Danıştay 7. Daire, Esas No: 2018/2074, Karar No: 2021/5999

Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2018/2074 E. , 2021/5999 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/2074
Karar No : 2021/5999

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Ürünleri İmalat Nakliyat Ticaret ve Pazarlama Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. ..

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, takdir komisyonu kararına istinaden, 2010 yılının Mayıs dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, takdir komisyonu kararına dayanak teşkil eden vergi tekniği raporu ve yeminli mali müşavirce düzenlenen üretim tasdik raporunun incelenmesi neticesinde, davacı tarafından uyuşmazlık konusu dönemde ithal edilen baz yağların taahhüt edildiği gibi GTİP cetvelinin 34.03 pozisyonunda yer alan malların üretiminde değil, GTİP cetvelinin 27.10 (esas unsur olarak ağırlık itibariyle %70 veya daha fazla petrol yağları veya bitümenli minerallerden elde edilen yağları içerenler) pozisyonunda belirtilen malların üretilmesi için kullanıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla dava konusu işlemin özel tüketim vergisi ile kesilen tek kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı; dava konusu işlemin vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısmı yönünden, davacı adına 2010 yılının Ocak dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının davacıya 30/07/2010 tarihinde elektronik ortamda tebliğ edildiği, davacı tarafından 03/08/2010 tarihinde talep edilen uzlaşmanın 02/09/2010 tarihinde sağlandığı, tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için sonraki eylemin ilk eylem için kesilen cezanın kesinleşme tarihini takip eden yılın başından sonra gerçekleşmiş olmasının gerektiği, dolayısıyla vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin özel tüketim vergisi ile kesilen tek kat vergi ziyaı cezasına ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, vergi ziyaı cezasının tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle arttırılan kısmının iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularına konu kararın iptale ilişkin hüküm fıkrasının hukuka ve usule uygun olduğu, davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu hüküm fıkrasının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği, 2010 yılı hesapları incelenerek 09/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edilen davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporu esas alınarak takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı, bu durumda, sırf zamanaşımı süresini durdurmak amacıyla takdir komisyonuna sevk üzerine, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra düzenlenen vergi tekniği raporu dikkate alınarak belirlenen matrah farkı üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüyle davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının kaldırılmasından sonra dava konusu işlemin özel tüketim vergisi ve tek kat vergi ziyaı cezasına isabet eden kısmının iptaline, davalı idarenin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen dava konusu işleme konu tarhiyatın zamanaşımına uğramadığı dolayısıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usûl ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu kararın taraflara tebliği ve bir örneğinin de Bölge İdare Mahkemesine gönderilmesini teminen dosyanın ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2021 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyiz başvurusu; davacı adına takdir komisyonu kararına istinaden, 2010 yılının Mayıs dönemi için re’sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezasına ilişkin mahkeme kararına yönelik taraflarca yapılan istinaf başvuruları üzerine verilen bölge idare mahkemesi kararının bozulması istemine ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinin 1. fıkrasında; “Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar”, 2. fıkrasında; “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” hükümleri yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davaya konu vergi ve cezanın tarh zamanaşımı süresi dolmadan 09/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk edildiği, 07/12/2016 tarihli takdir komisyonu kararı ile matrahın takdir edildiği, söz konusu karara istinaden düzenlenen ihbarnamenin 18/12/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Bu durum karşısında, söz konusu vergi ve cezanın zamanaşımına uğradığından söz edilemeyeceğinden, temyiz istemine konu kararın uyuşmazlığın esası incelenmek üzere bozulması gerektiği oyu ile, Dairemiz kararına katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir