Danıştay 7. Daire, Esas No: 2019/3011, Karar No: 2021/5738

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2019/3011 E. , 2021/5738 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3011
Karar No : 2021/5738

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Petrol Ürünleri ve Kimya Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, hesap ve işlemlerinin özel tüketim vergisi iade talebi kapsamında sınırlı olarak incelenmesi sonucunda düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2015 yılının Şubat dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla, davacı şirket hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda yer alan; tesisteki ürün muhafaza tank sayılarının kapasite raporuna uygun olmadığı, 2015 yılında en yüksek tutarda alış-satış yaptığı şirketlerden …Kimyasal Ürünler Limited Şirketi’nin, 2015 yılı Ekim dönemine ilişkin iade talebinin düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden reddedildiği, bu şirketin alışlarının en büyük bölümünün davacı şirketten yapıldığı, ikinci en yüksek tutarlı alışının Polat Petrol Kimya firmasından olduğu, davacı şirketin ortağı ve yöneticisinin aynı zamanda bu firmanın genel müdürü olduğu, yine davacı şirketin ortağı ve yöneticisi olan …’un yönetim kurulu başkanı olduğu …Kimya firmasının 2015 yılına ait tüm alış ve satışlarını davacı şirketten gerçekleştirdiği, iade talebinin kaynaklandığı üretimin girdilerini temin ettiği diğer şirketlerin ise gayri faal olduğu, üretim sahasında yapılan fiili tespitte, tesiste sadece 5 ton kadar katık maddesinin bulunduğu, ancak inceleme dönemi beyanlarında 2.914 ton baz yağ beyan edildiği, şirket beyanları ve stokta mevcut olan mal miktarı arasında uyumsuzluk bulunduğu yolundaki tespitlerden, davacı şirketin ihtilaflı dönemde nihai üretimini gerçekleştirdiğini beyan ettiği liste dışı malların üretimi için gerekli alış-satışları yapmadığı, dolayısıyla üretim girdileri olmadan nihai üretimin yapılmasına olanak bulunmadığı, ayrıca, Akaryakıt Özel Şube tarafından şirket adresinde yapılan fiili denetim sonucunda usulüne uygun olarak alınan numunelerin Ege Üniversitesi Laboratuvarında analiz edilmesi sonucunda, içerisinde katık bulunmadığı, %100 baz yağ olduğu, akaryakıt olarak kullanılabileceği ve kaçak akaryakıt sınıfına girdiğinin somut olarak tespit edildiği, bu durumda, davacı şirketin liste dışı üretiminin gerçek olmadığı, ürettiği ürünün imalatta kullanmak için satın aldığı ürünle aynı tarife pozisyonunda yer alan madeni yağ sınıfında olduğu sonucuna varıldığından, 2015 yılının Şubat dönemine ilişkin aldığı 2.097.749,18 TL mahsuben iade tutarının geri alınması amacıyla davacı şirket adına yapılan ceza tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı; öte yandan, davacı tarafından aynı dönem için yapılan özel tüketim vergisi iade talebinin reddine dair işlem ile mahsuben iadelerin haksız ve yersiz olduğundan bahsile, ilgili döneme ilişkin olarak tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle re’sen tarh edilen vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergilerine karşı açılan davaların iptal ile sonuçlandığı, böylelikle, işbu davanın konusu hakkında da anılan kararlarla daha önce bir hüküm verildiği ve davalı idare işleminin iptali gerektiği iddia edilmekte ise de, söz konusu mahkeme kararlarının, uyuşmazlığın esası hakkında değerlendirme yapılmadan iade alacağına dair ilgili mevzuat gereği tüm şartların yerine getirildiği, sadece 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan tanımdan hareketle imalata konu eşyaların akaryakıtlara karıştırılabilen veya akaryakıt olarak kullanılabilen mallar arasında bulunduğu kanaatiyle işlem tesis edilemeyeceği gerekçeleriyle verildiği, işbu davanın konusunun ise, daha önce mahkeme kararıyla iadesi yapılan özel tüketim vergisi tutarının, davalı idarece sonradan yapılan araştırmalara istinaden düzenlenen ve içeriğinde ürünün niteliğinin tespit edildiği laboratuvar analizlerine dair somut verilerin bulunduğu yeni bir durum ortaya koyan raporlar neticesinde davacı şirketten geri alınması amacıyla yapılan cezalı tarhiyatlar olduğu göz önüne alındığında, davacı şirketin bu husustaki iddiasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 2015 Şubat dönemi için daha önce yapılan tarhiyatların mahkeme kararıyla iptal edildiği, üretim faaliyeti bittikten sonra ürettikleri diğer ürünlerden alınan numunenin %100 baz yağ olduğundan bahisle tarhiyat yapılamayacağı, numune alınarak incelenen ürünün hidrolik yağ olduğu, henüz imalat aşamasının tamamlanmadığı, bu ürünlerin ne zaman üretildiğiyle ilgili tespit yapılmadığı, 2015 yılında üretimi yapılan üründen numune alınmadığı, inceleme raporunun eksik ve varsayıma dayalı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Hüküm altına alınan tutar üzerinden binde 9,10 oranında ve …TL’den az olmamak üzere hesaplanacak nispi karar harcından, Dairece karara bağlanan harcın mahsubundan sonra, kalan harç tutarının temyiz eden davacıdan alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir