Danıştay 8. Daire, Esas No: 2018/1061, Karar No: 2022/697

Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/1061 E. , 2022/697 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/1061
Karar No : 2022/697

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Üniversitesi’nde 2547 sayılı Yasanın 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında araştırma görevlisi olarak çalışan davacının, doktora eğitimini azami süresi içinde tamamlayamaması nedeniyle 15/10/2016 tarihinden itibaren ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini ile tüm özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 20/04/2016 tarihli Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin 17/1. maddesi ile azami süre hesaplamasının doktora programına ilişkin derslerin verildiği dönemden başlayacağı ve her dönem için kayıt yapılıp yapılmadığına bakılmaksızın sekiz yarıyıl olduğu, azami tamamlama süresinin on iki yarıyıl olduğuna ilişkin düzenleme getirilmişse de, geçici 67. maddenin yürürlüğe girdiği tarihte (2014) kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürenin hesabında daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz düzenlenmesine aykırılık oluşturduğu, aynı konuda yasa ile getirilmiş bir düzenleme var iken bu düzenlemeye aykırı yönetmelik hükmü ile yasanın kapsamının daraltılamayacağı, tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; Mahkeme kararının hukuka ve usule uygun olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen iddiaların Kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemin doktora eğitiminin sona erdirilmesi ile ilgili olmadığı, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde düzenlenen öğretim yardımcılığı kadrosuyla ilişiğinin kesildiği, tesis edilen işlemin hukuka uygun olduğu, Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
… Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Maliye Anabilim Dalı’nda 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında araştırma görevlisi olarak çalışan davacının, doktora eğitimini azami süresi içinde tamamlayamaması nedeniyle 15/10/2016 tarihinden itibaren ilişiğinin kesilmesine ilişkin işlemin iptali ve yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte tazmini ile tüm özlük haklarının iadesi istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) ‘Tanımlar’ başlıklı 3. maddesinin (p) fıkrasında; öğretim yardımcıları, yükseköğretim kurumlarında, belirli süreler için görevlendirilen, araştırma görevlileri, uzmanlar, çeviriciler ve eğitim-öğretim planlamacıları olarak tanımlanmış olup ‘Lisans üstü öğretim’ başlıklı 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde; “Lisans üstü öğretim yapan öğrenciler, kendilerine tahsis edilebilecek burslardan yararlanabilecekleri gibi, her defasında bir yıl için olmak üzere öğretim yardımcılığı kadrolarından birine de atanabilirler.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un ‘Diploma alma, ders kredilerinin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve sınavlar’ başlıklı 44. maddesinin (c) fıkrasında; “öğrenciler, bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın öğrenim süresi iki yıl olan önlisans programlarını azami dört yıl, öğrenim süresi dört yıl olan lisans programlarını azami yedi yıl, öğrenim süresi beş yıl olan lisans programlarını azami sekiz yıl, öğrenim süresi altı yıl olan lisans programlarını azami dokuz yıl içinde tamamlamak zorundadırlar.” hükmü, geçici 67. maddesinde ise; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” hükmü yer almıştır.
13/10/1984 tarih ve 18544 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencilerinin Giriş Sınavları Hakkında Yönetmeliğin ‘Kadroyu Boşaltma’ başlıklı 10. maddesinde; “2547 sayılı Kanun’un 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yükseklisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yükseklisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkileri kendiliğinden kesilir…” düzenlemesine yer verilmiştir.
20/04/2016 tarih ve 29690 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği’nin doktora programını düzenleyen kısmının ‘Süre’ başlıklı 17. maddesinin 1. fıkrasında; “Doktora programı, bilimsel hazırlıkta geçen süre hariç tezli yüksek lisans derecesi ile kabul edilenler için kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın sekiz yarıyıl olup azami tamamlama süresi on iki yarıyıl; lisans derecesi ile kabul edilenler için on yarıyıl olup azami tamamlama süresi on dört yarıyıldır.” düzenlemesi yer almıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun geçici 67. maddesinde yer alan “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanmasında, daha önceki öğrenim süreleri dikkate alınmaz.” hükmünün halen ÖYP, 50. maddenin 1. fıkrasının (d) bendi ve 2547 sayılı Kanun’un 35. maddesi kapsamındaki araştırma görevlisi kadrolarında bulunanların lisansüstü eğitim sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına ilişkin 29/07/2015 tarihli Yükseköğretim Yürütme Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 26/04/2017 tarih ve YD İtiraz No: 2017/231 sayılı kararıyla, anılan kararın yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiş; yürütmeyi durdurma kararının yerine getirilmesini teminen Yükseköğretim Yürütme Kurulu’nun 29/07/2015 tarihli kararı değiştirilerek, 2547 sayılı Kanun’un geçici 67. maddesinin, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında atanan araştırma görevlileri ile ÖYP kapsamında araştırma görevlisi kadrosunda bulunanların araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanmamasına, bu kapsamda yer alan araştırma görevlilerinin lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında ise uygulanmasına ilişkin Yükseköğretim Yürütme Kurulunca 10/10/2017 tarihli karar alınmış olup, bu kararın iptali istemiyle açılan davada Dairemizin 10/02/2021 tarih ve E:2017/7164, K:2021/748 sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ile YÖK Yürütme Kurulu kararları ve anılan kararlar hakkında verilen yargı kararlarının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi kapsamında, Tıpta Uzmanlık Sınavını kazanan öğrencilerle, yüksek lisans, sanatta yeterlilik ve doktora öğrencilerinin, öğrenim süreleri ile sınırlı olmak üzere araştırma görevlisi kadrosuna atanabileceği, Lisansüstü Öğrenim Görenlerden Öğretim Yardımcısı Kadrolarına Atanacakların Hak ve Yükümlülükleri ile Tıpta Uzmanlık Öğrencileri Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesi gereği, 2547 sayılı Kanunun 50. maddesine göre öğretim yardımcılığı kadrolarına geçici olarak atanıp, yüksek lisans, doktora, sanatta yeterlik ve tıpta uzmanlık öğrenimlerini başarı ile tamamlayarak yüksek lisans, doktora veya sanatta yeterlik diploması veya tıpta uzmanlık belgesi alanların kadro ile ilişkilerinin kendiliğinden kesileceği, Yükseköğretim kurumlarında lisansüstü eğitim yapmak isteyenlerin, 2547 sayılı Kanunun 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ve ÖYP kapsamında, araştırma görevlisi kadrosunda azami bulunma sürelerine ilişkin kurallar koyan düzenlemelerin, araştırma görevlisi kadrolarının amacı dışında uzun sürelerle kullanılmasının engellenerek, kaynaklardan etkin ve verimli şekilde faydalanılması amacını taşıdığı, aksinin kabul edilmesi durumunda bu kapsamdaki araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitimde başarısızlıklarının ödüllendirilmesine yol açacağı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan; araştırma görevlilerinin, kadrolarında azami bulunma süreleri ile lisansüstü eğitim nedeniyle öğrencilikte azami bulunma sürelerinin farklı şekilde değerlendirilmesi gerekmekte olup, 2547 sayılı Kanun’un 50. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ve ÖYP kapsamında atanan araştırma görevlilerinin, lisansüstü eğitim öğrencilik statülerinin hesaplanmasında geçici 67. maddeden yararlanmalarını engelleyen ya da sınırlandıran bir düzenleme bulunmadığı açıktır.
Bu durumda; 2547 sayılı Kanun’un geçici 67. maddesi, yükseköğretim kurumlarında kayıtlı olan öğrenciler bakımından azami sürelerin hesaplanması için öngörülen bir düzenleme olup, araştırma görevlisi kadrolarında azami bulunma sürelerinin hesaplanmasında uygulanması mümkün olmadığından, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık, aksi yöndeki dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 10/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir