Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/5505, Karar No: 2022/2027
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/5505 E. , 2022/2027 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5505
Karar No : 2022/2027
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. … – Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, İdil İlçesi, … Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği’nin 17. maddesi ç/9 bendi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararla; dava konusu edilen işlem tesis edilmeden önce davacının savunmasının alınmadığı, davacının göreve gitmeyeceği beyanlarını içeren bilgi alma tutanağının görevin icrasından önce tutulduğu, fiile ilişkin savunma olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle davacıya uygun süre verilerek savunma imkanının tanınmadığı açık olduğundan, Anayasa ile teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanması suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği, öte yandan, Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında yer verilen “İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” hükmü uyarınca hukuka aykırı bulunan dava konusu işlem nedeniyle davacının yoksun kaldığı parasal haklarının tazmini gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, işlem nedeniyle yoksun kalınan maaş ve parasal haklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının Şırnak İli, İdil İlçesi, … Köyünde BTÖ mensuplarına karşı düzenlenen operasyonlara katılmak üzere 16/02/2016 tarihinde görevlendirildiği halde operasyona katılmayacağını bildirdiği ve kendisine zimmetle teslim edilen silah ve mühimmatı da karakola getirerek teslim ettiği, davacının operasyona katılmamasına ilişkin ifadesinin alındığı, ifadesi alınırken disiplin suçunu oluşturan eyleminin açık bir şekilde belirtildiği, davacının ifadesinde göreve gitmek istemediğini, bu sebeple kendisine teslim edilen silah ve mühimmatı karakola getirerek bıraktığını, bu konuyla ilgili ekleyeceği başka bir hususun bulunmadığını beyan ettiği, ifadesinde açıkça göreve gitmek istemediğini ve ekleyeceği başka bir hususun bulunmadığını beyan eden davacının ayrıca savunmasının alınmamış olmasının dava konusu işlemi sakatlamayacağı sonucuna ulaşıldığından, sübuta eren kontrol, genel arama, iz sürme gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağırmasına rağmen göreve katılmamak fiili sebebiyle davacının görevine son verilmesine ilişkin olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yönde verilen idare mahkemesi kararında ise hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle davalı idarenin istinaf başvurusunun kabulüne, Mardin 1. İdare Mahkemesi’nce verilen kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının kanuna aykırı olduğu, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği’nin 18. maddesinde savunma alınmadan disiplin yaptırımı uygulanamayacağı, dava konusu işlem tesis edilmeden önce müvekkilinin savunmasının alınmadığı, bilgi alma tutanağının savunma yerine kabul edilemeyeceği, böyle bir kabulün Anayasa’ya aykırı olduğu, müvekkili hakkında usulüne uygun soruşturma başlatılmadığı ve savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava; geçici köy korucusu olan davacının, göreve katılmadığından bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan maaş ve diğer parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 125. maddesinin son fıkrasında; idarenin, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu, 129. maddesinde; memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
442 sayılı Köy Kanunu’nun Ek 18. maddesinde; geçici köy korucuları ile korucu başlarının; görevlendirme şekilleri, göreve alınmalarında aranacak şartlar, görevleri, uygulanacak disiplin cezaları ve görevlerine son verilmesini gerektiren haller, disiplin amirleri, yararlanacakları giyim eşyaları ile bunların şekli ve verilme zamanları, eğitim ve denetim usûl ve esasları, sicil ve izinleri, ilk müracaatlarında sahip olmaları gereken sağlık şartları, başka bir işte çalışma hakları ile bu Kanunda yer alan diğer hususlara ilişkin uygulamaların Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşü üzerine İçişleri Bakanlığınca hazırlanacak ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmıştır.
Bu madde hükmü uyarınca 09/01/2008 tarih ve 2018/13105 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği’nin “Disiplin Cezaları” başlıklı 17. maddesinin ç ‘görevden çıkarma’ başlıklı 1. bendinde; ‘(1)Bir daha geçici köy korucusu olarak görevlendirilmemek üzere; tazminat ödenmeksizin, görevlendirilmelerindeki esas ve usullere uyularak görevle olan ilişiğin kesilmesidir. Göreve” son verme cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:” hükmü, aynı maddenin 9. bendinde; ‘Kontrol, genel arama, iz sürme gibi operasyonel faaliyetlerle görevli güvenlik güçlerinin bu yönetmelikte belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde çağırmasına rağmen göreve katılmamak, katıldıktan sonra izinsiz terk etmek,’ hükmü, “Disiplin cezası vermeye yetkili amirler” başlıklı 18. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde; ‘Savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamamaz.’ hükümlerine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca; geçici köy korucularının disiplin fiilleri sebebiyle görevine son verilebilmesi için savunmalarının alınması gerektiği açıktır.
Bu itibarla; davacının anılan fiili sebebiyle görevine son verildiği, ancak hakkında yürütülen disiplin soruşturmasının nedeni eylem ya da davranışın da belirtilerek davacının savunmasının alınmadığı, görev tebliğine ilişkin tutanak ile göreve katılmayacağına ilişkin beyanın yer aldığı tutanak tarihi ile aynı gün verilen bilgi alma tutanağı başlıklı ifade tutanağının savunma olarak kabul edilemeyeceği anlaşılmakta olup; davacının işlemden önce Anayasa ve ilgili Yönetmelik gereği teminat altına alınan savunma hakkının kısıtlanması suretiyle tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Öte yandan; idari yargılama hukukunun temel ilkeleri ve yerleşik yargı içtihatları gereği; idari yargı mercilerince verilen iptal kararları, geriye yürür ve idari işlemi tesis edildiği andan itibaren hiç tesis edilmemiş gibi ortadan kaldırır. İptal edilen işlem hiç yapılmamış sayıldığı için ilgilinin, işlem nedeniyle uğradığı parasal ve özlük hak kayıplarının karşılanması gerekmektedir.
Buna karşın, dava konusu işlemde olduğu üzere savunma hakkı gibi usulü bir eksiklik sebebiyle işlemlerin idari yargı mercilerince iptal edilmesi durumunda, bu iptalin davacının doğrudan göreve başlatılması sonucunu doğurmayacağı, hukuka aykırılığı saptanan işlemin iptalinin idarece yeniden işlem tesis edilmesine engel olmadığı, usulüne uygun olarak savunması alındıktan sonra davacı hakkında yeniden işlem tesis edilebileceği dikkate alındığında, davalı idarece bu konuda bir işlem tesis edilmeden davacının yoksun kalınan parasal haklarının ödenmesi istemi hakkında bu aşamada karar verilmesine olanak bulunmadığı görülmüştür.
Bu nedenle, dava konusu işlemin savunma hakkı kısıtlanarak tesis edildiği gerekçesiyle iptal edilmesi, parasal haklara yönelik isteme ilişkin olarak ise karar verilmesine yer olmadığı yolunda karar verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı tarafın temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.