Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu, Esas No: 2021/1862, Karar No: 2022/31
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1862 E. , 2022/31 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1862
Karar No : 2022/31
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Madencilik Nakliyat ve Ticaret AŞ.
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …. Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2020/728, K:2020/3696 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ön izin süresinin imar planları onaylanıncaya kadar dondurulması ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 75. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin iptali için davacı şirket tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemi ile Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 75. maddesinin 1. fıkrasının “Ön izin döneminde süre dondurulmaz.” şeklindeki son cümlesinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16/12/2020 tarih ve E:2020/728, K:2020/3696 sayılı kararıyla;
İstanbul Defterdarlığınca, İstanbul ili, Kartal ilçesi, … Mahallesinde bulunan … ada, … parsel sayılı 35.371 m2’lik taşınmazın 12/02/2014 tarihinde gerçekleştirilen 30 yıl süreli irtifak hakkı ihalesinin 2.175.000,00-TL bedelle davacı şirket üzerinde kaldığı; Maliye Bakanlığının … tarih ve … sayılı oluru ile anılan ihalenin onaylanması üzerine, söz konusu taşınmaz üzerinde, konut hariç olmak üzere, turizm, eğitim, sağlık, sanayi, sosyal ve kültürel amaçlı yapı ve tesisler yapılarak bu amaçla kullanılmak kaydıyla, ileride lehine irtifak hakkı tesis edilecek yatırımcıya fiili kullanım olmaksızın, tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi, uygulama projelerinin hazırlattırılması ve onaylattırılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi, ilgili kurum ve kuruluşlardan gerekli izinlerin alınabilmesi amacıyla, 25/03/2014 tarihinde davacı şirket ile 1 yıl süreli ön izin sözleşmesi imzalandığı;
Davacı şirket tarafından, kusurları olmamasına rağmen kurumlarda yaşanan gecikmeler sebebiyle işlemlerin ön izin süresi içerisinde tamamlanamaması nedeniyle davalı idareden ön izin süresinin 1 yıl daha uzatılması talebi üzerine davalı idarece ön izin süresinin 05/03/2015 tarihinden itibaren 1 yıl uzatıldığı;
Davacı şirket tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İmar ve Bayındırlık Komisyonunun … tarih ve … sayılı kararı ile, 1/5000 ölçekli Kartal Merkez Nazım İmar Planı teklifinin onaylandığı, söz konusu plana askı sürecinde gerekli düzeltmelerin yapılması amacıyla itirazda bulunulacağı, ancak planların askıya çıkarılmadığı, ön izin süresi içerisinde askı işlemlerinin sonuçlanmayacağı belirtilerek ön izin süresinin 1 yıl daha uzatılması istemiyle 21/09/2016 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun, davalı idarece cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla dava konusu işlemin iptaline karar verildiği; davalı idarece istinaf başvurusunda bulunulması üzerine …Bölge İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği;
İstanbul Valiliği Defterdarlık Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Kartal Emlak Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı yazısıyla, 3. yıl için hesaplanan ön izin bedelinin … İdare Mahkemesinin karar tarihi olan 23/11/2017 tarihinden itibaren ödeme tarihinde hesaplanacak gecikme bedeli ile birlikte ödenmesi suretiyle ön izin sözleşmesinin 23/11/2017 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle uzatılacağı hususunun davacı şirkete bildirilmesi üzerine, davacı şirketin 09/05/2018 tarihli yazısıyla, davalı idareden ön izin süresinin 324 no.lu Milli Emlak Genel Tebliği’nin 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca dondurulmasının talep edildiği;
İstanbul Valiliği Defterdarlık Anadolu Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Kartal Emlak Müdürlüğünün … tarih ve …sayılı yazısıyla, ön izin süresinin durdurulmasının mümkün olmadığı, üçüncü yıl ön izin bedelinin gecikme faiziyle birlikte ödenmesi, aksi takdirde ön izin sözleşmesinin feshi yoluna gidileceğinin davacı şirkete bildirildiği;
Davacı şirket tarafından, ön izin süresinin kamudan kaynaklanan mücbir sebepler ortadan kalkıncaya kadar dondurulması için 10/10/2019 tarihinde yapılan başvurunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğünün … tarih ve … sayılı işlemiyle reddi üzerine, anılan işlemin ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin 75. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı;
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 74. maddesi, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesi, 4. maddesinin 1. fıkrasının (r) bendi, 75. maddesi, 76. maddesinin 4. fıkrasında yer alan hükümlere yer verilerek,
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 75. maddesinin 1. fıkrasının “Ön izin döneminde süre dondurulmaz.” şeklindeki son cümlesi yönünden:
Yönetmeliğin 75. maddesinde, irtifak hakkı veya kullanma izni ihalesi üzerinde kalan yatırımcıya bir yıla kadar verilen ve dört yılı aşmayacak şekilde uzatılabilen, ancak dondurulamayan ön izin süresi içinde, yatırımcı tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmesi, yükümlülüklerin ilgilinin kusuru dışında yerine getirilmesinin mümkün olamayacağının anlaşılması veya ön izin sahibinin sözleşme süresi sona ermeden taahhüdünden vazgeçmesi hâlinde yapılacak işlemlere, Yönetmeliğin 76. maddesinin 4. fıkrasında ise, irtifak hakkı lehdarı veya kullanma izni sahibinin kusuru dışında kamudan kaynaklanan, hakkın tamamen kullanılmasını ve işin yürütülmesini en az otuz gün süreyle engelleyen hukuki veya fiili bir imkânsızlık durumunun ortaya çıkması ya da mücbir sebeplerin varlığı hâlinde, irtifak hakkı lehdarı veya kullanma izni sahibinin talebi üzerine irtifak hakkı veya kullanma izni süresinin, kamudan kaynaklanan fiili veya hukuki imkânsızlık durumunun veya mücbir sebeplerin ortadan kalkmasına kadar geçecek süre kadar dondurulacağına ilişkin kurallara yer verildiği;
Bu bağlamda, anılan Yönetmelik’te, irtifak hakkının kurulmasından sonra ortaya çıkacak benzer durumlarda ilgiliye tanınan haklardan farklı olarak, ön izin süresi içerisinde yükümlülüklerin ilgilinin kusuru dışında yerine getirilmesinin mümkün olamayacağının anlaşılması hâlinde, idareye yapılacak başvuru üzerine ön izin sözleşmesinin feshedilmesi ve teminat ile kalan süreye ilişkin ön izin bedelinin iadesi hususunda düzenlemelere yer verildiğinin görüldüğü;
Ön izin sözleşmesinin tarafı ile irtifak hakkı sahibi arasında, hak ve yükümlülükler açısından mevzuattan kaynaklanan bu farklılığın, esasen, irtifak hakkı kurulmadan veya kullanma izni verilmeden önce, tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için idarece verilen izni ifade eden ön izin müessesesinin amacının ve irtifak hakkının kapsamının doğal sonucu olarak ortaya çıktığı;
Ön izin sürecinde amaç, taşınmazın irtifak ya da kullanma iznine hazırlanması olduğundan, bu aşamada “hakkın kullanımını engelleyecek” zararların doğması hâlinde bunların giderilmesinin de ön izin sürecinin bir parçası olduğu; ancak, verilen süreler içinde giderilemeyen sorunların bulunması hâlinde ise taşınmazın irtifak ya da kullanma iznine uygun olmadığı sonucuna varılacağından, bu sürecin dondurulmasının da bir anlamının olmayacağı;
Bu itibarla, yatırımın gerçekleşmesi için gerekli işlemlerin yapılması amacıyla bir yıllığına tanınan ve gerektiğinde dört yıla kadar uzatılabilen ön iznin, anılan işlemlerin yerine getirilmesinde meydana gelecek gecikme ve aksaklıkların bertaraf edilmesi için öngörüldüğü, söz konusu iş ve işlemlerin ön izin süresi içinde yerine getirilmesinin ilgilinin kusuru dışında mümkün olamayacağı durumlarda ise, ilgilinin ön izin sözleşmesiyle bağlılığını ortadan kaldırmaya dönük olarak sözleşmenin feshine imkân tanınarak ve ilgilinin kusuru bulunmadığından teminat ile kalan süreye ilişkin ön izin bedeli iadesinin mümkün olduğu dikkate alındığında, anılan Yönetmeliğin 75. maddesinin 1. fıkrasının son cümlesinde hukuka aykırılık bulunmadığı;
Davacı şirket tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve …sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü işlemi yönünden:
Davacı tarafından, ön izne konu alanı da kapsayan imar planlarının öngörülen süre içinde tamamlanamamasında şirketlerinin herhangi bir kusuru olmadığı, üzerlerine düşen tüm yükümlülüklerin yerine getirildiği, ödemelerin zamanında yapıldığı, fiili imkânsızlık hâlinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Kartal Belediye Başkanlıklarının, şirketleri tarafından yapılan başvurulara net bir cevap vermeyerek iş ve işlemlerini zamanında yerine getirmemesinden kaynaklandığı, bu nedenle, şirkete verilmiş olan ön izin süresinin dondurulması gerektiği ileri sürülmekte ise de; ön izin müessesinin, taşınmazın yatırıma uygun hâle getirilmesi için yapılması gereken tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi gibi işlemlerin yerine getirilebilmesini sağlama amacına yönelik olması, ilgili mevzuat uyarınca, lehine irtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek yatırımcıya, gerekli hazırlık işlemlerinin yapılabilmesi için bir yıla kadar ön izin verilebileceği ve gerekmesi hâlinde bu sürenin dört yıla kadar uzatılabileceği gibi, ön izin süresi içinde yükümlülüklerin ilgilinin kusuru dışında yerine getirilmesinin mümkün olamayacağının anlaşılması hâlinde ise, başvuru üzerine sözleşmenin feshedileceği ve ön izin aşamasında verilen sürenin dondurulmasının da mümkün bulunmaması nedeniyle, bu yönde tesis edilen işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğe konulmuş olan ön izin döneminde sürenin dondurulamayacağı kuralının hiçbir üst normda mevcut olmadığı; kamu kurumlarının iş ve işlemlerini zamanında yerine getirmemesinden kaynaklı olarak mağdur oldukları, şirketlerinin bu duruma müdahale ederek durumu değiştirerek sonuç alma güç ve iradesinden yoksun olduğu, Kamu Taşınmazlarının Turizm Yatırımlarına Tahsisi Hakkında Yönetmelik uyarınca ön izin ve kesin izin dönemi de dâhil olmak üzere kamudan kaynaklanan nedenlerle süre dondurulduğu hâlde, hiçbir kanunda düzenlenmemiş olmasına rağmen Yönetmeliğin davaya konu 75. maddesinde ön izin döneminde sürenin dondurulamayacağının belirtildiği, her iki Yönetmeliğin de kamu taşınmazlarını kapsadığı, şirketlerinin kusuru olmaksızın kamudan kaynaklanan imkânsızlıklar nedeniyle ön izin süresi etkin kullanılmadığından sürenin dondurulmasının gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan;
“a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması” sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 16/12/2020 tarih ve E:2020/728, K:2020/3696 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 19/01/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.