Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/1549, Karar No: 2021/4429

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/1549 E. , 2021/4429 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1549
Karar No : 2021/4429

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı adına
… (…) Gümrük Müdürlüğü …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : Tasfiye Halinde … Tekstil Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesinin taahhüt hesabının müeyyideli olarak re’sen kapatılması üzerine ek olarak tahakkuk ettirilen vergiler ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, davacı firma adına dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem gören beyannameler için alınan teminat mektuplarının iade edilmediği ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 56. maddesi uyarınca tesis edilen herhangi bir işlem bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda, teminatlı alacakların takip ile tahsilini düzenleyen 6183 sayılı Kanun’un 56. maddesi uyarınca işlem tesis edilerek teminatın paraya çevrilmesi suretiyle vergilerin tahsili cihetine gidilmesi gerekirken, dahilde işleme izin belgesi kapsamında taahhüt hesabının re’sen kapatılması üzerine tahakkuk ettirilen vergilerin ve kesilen para cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emri içeriği para cezalarının geçici ithalat sırasında teminata bağlanmadığı, 6183 sayılı Kanun’un 56. maddesinin para cezaları için uygulanamayacağı, gümrük vergilerinin tamamının teminata bağlanıp bağlanmadığının araştırılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmının yeni bir işlem niteliğinde olduğu ve teminatlı bir alacak olmadığı hususları dikkate alındığında, 6183 sayılı Kanun’un 56. maddesi uyarınca tesis edilmiş bir işlem ile takibi mümkün değildir. Bu durumda, para cezası kararı alınabilmesi için kanunda öngörülen koşulların oluşup oluşmadığı yönünden işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiğinden temyiz isteminin kısmen kabulüyle kararın kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Davacı adına tanzimli … tarih ve … sayılı dahilde işleme izin belgesinin taahhüt hesabının müeyyideli olarak re’sen kapatılması üzerine ek olarak tahakkuk ettirilen vergiler ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238. maddesi uyarınca hesaplanarak karara bağlanan para cezalarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 108. maddesinde; serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği; 81. maddesinde, ilgili rejimin kullanılmasına ilişkin şartların, verilen izinde belirtileceği, izin hakkı sahibinin, izin verilmesinden sonra ortaya çıkan ve iznin devamını ve içeriğini etkileyebilecek olan her türlü gelişmeleri ilgili mercilere bildirmek zorunda oldukları; eşyanın şartlı muafiyet düzenlemesine tabi tutulmasının, söz konusu eşya için tahakkuk edebilecek her türlü gümrük vergilerine karşılık teminat verilmesi şartına bağlı bulunduğu hüküm altına alınmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 37. maddesinde, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu açıklanmış; 55. maddesinin birinci fıkrasında, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun ödeme emri ile tebliğ olunacağı ifade edilmiş; 56. maddesinde ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde, borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği belirtilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dayandığı hukuki ve kanuni nedenlerle gerekçesi yukarıda açıklanmış temyize konu kararın dava konusu işlemin gümrük vergilerine ilişkin kısmına dair hüküm fıkrası, aynı gerekçe ve nedenlerle Dairemizce de uygun görülmüş olup, davalı idare tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, sözü geçen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Kararın dava konusu işlemin para cezalarına ilişkin kısmına dair hüküm fıkrasına yönelik temyiz istemine gelince;
Davalı idarece temyiz dilekçesinde, ödeme emrine konu para cezasının teminata bağlanmadığının belirtilmesi karşısında, para cezasının ödeme emri ile takibi için öncelikle alınan para cezası kararının kesinleşmesi gerektiğinden, olayda, ödeme emri ile takip edilecek safhaya gelmiş bir amme alacağı bulunup bulunmadığı ve ödeme emrine itiraz sebeplerinin varlığı hususunda yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmek üzere, temyize konu kararın dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmına dair hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; dava konusu işlemin gümrük vergilerine ilişkin kısmına dair hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, dava konusu işlemin para cezasına ilişkin kısmına dair hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 04/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir