Danıştay 8. Daire, Esas No: 2021/8028, Karar No: 2022/50

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/8028 E. , 2022/50 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/8028
Karar No : 2022/50

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Üniversitesi Rektörlüğü – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, …Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Yazılımı Anabilim Dalı yardımcı doçent kadrosuna atanmamasına ilişkin …tarih ve …sayılı işlem ile bu kadroya Dr. …’ın atanmasına ilişkin …Üniversitesi Rektörlüğü işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; yardımcı doçentlik için başvuran adayların durumunu incelemek üzere belirlenecek üç kişilik jüri içerisinde ilgili birimin yöneticisinin olması zorunluluğunun bulunduğu görülmekle birlikte, jüri üyelerinden Prof. Dr. …’in Yazılım Mühendisliği Anabilim Dalı Başkanı olduğu ve birim yöneticisi olarak jüri heyetinde görevlendirildiği, buna karşılık anılan jüri üyesinin Dr. …ile geçmişte ortak çalışma yaptıkları ve yüksek lisans tez öğrencisi olduğu, bu durumun, adı geçen tarafından yapılan değerlendirme sonucunun her zaman tartışılmasına yol açabileceği, objektiflik yönüyle olumsuz intibalara sebebiyet verebileceği gibi öte yandan anılan birimin yöneticisi sıfatıyla ilgili Bölüm Başkanının da görevlendirilebileceği hususu da dikkate alındığında, objektif olarak teşekkül ettirilmeyen değerlendirme jürisi raporuna dayanılarak tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İstinaf” başlıklı 45. maddesinde, “1) İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir…3) Bölge idare mahkemesi, yaptığı inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir…6) Bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararları kesindir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “Temyiz” başlıklı 46. maddesinde; “Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983 tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara karşı açılan davalar.” hükümlerine yer verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık, …Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Yazılımı Anabilim Dalına bir adet yardımcı doçent alımına dair 14/04/2015 tarihli ilan üzerine davacı ile birlikte üç adayın başvuruda bulunduğu, 2547 sayılı Kanunun 23. maddesi gereğince oluşturulan 3 kişilik jüri üyelerine adayların eserlerinin gönderildiği, adaylar arasında bir sıralama yapılmasının istendiği, jüri üyelerinden biri tarafından davacının birinci sırada bu kadroya atanması gerektiği yolunda görüş bildirildiği, diğer iki jüri üyesinin ise Dr. …’ın atanması yolunda görüş bildirildiği, anılan kadroya Dr. …’ın atanmasına karar verildiği, davacının yardımcı doçent kadrosuna atanmamasına ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin ve Dr. …’ın söz konusu yardımcı doçent kadrosuna atanmasına ilişkin işlemin iptali isteminden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda, temyiz istemine esas teşkil eden kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinde tahdidi olarak sayılan davalardan hiçbirine uymadığı, Bölge İdare Mahkemesinin temyiz yolu açık olmayan “kesin” kararlarından olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin incelenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1- TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2- Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
Kesin olarak, 18/01/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir