Danıştay 10. Daire, Esas No: 2019/6803, Karar No: 2021/6076

Danıştay 10. Daire Başkanlığı 2019/6803 E. , 2021/6076 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/6803
Karar No : 2021/6076

TEMYİZ EDENLER (DAVACILAR) : Kendi adına asaleten, çocukları …,
…, …, …, … ve … adına velayeten …
VEKİLLERİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

MÜDAHİLLER (DAVALI YANINDA) : 1- …
2- …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K: sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, dava açıldıktan sonra vefat eden yakınları …’e konulan subaortik membran (kalp aort kapağı bozukluğu) teşhisi sonrasında gerçekleştirilen operasyonda tıbbi hata nedeniyle sorunlu aort kapağı yerine mitral kalp kapağının ameliyat edilmesi sonucunda yakınlarının vücut sağlığının bozulduğu ve hayati tehlike yaşadığı iddiasıyla, … için 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi, … için 20.000,00 TL manevi, çocuklarının herbiri için ayrı ayrı 5.000,00’er TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 25/01/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince; davacılardan …’in yargılama devam etmekte iken 24/02/2012 tarihinde vefat etmesi nedeniyle davanın diğer davacıların talepleriyle sınırlı olarak incelendiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulunun 22/04/2015 tarihli raporu uyarınca davalı idarenin hizmet kusurunun varlığının ortaya konulamadığı ve bu nedenle davacıların manevi tazminat istemlerinin karşılanma olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava devam ederken hayatını kaybeden Navrez Güner adına 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca mirasçıların davaya aynı şartlar ve taleplerle devam etme iradelerini sunmalarına rağmen, Mahkemece eksik hüküm kurulduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI_TARAFIN_SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY :
Bakılmakta olan dava, davacılardan …’e konulan subaortik membran (kalp aort kapağı bozukluğu) teşhisi sonucu Van Eğitim ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen operasyonda tıbbi hata nedeniyle sorunlu aort kapağı yerine mitral kalp kapağının ameliyat edilmesi neticesinde …’in vücut sağlığının bozulduğu ve hayati tehlike yaşadığı iddiasıyla açılmıştır.
Dava devam ederken, davacılardan … kalp damar hastalığı nedeniyle hayatını kaybetmiş, adı geçen davacının mirasçıları tarafından 28/09/2012 tarihinde Mahkeme kaydına giren dilekçe ile … adına aynı taleplerle davaya devam etmek istediklerine yönelik beyan sunulmuş; Mahkemece de 12/03/2013 tarihinde verilen ara kararı ile …’in mirasçılarının talebi doğrultusunda davanın aynen devamına karar verilmiştir.
Bununla birlikte, İdare Mahkemesince, davacılardan …’in yargılama devam etmekte iken 24/02/2012 tarihinde vefat etmesi nedeniyle dava diğer davacıların talepleriyle sınırlı olarak incelenmiş ve ilgili hekimlere ve yardımcı sağlık personeline kusur atfedilemeyeceğine yönelik Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 1. İhtisas Kurulunun … tarih ve … karar numaralı raporu uyarınca, yalnızca davacılardan …, …, …, …, …, … ve …’in 50.000,00 TL manevi tazminat istemlerine yönelik hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararlarda bulunacak hususlar” başlıklı 24. maddesi, (e) bendinde, “Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm; tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı” kararlarda belirtilecek hususlar olarak sayılmıştır.
Aynı Kanun’un 26. maddesinde, “Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu gereği (m.599), mirasçılar mirasbırakanın ölümü ile mirası (hak ve alacaklar dahil aktifleri ve pasifleri ile birlikte) bir bütün olarak kazanmakta olup; davanın miras bırakan hayatta iken açılması kaydıyla hükmedilecek tazminat alacaklarının da bu kapsamda ölümle birlikte kendiliğinden mirasçılara geçtiği Yargıtay ve Danıştayın yerleşik içtihatlarıyla kabul edilmektedir.
Esasen, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesinde de, bu durum gözetilerek miras bırakan adına mirasçıların davaya devam hakkı tanınmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanun’un temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinde, “usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” durumunda temyizen incelenen Mahkeme kararının Danıştayca bozulacağı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; davacılardan …’in dava devam ederken hayatını kaybetmesi üzerine, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi uyarınca, mirasçılarının mirasçılık belgesi sunmak suretiyle … adına aynı taleplerle davaya devam etme iradelerini Mahkemeye sundukları ve Mahkemece de bu talebin ara kararıyla kabul edildiği görülmektedir.
Buna rağmen, İdare Mahkemesince, 2577 sayılı Kanun’un 26. maddesi uygulanmayarak ölen davacının maddi ve manevi tazminat istemi yönünden herhangi bir inceleme yapılmamış ve davaya devam iradesini sunan mirasçılar adına ölen davacının maddi ve manevi tazminat istemi yönünden hüküm kurulmamıştır.
Bu nedenle, ölen davacının 100.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat istemi yönünden, İdare Mahkemesince eksik hüküm kurulduğu sabit olduğundan, temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. … İdare Mahkemesinin davanın reddine yönelik … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesi, 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (on beş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/12/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir