Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/662, Karar No: 2021/5157
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/662 E. , 2021/5157 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/662
Karar No : 2021/5157
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:.. , K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı belediye tarafından kira sözleşmesi ile gerçekleştirilen işletme hakkının kiralanması niteliğindeki kiralamalardan elde edilen gelirin kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunun done alındığı vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile aynı yılın tüm dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Kurumlar vergisi mükellefi olmayan belediyelere ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlılık arz eden ticari, sınai ve zirai işletmelerin kurumlar vergisine tabi olacağı, değinilen faaliyetlerin ticari organizasyon gerektirmesi veya amacının ticari olması durumunda da faaliyetlerin iktisadi işletme bünyesinde gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği, 2013 yılında pazar yeri, dükkan, büfe, kafeterya, yurt binası, spor tesisi gibi değişik nitelikte kullanılmak üzere düzenlenen 27 adet kira sözleşmesinin aslen işletme hakkının kiralanmasına ilişkin olduğu ve bu kiralamalar nedeniyle de bir iktisadi işletme oluştuğundan bahisle dava konusu cezalı verginin salındığının anlaşıldığı olayda, kurumlar vergisi mükellefi olmayan ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre ihale yoluyla gayrimenkullerini boş olarak kiraya veren davacı belediye tarafından elde edilen kazancın ticari, sınai ve zirai nitelikte olmadığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. maddesinde düzenlenen gayrimenkul sermaye iradı kapsamında sadece kira geliri elde edildiği ve bu gelirin de katma değer vergisinden istisna olduğu dikkate alındığında davacı adına kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve geçici vergi mükellefiyeti tesis edilemeyeceğinden, yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı ancak tahakkuk ettirilmeyeceği ihbarnamede belirtilen geçici vergi bakımından davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezası kaldırılmış, geçici vergi yönünden ise dava incelenmeksizin reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının, bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici vergi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu taşınmazların belli bir organizasyon dahilinde devamlılık arz edecek şekilde üçüncü kişilere kiralanması işleminin hukuki mahiyetinin işletme hakkının kiralanması olduğu, sözü edilen kiralama işleminin iktisadi işletmelere dâhil olmayan gayrimenkullerin kiralanmasını katma değer vergisinden müstesna tutan 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinin 4-d bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği, davacının ticari nitelik taşıyan bu faaliyetleri ile tedavül ekonomisine katıldığı açık olduğundan elde ettiği gelirin de vergilendirmeye tabi tutulması gerektiği, bu yönde emsal özelgelerin bulunduğu, vergi inceleme raporuyla saptanan matrah üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 15/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.