konu ve belgelerle ilgili olarak tasdik işlemi yapamayacakları; 8. maddesinde yeminli mali müşavirlerin, tasdik konuları ile ilgili olarak karşıt incelemeler yapabilecekleri; 20. maddesinin 2. fıkrasında ise inceledikleri ve sonucunda tasdik raporu düzenledikleri konu ve belgelerin gerçeği yansıtmaması ve doğru olmaması halinde, ziyaa uğratılan vergilerden ve kesilecek cezalardan Vergi Usul Kanunu ve 3568 sayılı Kanun hükümleri uyarınca mükellefle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları, bu sorumluluğun yerine getirilmesinde Borçlar Kanunu’nun “Tam Teselsül” hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
Mezkur Yönetmeliğin 7. maddesinin son fıkrasıyla verilen yetkiye dayanarak çıkarılan ve yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tablolar ve bildirimlerin yeminli mali müşavirlerce tasdikine ilişkin usul ve esasların belirlendiği 30/07/1995 tarih ve 22359 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 18 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliği’nin müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde ise sorumluluğu tespit edilen yeminli mali müşavirle ilgili takibatın, yeminli mali müşavirin bağlı bulunduğu vergi dairesince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dava dosyasının …Bölge İdare Mahkemesinin E:…sayılı dosyasıyla birlikte incelenmesinden, dava konusu ödeme emirlerine konu vergi ve cezaların ait oldukları dönem itibarıyla davacının Batman Vergi Dairesi Müdürlüğüne değil, Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğüne bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer alan yasal düzenlemeler birlikte incelendiğinde; yeminli mali müşavir olan davacının vergilerin ödenmesinden asıl borçlu şirketle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun iddia edilmesi halinde, vergi ve cezaların ait oldukları dönem itibarıyla davacının bağlı bulunduğu Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğünce işlem tesisi olanaklı olup, Batman Vergi Dairesi Müdürlüğünce ödeme emri düzenlenmesinde açıklanan mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığından, davacının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmektedir.
Davalı idarenin temyiz istemine gelince;
Mahkeme kararının redde ilişin hüküm fıkrası, yukarıda açıklanan gerekçeyle bozulduğundan, kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasında sonucu itibariyle isabetsizlik bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.…Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının redde ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA
3. Kararın, iptale ilişkin hüküm fıkrasına yönelik davalı idarenin TEMYİZ İSTEMİNİN İSE REDDİNE
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
6. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir