Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/2518, Karar No: 2021/3537
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2518 E. , 2021/3537 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2518
Karar No : 2021/3537
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : … Odası
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/01/2021 tarih ve E:2016/12804, K:2021/180 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 31/07/2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Bitkisi Tohumlulukları Piyasasında Yetkilendirme, Denetleme ve Orman Bitki Pasaportu Yönetmeliğinin muhtelif maddelerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 20/01/2021 tarih ve E:2016/12804, K:2021/180 sayılı kararıyla;
31/10/2020 tarih ve 31290 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Orman Bitkisi Tohumlulukları Piyasasında Yetkilendirme, Denetleme ve Orman Bitki Pasaportu Yönetmeliği ile 31/07/2016 tarih ve 29787 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığı,
Bu bağlamda; davaya konu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılması nedeniyle, karar tarihinde yürürlükte bulunmayan Yönetmelik hakkında karar verilmesine hukuken olanak bulunmadığından ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek olmadığı anlaşıldığından, 21/11/2019 tarihli uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yaptırılması ve naip üye atanmasına ilişkin Daireleri kararının kaldırılarak, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, toplam 651,05 TL yargılama giderinin ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.600,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, davacı Odanın dava konusu Yönetmeliğin ilgili maddelerinin iptalini istemede doğrudan hak ve menfaatinin bulunmadığı, davanın süresinde açılmadığı, dava konusu edilen hükümlerin hukuka uygun olduğu, dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasının, bu hükümlerin hukuka aykırılığını göstermediği, davanın açılmasında idarelerinin kusurunun bulunmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2.Yukarıda özetlenen gerekçeyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Danıştay Sekizinci Dairesinin temyize konu 20/01/2021 tarih ve E:2016/12804, K:2021/180 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/12/2021 tarihinde, esasta oybirliği, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesinde, anılan Kanun’da hüküm bulunmayan hususlarda “yargılama giderleri”ne ilişkin olarak 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı öngörülmüştür. 1086 sayılı Kanun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 450. maddesiyle yürürlükten kaldırılmış olup, 6100 sayılı Kanun’un 447. maddesinde “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” hükmü yer almıştır.
6100 sayılı Kanun’un “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri” başlıklı 331. maddesinin 1. fıkrasında da “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” kuralı yer almaktadır.
Temyiz başvurusuna konu kararda, dava konusu Yönetmeliğin yürürlükten kaldırıldığından söz edilerek davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle, işin esasına girilerek haklılık/haksızlık değerlendirmesi yapılmaksızın karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesine rağmen, davalı idare aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği görülmektedir.
Bu durumda; konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı kararıyla neticelenen davada, tarafların davanın açıldığı tarihteki haklılık durumları belirlenip buna göre yargılama giderleri konusunda hüküm kurulması gerekirken, böyle bir değerlendirme yapılmaksızın, davanın açılmasına davalı idarenin sebebiyet verdiği gerekçesine dayalı olarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı idareye yükletilmesine hükmedilmiş olduğundan, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile temyiz başvurusuna konu kararın bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.