Danıştay 8. Daire, Esas No: 2022/1600, Karar No: 2022/1629

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2022/1600 E. , 2022/1629 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1600
Karar No : 2022/1629

TEMYİZ EDEN (DAVALI YANINDA MÜDAHİL) : …
VEKİLİ : Av. …

DİĞER DAVALI : …Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…, T:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, İstanbul Barosu’na kayıtlı Av. …(…) hakkında soruşturma izni verilmemesine ilişkin 16/01/2018 tarihli Adalet Bakanlığı Olur’unun iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; üüncü kişi konumundaki Avukat … ile şikayet edilen müdahil arasındaki işbirliği ve iş ortaklığı dikkate alındığında, şikayet edilen avukat ile işvereni Avukat …’ın menfaatlerinin paralellik arz ettiği, öte yandan, haklarında satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati tedbir talepli tapu iptali ve tescil davası açılan davalılardan (anılan taşınmazın hissedarları olan) …’ün 16/06/2009 tarihinde, …’un 25/09/1998 tarihinde, …’ün ise 05/09/2008 tarihinde vefat ettiklerinin görüldüğü, müdahil tarafından, her ne kadar müteveffa hissedarlar ile şikayet edilen arasında vekalet ilişkisi olduğu ve bu vekaletnameye istinaden iş ve işlemler yapıldığı ileri sürülse de, vekalet ilişkisinin tarafların herhangi birinin ölümü ile son bulacağı, dolayısıyla sona eren vekalet ilişkileri üzerine, işbu vekaletnameler üzerinden hukuki muameleler yapılmasının olanaklı olmayacağı, hükümsüz olan vekaletnamelere istinaden tesis edilen işlemlerin sakat işlemler olacağı, bu hususların meslek mensubu bir avukat tarafından bilindiği yahut bilinmesi gerekeceği, dolayısıyla kendisinden bilinmesi gerekenin aksine hareket eden, faaliyet gösteren, eylemlerde bulunan kişinin de iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğinin açık olduğu, bu durumda, Avukat …’ın davacı taraf olduğu, davalı tarafta ise müteveffa …, …ve …’ün yer aldığı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu kayıtlarının iptali ve tescili üzerine görülen davaya, şikayet edilen müdahilin eski tarihli vekaletnamelerden istifade ederek davayı kabul etmesi, ardından vekillikten istifa etmesi hususunda iyiniyetli olmadığı, bu noktada şikayet edilenin TBB Meslek Kurallarına ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na aykırı davrandığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı ve müdahil tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 6. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine, kesin olarak karar verilmiştir.
Davalı yanında müdahil tarafından anılan karar temyiz edilmiştir. …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…; K:…, Temyiz No: …sayılı kararıyla, temyiz talebinde bulunulan kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı yanında müdahil tarafından; …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesi’nin temyiz isteminin incelenmeksizin reddine ilişkin kararının, hukuka ve usule aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 48. maddesinin 6. fıkrasında temyiz isteminin kesin bir karar hakkında olması halinde kararı veren merci tarafından temyiz isteminin reddine karar verileceği, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde temyiz edilebileceği, aynı maddenin 7. fıkrasında ise temyiz istemi üzerine dosya kendisine gelen Danıştay dairesi tarafından temyiz isteminin kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hallerde ilgili maddenin 6. fıkrasında sözü edilen kararın kesin olarak verileceği kurala bağlanmıştır.
Aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde ise; bölge idare mahkemelerinin madde metninde sayılan davalar hakkında verdikleri kararların Danıştay’da, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.
Olayda, dava konusu uyuşmazlığın 2577 sayılı Kanun’un 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan ve temyiz yolu açık bulunan davalar arasında yer almadığı anlaşıldığından, Bölge İdare Mahkemesinin temyize konu kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…, Temyiz No:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından iadesine,
4. Kesin olarak, 11/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir