Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/2069, Karar No: 2021/3232
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2069 E. , 2021/3232 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2069
Karar No : 2021/3232
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2021 tarih ve E:2016/57367, K:2021/242 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2021 tarih ve E:2016/57367, K:2021/242 sayılı kararıyla;
Davacının, 6749 sayılı Kanunun 3. maddesi ile ilgili Anayasa’ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; “Maddi Olay ve Hukuki Süreç” ile “İlgili Mevzuat”a yer verilmiş; “Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç”, “FETÖ’ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler”, “Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü”, “Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği” başlıkları altında genel; “Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi” başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:… , … sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararı ile, “… hükmün “B” bendinin TCK’nın 62/1.maddesinin uygulanmış olduğu bentte bulunan “7 YIL 1 AY” ibaresinin yerine “6 YIL 13 AY” ibaresinin eklenmesine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 280/1-a ve 303. maddeleri uyarınca düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, hükmün sanıkla ilgili “B” bendinin ikinci fıkrasındaki “3713 sayılı yasanın 5. maddesi” ibaresinin çıkartılarak yerine “3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi” ibaresinin eklenmesi suretiyle” istinaf başvurusunun (düzeltilerek) esastan reddine karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen “ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı”nın incelenmesinden, davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı, davacının adına açıkça yer verildiği görülen örgütsel faaliyet kapsamındaki ByLock yazışma içerikleri ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, ByLock programını kullandığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına, sınavlara örgütün hâkim-savcı çalışma evlerinde hazırlandığına, hâkim adaylığı döneminde örgüt evlerinde kaldığına, örgüte ait çalışma evlerinde ve mülakat evlerinde “murakıp” olarak görev aldığına, örgüt adına himmet topladığına, 2014 yılı HSK üye seçimlerinde örgütün sözde “bağımsız” adaylarını desteklediğine ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının 20/07/2016 tarihinde … M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş yaptığı sırada yapılan üst aramasında … seri numaralı 1 doların ele geçirilmiş olmasının, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemden önce kendisine savunma hakkı verilmediği; önce görevden uzaklaştırıldığı ancak 2802 sayılı Kanun’a göre bunun devamı getirilmeden dava konusu işlemin tesis edildiği, yasaların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği; davalı idarece gönderilen savunmalarda bireyselleştirmede esas alındığını ileri sürdüğü belgelerin meslekten çıkarmadan sonra tesis edilen işlemler olduğu, davalı idarece dava konusu işlemde kişiselleştirme yapılmadığı; tarafsızlık ilkesinin ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; ByLock programını kullanmadığı, hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edildiğinden ByLock uygulamasına ait delillerin yargılamada kullanılamayacağı; ByLock kullanımının somut deliller ile ortaya konulamadığı; yasa dışı bir örgütle tespit edilen irtibata dayanılarak idari ceza verilebilmesinin, örgütün yasa dışı olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararıyla sabit olmasına bağlı olduğu, örgütün bu yönünü bilmeyenler için suç ve cezaların geriye yürütülemeyeceğinden ceza verilemeyeceği, ihraçlarda geçmişteki değil bugünkü bağın ortaya konulması gerektiği, Daire kararında bu husus gözetilmediğinden masumiyet karinesinin ihlal edilmiş olduğu; Tetkik Hâkimi’nin görüşleri tarafına tebliğ edilip görüşü alınmadan karar verildiği için çekişmeli yargılama ilkesine aykırı bir yargılama yapıldığı; özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği, uygulanan yaptırımın dayanağının temelsiz olduğu; HSK kararında demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair bir cümle bulunmadığı hâlde, Dairenin bu hususu idarenin yerine geçerek denetlediği, idari karara gerekçe yaptığı; OHAL döneminde alınan tedbirlerin geçici oluşu ilkesinin Dairece ihlal edilerek hukuka aykırı karar verildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 12/02/2021 tarih ve E:2016/57367, K:2021/242 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 22/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.