Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/282, Karar No: 2021/6449

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/282 E. , 2021/6449 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/282
Karar No : 2021/6449

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Uludağ Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalında 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak görev yapmakta olan davacı tarafından, anılan Kanunun 33/a maddesi kapsamında araştırma görevlisi olarak kadroya alınmamasına ve 30.09.2015 tarihi itibariyle ilişiğinin kesilmesine dair davalı idarece tesis edilen … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… kararda; dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline, davacının atanmamasına ilişkin işlem nedeniyle uğradığı parasal hak kayıplarının 30.09.2015 tarihinden itibaren hesaplanarak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının atama başvurusunun, dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte olan Uludağ Üniversitesince belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde objektif bir biçimde değerlendirilmesi ve böylelikle davacının niteliklerinin atanmak istediği görev için uygun olup olmadığının davalı idare tarafından değerlendirilerek sonuçlandırılması gerekirken, bu usul takip edilmeden doğrudan başvurunun reddi sureti ile tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusuna konu kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, 2547 sayılı Kanunun 33/a maddesi hizmetin yürütülmesi amacı taşıdığı halde 50/d maddesinin burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amacı taşıdığı, davacının doktora programındaki eğitimini azami sürede tamamlayamadığı, davacının öğrenciliği 30.09.2015 tarihi itibariyle son bulduğundan 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi kapsamındaki araştırma görevliliğinin de mevzuat gereği sona erdiği, 50/d maddesine göre geçici olarak öğretim yardımcılığı kadrosuna atananların 33/a maddesine göre atanmaya zorlanamayacağı, iki kadro arasında hiçbir illiyet bağı veya ilişki bulunmadığı, 50/d maddesi kapsamında araştırma görevliliğinin sona ermesinin pozitif hukuk itibariyla başka bir kadroya atanma konusunda mutlak surette hak yaratıcı bir sonuca sahip olmadığı, anabilim dalı başkanlığının kadroya aktarılmasının uygun olduğuna dair almış olduğu kararın bağlayıcı olmadığı, bunun yanında yüksek lisans veya doktora öğrenciliğinin sona ermesi ile amaç ve sebep sona erdiğinden kadro ile ilişiğin kesilmesinde veya görev süresinin uzatılmamasında ayrıca bir sebep göstermeye gerek bulunmadığı, dolayısıyla mevzuat gereği statü sonlandığından davacının iptalini talep ettiği bir idari işlemin bulunmadığı, davacı hakkında bir işlem tesis edildiği düşünülse dahi konunun idarenin takdir yetkisi içerisinde kaldığı, takdir yetkisi kullanılırken yetki sınırlarının aşılmadığı, takdir yetkisinin amacına uygun bir biçimde her türlü keyfilikten uzak olarak kullanıldığı, işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, idarenin takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, dava konusu işlemde takdir yetkisinin objektif ölçülere göre tarafsız olarak kullanılmadığı, davacının 2547 sayılı yasanın 33/a maddesine göre atanmasında kamu yararının mevcut olduğu, atanması hususunda Anabilim Dalı Kurulu, Bölüm Başkanlığı ve Dekanlığın olumlu yönde görüşleri olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile usul ve yasaya uygun olmayan Bölge Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalında yüksek lisans öğrencisi ve aynı zamanda 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olan davacının, Termodinami Anabilim Dalı’nda 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 33. maddesinin (a) bendi kapsamında araştırma görevlisi olarak atanmaması ve 30.09.2015 tarihi itibariyle ilişiğinin kesilmesine dair davalı idarece tesis edilen … tarih ve … sayılı işleminin iptali ve yoksun kalınan parasal hakların yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle görülen dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 3/p maddesinde, öğretim yardımcılarının; yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzman çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlandığı, 33/a maddesinde, araştırma görevlilerinin, yüksek öğretim kurumlarında yapılan araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olan ve yetkili organlarca verilen ilgili görevleri yapan öğretim yardımcıları olduğu, bunların anabilim ve ana sanat dalı başkanlarının önerisi, Bölüm Başkanı, Dekan, Enstitü, yüksekokul ve konservatuvar müdürünün olumlu görüşü üzerine, Rektörün onayı ile araştırma görevlisi kadrolarına en çok üç yıl süre ile atanacakları, atama süresi sonunda görevlerinin kendiliğinden sona ereceği, 50. maddesinin (a) bendinde; lisans düzeyinde öğrenim gördükten sonra yükseköğretim kurumlarında yüksek lisans, doktora ya da tıpta uzmanlık öğrenimi yapmak isteyenlerin, yükseköğretim kurumlarınca usulüne göre açılacak sınavla ve Üniversitelerarası Kurulca tespit edilecek esaslara göre seçileceği, (b) bendinde; yükseköğretim kurumlarının lisansüstü öğretim konusundaki istekleri karşılamak üzere gerekli planlamayı yapacağı ve önlemleri alacağı, (d) bendinde ise, lisansüstü öğretim yapan öğrencilerin kendilerine tahsis edilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanabilecekleri hükme bağlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2547 sayılı Kanun’un 33. maddesi uyarınca, araştırma görevlileri, lisansüstü öğretim yapmak amacıyla değil, araştırma, inceleme ve deneylerde yardımcı olmak üzere öğretim yardımcısı olarak atanabilirler. Öğretim yardımcısı olarak nitelendirilen araştırma görevlileri anılan kadrolara belirli bir süre ile atanırlar ve öngörülen sürenin sonunda görev süreleri kendiliğinden sona erer. 50/d maddesine göre ise, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterilik ve doktora öğrencileri, bu öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere atanırlar. Her iki maddede, araştırma görevliliğine yapılan atamaların amaç ve süreleri birbirinden farklı düzenlenmiştir. Bir başka ifade ile 33. maddeye göre yapılan atamalar hizmetin yürütülmesi amacını taşıdığı halde, 50/d maddesine göre yapılan atamalar ile burs verilmeyen lisansüstü öğrencilerin mali yönden desteklenmesi amaçlanmıştır.
Öte yandan, Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin kapsam başlıklı 4. maddesine göre, 2547 sayılı Kanun’un 33. maddesinde öngörülen kadrolara açıktan veya öğretim elemanı dışındaki kadrolardan naklen atama yapılabilmesi hukuken olanaklıdır. Ancak, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesine göre istihdam edilenlerin aynı Kanun’un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanabilmesi mümkün değildir. 2547 sayılı Kanun’nun 50. maddesine göre istihdam, Yönetmelikte sayılan istihdam biçimlerinin dışında olup, lisansüstü öğrenim gören öğrencilerin öğretim yardımcılığı kadrolarından birine atanmalarını içermektedir.
2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi uyarınca araştırma görevlisi olarak görev yapan ilgililerin aynı Kanun’un 33/a maddesi uyarınca naklen atanma istemiyle yaptıkları başvuruların reddine ilişkin işlemlerin iptali istemiyle açılan davalar çerçevesinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (İDDK 15.10.2015 tarih ve E:2013/4353, K:2015/3525); 2547 sayılı Kanun’un 33. maddesinde öngörülen kadrolara naklen atanma olanağı bulunmayan 2547 sayılı Kanun’un 50/d maddesi

kapsamında görev yapan ilgililerin atanma isteminin açıktan atama niteliğinde olduğu ve atanma talebini içeren başvurularının reddine ilişkin işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığına karar vermiştir.
Bu durumda, 2547 sayılı Kanunun 50/d maddesi uyarınca istihdam edilirken aynı Kanunun 33/a maddesinde öngörülen araştırma görevlisi kadrosuna atanmak isteyen davacının bu talebinin Öğretim Üyesi Dışında Öğretim Elemanı Kadrolarına Naklen veya Açıktan Yapılacak Atamalarda Uygulanacak Merkezi Sınav ile Giriş Sınavlarına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik kapsamında bulunduğu ve davacının atanmasında Yönetmelikte öngörülen atama şartlarının ( kadro ilanı, merkezi sınav, yabancı dil vs.) aranması gerekeceği açık olup, Yönetmelik kapsamında bulunmasına rağmen Yönetmelikte öngörülen şartlar yerine getirilmeden davacının 2547 sayılı Kanun’un 33/a maddesi kapsamında bir kadroya atanmasına hukuken olanak bulunmadığından dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dava konusu işlemin iptali yönündeki kararına yönelik istinaf isteminin reddine ilişkin temyize konu Bölge Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … gün ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir