Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/2548, Karar No: 2021/6054
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/2548 E. , 2021/6054 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2548
Karar No : 2021/6054
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Bakanlığı adına
… Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Tarım Ürünleri Pazarlama Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına 2010 ve 2011 yıllarında tescilli 36 adet muhtelif tarih ve sayılı serbest dolaşıma giriş beyannameleri ile dahilde işleme rejimi kapsamında ithal edilen eşya hakkında yapılan araştırma neticesinde ihracat bedellerine ilişkin gümrük idaresine ibraz edilen kıymetlerin gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğinden bahisle, ihracatlara tekabül eden kaynak kullanımını destekleme fonu payı ile gümrük ve katma değer vergisinin bir ay içinde ödenmesi yolunda 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca tesis edilen işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dosyanın incelenmesinden, dahilde işleme rejimi kapsamında verilen teminat mektuplarının dava konusu işlemin tebliğ edilmesinden önce iade edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, eşyaya isabet eden gümrük vergilerinin tahakkuk ettirilerek yükümlüsüne bildirilmesi ve yükümlünün vergilere karşı itiraz hakkını kullanmasına olanak tanınması gerekirken, tahakkuk işlemi yapılmaksızın, doğrudan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca tahsilata yönelik işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 28/12/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 108. maddesinde, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, işlem görmüş ürünlerin üretiminde kullanılmasından sonra Türkiye Gümrük Bölgesinden yeniden ihraç edilmesi amacıyla, gümrük vergileri ve ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın ve vergileri teminata bağlanmak suretiyle, dahilde işleme rejimi kapsamında geçici olarak ithal edilebileceği; eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihracı halinde, teminatın iade olunacağı; eşyanın bu şekilde dahilde işleme rejiminden yararlanmasına, şartlı muafiyet sistemi denildiği belirtilmiş; 238. maddesinde de, dahilde işleme rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde, uygulanacak müeyyide düzenlenmiştir.
Bu hükümlere göre, serbest dolaşımda olmayan eşyanın, dahilde işleme rejimi çerçevesinde, Türkiye’de işlenerek veya başka eşyanın üretiminde kullanılarak Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilmek kaydıyla, geçici olarak ithal edilmesi halinde, ithal edilen eşyaya ait vergilerin, kural olarak, giriş sırasında tahakkuk ettirilmesi; ancak, tahsil edilmeyerek, geçici olarak ithal edilen eşyanın işlem görmüş ürünler şeklinde ihraç edilmesi halinde iade edilmek üzere 6183 sayılı Kanunda öngörülen teminat türlerine göre teminata bağlanması gerekmektedir. Eşyanın geçici olarak ithal edilmiş olmasına karşın, yapılan bu tahakkuk, geçici değil kat’i tahakkuk işlemi niteliğindedir.
Bu itibarla; dahilde işleme rejimi şartlarının ihlal edildiğinin tespiti halinde, tahsilinden vazgeçilen vergilerin yeniden tahakkuk ettirilmesine gerek olmadığından, amme alacağının takip ve tahsili amacıyla tesis edilmesi gereken ilk işlem, vade belirlenmesine ilişkin işlem olmalıdır. Vadenin hangi tarih olacağı da, 6183 sayılı Kanunun 37. maddesinde, bir aylık ödeme müddetinin son günü olarak belirlenmiştir. Bu işlemin tebliğine karşın vadesinde ödeme yapılmaması durumunda da, alacağın teminatlı olup olmadığına bağlı olarak anılan Kanunun 55 veya 56′. maddesinin uygulanması gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, davacı tarafından dahilde işleme izin belgesi kapsamında ithal edilen eşya nedeniyle, rejim hükümlerinin ihlal edildiğinden bahisle, ithalat sırasında tahakkuk ettirilen vergiler nedeniyle 6183 sayılı Kanun’un 37. maddesi uyarınca işlem tesis edilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine dair kararın daha önce tahakkuk ettirilerek teminata bağlanmamış olan kaynak kullanımını destekleme fonu payına ve bu fon payının matraha ilavesi suretiyle ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisine dair kısmı dışındaki hüküm fıkrasının bozulması gerektiği oyu ile Dairemiz kararının belirtilen kısmına katılmıyorum.