Danıştay 4. Daire, Esas No: 2021/56, Karar No: 2021/5453

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/56 E. , 2021/5453 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/56
Karar No : 2021/5453

TEMYİZ EDEN TARAFLAR : 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek aleyhlerine olan hüküm fıkralarının taraflarca bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura düzenlediği ileri sürülerek tarh edilen 2008/1 ila 12. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Mahkemesince verilen kararda; dava konusu cezalı tarhiyatların, davacının, kdv beyannamesinde beyan ettiği 1.303.571,09 TL’lik satışa isabet eden kısmı yönünden karar kesinleştiğinden, uyuşmazlığın dava konusu cezalı tarhiyatların, davacının, kdv beyannamesinde beyan ettiği 1.303.571,09 TL’lik satışa isabet eden kısmı haricinde kalan kısmına münhasır kaldığı, davacının ekonomik durumu, iştigal konusu, faaliyette bulunduğu iş açısından organizasyon gücü, yine faaliyetini yürütecek araç, gereç, makine ve çalışan sayısı ile mal ve hizmet satışlarının niteliği dikkate alındığında; gerçek mal alış ve satışları ile birlikte komisyon karşılığı sahte belge düzenlediği, kdv beyannamesinde beyan ettiği 1.303.571,09 TL’lik satışının gerçek olduğu, diğer satışlarının gerçek mal ve hizmet teslimine dayanmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığa konu cezalı tarhiyatların, davacının, kdv beyannamesinde beyan ettiği 1.303.571,09 TL’lik satışa isabet eden kısmı haricinde kalan kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDEN DAVACININ İDDİALARI : Tüzel kişi adına yapılan faaliyet nedeniyle gerçek kişiler adına mükellefiyet tesis edilemeyeceği, vergi tekniği raporunun eksik araştırmaya ve kanaate dayandığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ EDEN DAVALININ İDDİALARI : Yapılan işlemlerin yerinde ve hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması istenilmektedir.

DAVACININ SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DAVALININ SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar Danıştay bozma kararı esas alınarak verilen mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacının temyiz istemi yönünden;
Mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, Mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/01/2019 tarih ve E:2018/8969, K:2019/118 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davalı idarenin temyiz istemi yönünden;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46. maddesinde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği; 49. maddesinin 3. fıkrasında, kararların kısmen onanması ve kısmen bozulması hallerinde kesinleşen kısmın Danıştay kararında belirtileceği; 50. maddesinin 4. fıkrasında ise, Danıştay’ın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Yargılama hukuku kurallarına göre, kanun yoluna başvuranın, aleyhine kanun yoluna başvurduğu kararın bozulmasını talep etmesinde korunması gereken hukuki menfatinin bulunması zorunludur.
Dosyanın incelenmesinden, davacı adına sahte fatura düzenlediği ileri sürülerek tarh edilen 2008/1 ila 12. dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davada verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizi üzerine, Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/01/2019 tarih ve E:2018/8969, K:2019/118 sayılı kararı ile anılan Mahkeme kararının dava konusu cezalı tarhiyatların, davacının, kdv beyannamesinde beyan ettiği 1.303.571,09 TL’lik satışa isabet eden kısmının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının onandığı, dava konusu cezalı tarhiyatların, davacının, kdv beyannamesinde beyan ettiği 1.303.571,09 TL’lik satışa isabet eden kısmı haricinde kalan kısmının ise bozulduğu, bu haliyle uyuşmazlığın bozulan kısma münhasır kaldığı ve Mahkemenin temyize konu kararı ile de bozma kararına uyularak, davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Danıştay bozma kararı üzerine, uyuşmazlığın münhasır kaldığı kısım yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen Vergi Mahkemesi kararının bozulmasında davalı idarenin hukuki menfaati bulunmadığından ve onanarak kesinleşen kısım hakkında da inceleme yapılması hukuken mümkün olmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin incelenme olanağı bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine,
2.Temyize konu … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca, davacı aleyhine onanan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve … TL den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, varsa evvelce ödenen harcın mahsubundan sonra kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
5.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
6.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir