Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/1804, Karar No: 2022/930

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/1804 E. , 2022/930 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1804
Karar No : 2022/930

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- …
(…)
VEKİLLERİ : Hukuk Hizmetleri Başkanı V. …
Hukuk Müşaviri …

2- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … San. ve Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dava, Antalya ili, … ilçesinde bulunan ER:… sayılı, II-b grubu maden sahası için maden arama ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan 31.12.2015 tarihli başvurunun reddine ilişkin Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; maden arama ruhsatı talepleri karşısında ilgili Bakanlığın gerekli izni vermesi için 3213 sayılı Yasa ile görev ve yetkilerle donatıldığı, buna karşın çıkarılan Genelge ile bu görev ve yetkilerin önüne geçilerek 3213 sayılı Yasa’nın uygulatıcısı konumunda olan Bakanlık yerine bir diğer kurum tarafından anılan yetkinin kullanıldığı, bu durumun davalı idare tarafından tesis edilen işleme gerekçe olarak gösterildiği, oysa davacının maden arama ruhsatı talebinin 3213 sayılı Maden Kanunu ve ilgili Yönetmeliklerin çizdiği izin prosedürü dahilinde değerlendirilip yetkili makam tarafından gerekli işlemin tesis edilmesi gerekirken, olayda Kanunda öngörülmeyen, Kanun hükmünü ve kişilerin kanundan doğan haklarını sınırlayan Genelge hükümleri kapsamında hareket edildiği, oysa Yasada öngörülmeyen bir sınırlamaya neden ve yönteminin idari düzenleme ile getirilmesine de olanak bulunmadığından 3213 sayılı Maden Kanunu hükümleri kapsamında davacının maden arama ruhsat başvurusunun değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, Başbakanlık Ekonomik Sosyal ve Kültürel İşler Başkanlığınca Genelge kapsamında talebin uygun bulunmadığı gerekçesiyle davacı isteminin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davalı idarelerden Başbakanlık tarafından 24.04.2017 tarihinde verilen dilekçeye dayalı olarak Mahkeme Başkanlığınca gider avansının 7 gün içerisinde tamamlanması, aksi takdirde istinaf başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı hususunu bildiren 29.05.2017 günlü yazının tebliğine rağmen belirtilen süre içerisinde posta masrafı yatırılmadığından, davalı Başbakanlığın istinaf başvurusunda bulunmamış sayılmasına; diğer davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığın istinaf başvurusuna konu … İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı Başbakanlık tarafından, Mahkemece düzenlenen para isteme yazısının 06.06.2017 tarihinde idarece tebliğ alınması üzerine, 07.06.2017 tarihinde ödeme yapıldığı, bu sebeple istinaf başvurusunda bulunulmamış sayılması kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir. Diğer davalı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından ise; davacının maden arama ruhsatı verilmesi istemine ilişkin dilekçesinin 06.08.2014 tarihli olduğu, zımnî ret süresi dolduktan sonra dava açılmamış olduğundan, iş bu davanın süreaşımı yönünden reddi gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, işlemi tesis eden makamın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü olduğu anlaşılmakla, Cumhurbaşkanlığı (Başbakanlık) hasım mevkiinden çıkarılarak işin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Davaya konu işlemin dayanağı olan 2012/15 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan ve Danıştay Sekizinci Dairesinin E:2014/7883 sayılı dosyası ile bakılan davada; dava konusu Genelge ile maden mevzuatında öngörülmeyen ayrı bir izin müessesesi getirildiği, bu hali ile dava konusu Genelgenin, maden ruhsatları bakımından kısıtlayıcı hükümler içeren ve üst hukuk normu olan Maden Kanunu ve Madencilik Faaliyetleri Uygulama Yönetmeliğine aykırı bir düzenleme olduğu sonucuna varılarak 03/12/2018 tarihinde iptaline karar verilmesi karşısında, dava konusu işleme esas başvurunun maden mevzuatı hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle iptali yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 16/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir