Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/2268, Karar No: 2021/3380

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2268 E. , 2021/3380 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2268
Karar No : 2021/3380

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 23/12/2020 tarih ve E:2016/43468, K:2020/5996 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve …. sayılı kararının iptali ve 668 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Anayasa’ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 23/12/2020 tarih ve E:2016/43468, K:2020/5996 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ile davacının Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmemiş,
“Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …. Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamından yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacının eşi hakkında düzenlenen “ByLock Tespit Tutanağı”ndan, davacı tarafından eşi adına kayıtlı … GSM numarasından, …. IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve … tarihleri arasında ByLock uygulamasına … kez bağlantı kurduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına ve diğer hususlara yönelik tanık ifadelerinin ve davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
FETÖ/PDY terör örgütünün HSK’da etkin olduğu dönemde yargıda önemli bir makam olan Cumhuriyet Başsavcılığına atanmasının, yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Diğer taraftan, davacı tarafından 26/07/2018 tarihli birinci savunmaya cevap dilekçesinde dava konusu karara karşı yapmış olduğu yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin işleminde iptaline karar verilmesi isteminde bulunulmuş ise de, yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararın iptali istemi davayı genişletme yasağı kapsamında kaldığı değerlendirilmekle bu hususta karar verilmesine imkan bulunmadığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, … idari yaptırım tasarrufuna … tarihinde … sayılı Kanun koşulları ile başladığı için devamının aynı şekilde getirilmesi gerektiği, olağanüstü hal hukukunun 23/07/2016 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle dosyada uygulanmaması gerektiği, dava konusu işlemden önce kendisine savunma hakkı verilmediği, meslekten çıkarma kararının şahsına yönelik kişiselleştirme içermediği, HSK’nın bağımsız olmadığı, tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği, makul sürede yargılanma, adil yargılanma, gerekçeli karar, özel hayata saygı, eğitim ve mülkiyet hakları ile kanunsuz suç ve ceza olmaz ve suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği, aleyhine beyanda bulunan tanık ile aynı yerde görev yapmadığı ve kendisini tanımadığı, bu tanığın Ağır Ceza Mahkemesinde verdiği beyanda kendisini tanımadığını ve daha önce vermiş olduğu beyanının doğru olmadığını ifade ettiği, daha önceki dönemlerde iki kez Başsavcı olarak atandığı, bu dönemlerde örgütün HSK’da bir etkinliğinin bulunmadığı, dolayısıyla örgütün HSK’da etkin olduğu dönemde … olarak atanmasının aleyhine delil olarak kullanılamayacağı, ByLock programını indirmediği ve kullanmadığı, kullandığına ilişkin … ID, kullanıcı adı, tespit ve değerlendirme tutanağı olmadığı gibi, şifre, mail, konuşma, mesaj, iletişim iddiasının bulunmadığı, hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edilen ByLock uygulamasına dair delillerin yasak delil niteliğinde olması nedeniyle adli işlemlere dayanak yapılamayacağı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 23/12/2020 tarih ve E:2016/43468, K:2020/5996 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 29/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir