Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/6821, Karar No: 2021/4891

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR): Kendi adlarına asaleten, …’e
Velayeten … ve …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU :Davacılar tarafından, davacılardan …’in kan grubunun hatalı belirlenmesi nedeniyle, ilk gebeliğinin 1,5 aylık iken düşükle, üçüncü gebeliğinin bebeğin anne karnında ölmesi nedeniyle kürtajla, dördüncü gebeliğinin 3,5 aylıkken kürtajla sonuçlandığı, yaşanılan kayıpların sebebini öğrenmek üzere Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine yapılan müracaat neticesinde kan pıhtılaşması teşhisi konulduğu, bu hastalığa ilişkin tedavi başlanıldıktan sonra gerçekleşen beşinci gebeliğinde 8 aylıkken anne karnında ölen bebeğin sezaryenle ölü olarak doğurtulduğu, A Rh (+) olarak bilinen kan grubunun A Rh (-) olduğunun 11 yıl sonra belirlendiği, yıllarca çektikleri acı ve ızdırabın tek sebebinin kan grubu testinin yanlış yapılması ve sonra yapılan muayene ve kontrollerde testin yenilenmemesi olduğu, yaşanılan olaylar nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zarar karşılığı … için 100.000,00 TL, … için 30.000,00 TL ve … için 20.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 150.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda, Samsun 2. İdare Mahkemesince davanın kısmen kabulü, kısmen reddi ile …’e 30.000,00 TL, …’e 10.000,00 TL, …’e 5.000,00 TL manevi tazminatın adli yargıdaki dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacılara ödenmesi yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın kabule ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI :Davalı idare tarafından, davalı idarenin tazminle mükellef tutulması için aranan şartların gerçekleşmediği, olay hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda da hekimlere bir kusur atfedilemeyeceğinin belirtildiği, kan grubunun yanlış belirlenmesinin, yöntemin kendiliğinden gelen yöntem içi kısıtlamalardan kaynaklandığı, ilk gebeliklerde Rh uygunsuzluğunun bebeği etkilemediği, ilk bebek ile anne arasında Rh uygunsuzluğu söz konusu olsaydı davacılardan …’ın bu uygunsuzluktan etkileneceği, düşük sebeplerinin çok çeşitli olduğu, hangi sebepten gerçekleştiğini tespit etmenin imkansız olduğu, anneye trombofili teşhisi konulduğu, bu rahatsızlığın düşüklere ve bebek ölümlerine sebep olabildiği, trombofili teşhisinden hemen sonra gebe kaldığı, bu gebeliğin de gerekli tedavi yöntemleri uygulanmasına rağmen bebeğin ölümü ile sonuçlandığı, bebeğe otopsi yapılmasının anne tarafından kabul edilmediği ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davacılar tarafından, davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.