Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/4209, Karar No: 2021/4599
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/4209 E. , 2021/4599 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/4209
Karar No : 2021/4599
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Otomotiv İçecek ve Gıda Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2011/3 ila 10 ve 12. dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; olayda, mükellefin bir kısım araç alış satışlarına ilişkin faturaların, araçlara ilişkin nakliye faturası vb belge ve ödemelere ilişkin banka dekontu ve sair belgelerin incelemeye sunulan klasörlerin içeriğinde bulunmadığı, davacı kurum temsilcisinin ifadesinde bu durumun muhasebecinin hatasından kaynaklandığı, bazı araçların satışına ilişkin fatura düzenlenmesinin sehven unutulduğu, İstanbul ilinden aldıkları araçları yine İstanbul’da bulunan galerilere sattıkları için nakliye faturalarının bulunmadığının beyan edildiği, diğer firmaların ortak ve yöneticilerinin davacı kurumda da ortaklık ve yöneticilik yaptıkları, sahte fatura düzenleme ve ÖTV kaçakçılığı organizasyonu içerisinde yer alan firmalar ile davacı arasında organik bağ bulunduğu, bu firmalardan yaptığı bir kısım taşıt alımlarının sahte belge ile belgelendirildiği ve elde edilen bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı, organizasyon halinde sahte fatura düzenleyen mükelleflerden sahte damacana su, temizlik maddesi ve LCD televizyon faturası alıp yasal defterlere kayıt ederek beyan edildiği, davacının organizasyon içerisinde yer alan bazı firmalara sahte temizlik malzemesi ve LCD televizyon faturası düzenlendiği yönündeki tespitler yeterli görülerek bu tespitlere dayalı olarak yapılan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı; ayrıca, ilgili dönemde davacıya fatura düzenleyen … Otomotiv Gıda Elektronik Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti, …, … Tekstil Akaryakıt İthalat İhracat Tic. ve San. Ltd. Şti., …, … İnş. İth. Tur. Kuy. Akar. Mad. Sağ. Gıda Hayv. Tem. San. ve Ticaret Ltd. Şti., … Tur. Kuy. İç ve Dış Tic. Paz. Ltd. Şti., … hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporlarındaki tespitlerden anılan şirket ve kişilerin gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, davacıya düzenlenen faturaların faafliyet konuları ile ilgili olmadığı, davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir alım satım faaliyeti karşılığı olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; davacının kayıt ve beyanlarına aktardığı motorlu taşıt faturalarını düzenleyen … Otomotiv Gıda Elektronik Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti, …, … Tekstil Akaryakıt İthalat İhracat Tic. ve San. Ltd. Şti., …, … İnş. İth. Tur. Kuy. Akar. Mad. Sağ. Gıda Hayv. Tem. San. ve Ticaret Ltd. Şti., … Tur. Kuy. İç ve Dış Tic. Paz. Ltd. Şti. ile … unvanlı firmaların yanı sıra … tarafından davacı adına düzenlenen faturaların da sahte olduğundan bahisle isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin reddedildiği, Mahkemece verilen kararda … adlı mükellef haricinde kalan anılan 7 ayrı firma hakkında tanzim edilmiş bir takım vergi tekniği raporlarının incelendiği ancak bu raporların davacı hakkında tanzimli … sayılı vergi tekniği raporunda belirtilen vergi tekniği raporları da olmadığı (2012 yılında düzenlenmiş … ve … sayılı vergi tekniği raporları), Mahkemece incelenen … Tekstil Akaryakıt İthalat İhracat Tic. ve San. Ltd. Şti. hakkında tanzimli … sayılı vergi tekniği raporunun ise anılan firma hakkında 2009 yılında sahte belge kullanma ve defter ibraz etmeme nedeniyle düzenlenmiş rapor olduğu, raporda 2011 yılına ilişkin olarak uyuşmazlık konusu olayla ilgili herhangi bir tespitin de bulunmadığı, uyuşmazlık konusu olmasına rağmen … hakkında düzenlenmiş vergi tekniği raporunun ise hiç incelenmediği ve bu firma durumu ortaya konulmak suretiyle faturalarına isabet eden katma değer vergisi indirimlerinin reddinin hukukiliğine dair bir hüküm ihdas edilmediği gibi raporda şase numarası belli 5 adet araç için %18 oranında katma değer vergisi hesaplaması gerektiğinden bahisle %1 oranında katma değer vergisi hesapladığı belirtilerek fark tutarın dönem “hesaplanan katma değer vergisi” tutarlarına eklenmiş olmasına rağmen bu hususta da bir değerlendirme yapılmaksızın ve hüküm verilmeksizin karar ihdas edildiği, Vergi Mahkemesi kararının maddi olayın ve dava konusunun hatalı ve eksik değerlendirilmesine dayalı olarak verildiği, bu haliyle de varılan yargının doğruluğu konusunda denetleme olanağı vermediği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle Vergi Mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı hakkında yapılan cezalı tarhiyatların yasal ve yerinde olduğu belirtilerek, Bölge mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinde, idare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar vereceği, karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı vereceği, 4. fıkrasında, bölge idare mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vereceği ve bu halde bölge idare mahkemesinin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceği, 5. fıkrasında ise, bölge idare mahkemesinin, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği ve bölge idare mahkemesinin bu fıkra uyarınca verilen kararlarının kesin olduğu düzenlemelerine yer verilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 45. maddesini değiştiren 28/06/2014 tarih ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 19. maddesinin gerekçesinde, “…Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yapacak ve yine istinaf başvurusunun reddine karar verecektir. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verecektir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esasına girecek ve esas hakkında yeniden bir karar verecektir. İşin esasına girilerek yapılacak inceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilecektir. Bu durumda, istinabe olunan mahkeme gerekli işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir. Yukarıda belirtildiği gibi istinaf incelemesinde kural, ilk derece mahkemesince verilen kararda tespit edilen maddi veya hukuki eksikliklerin istinaf mercii tarafından tamamlanarak nihai kararın da istinaf mercii tarafından verilmesidir. Ancak bu kuralın bir istisnası söz konusudur. Şayet ilk derece mahkemesinin 2577 sayılı Kanun’un 14. ve 15. maddeleri uyarınca ilk inceleme üzerine vermiş olduğu bir karara karşı istinaf başvurusu yapılmış ve istinaf mercii bu başvuruyu haklı görmüş ise, istinaf mercii bu kararı bozacak ve dosyayı kararı veren mahkemeye geri gönderecektir. Bunun gibi, ilk derece mahkemesindeki davaya görevsiz ya da yetkisiz mahkeme tarafından yahut reddedilmiş ya da yasaklanmış hakim tarafından bakılmış olması hâlinde de, istinaf mercii kararı bozmak suretiyle dosyayı geri gönderecektir. Bölge idare mahkemesinin bu kararları kesindir…” açıklamalarına yer verilmiştir.
Söz konusu düzenlemeler dikkate alındığında istinaf merciinin, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine, aksi hâlde ise kararın kaldırılmasına karar vermesi, istinaf mercii tarafından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiği durumlarda ise kural olarak, mahkeme kararında tespit edilen maddî veya hukukî eksiklikler tamamlanarak nihaî karar verilmesi gerekmektedir. İstisnaî olarak da, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakıldığı hallerde ise dosyayı ilgili mahkemeye göndereceği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna istinaden re’sen tarh edilen 2011/3 ila 10 ve 12. dönemlerine ilişkin 3 kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istemiyle açılan davanın, Vergi Mahkemesi kararı ile davacı hakkında yapılan tespitlerin yerinde olduğu, bu nedenle davacı hakkındaki tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karara davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararıyla, Vergi Mahkemesi kararının maddi olayın ve dava konusunun hatalı ve eksik değerlendirilmesine dayalı olarak verildiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına ve yeniden karar verilmek üzere dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen açıklamalar bir arada değerlendirildiğinde, bölge idare mahkemelerinin, sadece ilk derece mahkemelerinin ilk inceleme üzerine verdikleri kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulması veya davaya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması hallerinde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderebileceği, bunun dışındaki hallerde ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vererek ve karardaki maddi veya hukuki eksiklikleri de gidererek işin esası hakkında yeniden bir karar vermesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda da ilk derece Mahkemesi tarafından verilen karar ilk inceleme üzerine verilmiş bir karar olmadığından veya görevsiz veya yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış bir dava bulunmadığından, bölge idare mahkemesince dava konusu cezalı katma değer vergilerinin hukuka uygunluğu yönünden bir inceleme yapılarak karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/09/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.