Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/8113, Karar No: 2022/443
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/8113 E. , 2022/443 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/8113
Karar No : 2022/443
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR): 1- …
2- …
3- …
4- …
5- …
6- …
7- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Valiliği
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA): …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Nevşehir İli, Hacıbektaş İlçesi, … Köyü mevkiinde davalı yanında müdahil … tarafından yapılması planlanan …işletme ruhsat nolu ve … erişim nolu moloz bazalt ocağı ve maden arama projesi ile ilgili olarak Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen … tarihli, … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dava konusu ÇED gerekli değildir kararının valiliğin ilan panosunda 25.08.2017 tarihinde askıya çıkarıldığı, 08.09.2017 tarihinde ilandan indirildiği, bu durumun askı ilan tutanakları ile sabit olduğu, dava konusu ÇED gerekli değildir kararının 22.08.2017 ile 30.09.2017 tarihleri arasında valiliğin internet sitesinde ilan edildiği anlaşılmakta olup, ivedi yargılama usulüne tabi olan davada; ÇED gerekli değildir kararının askı ve ilan tarihlerinin bitimi olan 30.09.2017 tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde dava açılması gerekirken, dava, bu süreler geçirildikten sonra 31.05.2021 tarihinde açıldığından, davanın süre aşımı yönünden reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkemece kabul edilenin aksine dava konusu işlemin, mevzuatta öngörüldüğü şekliyle ilan edilmediği, bu şekilde bilgiye erişim haklarının, aktif katılım ve adil yargılanma haklarının ihlal edildiği, Nevşehir il merkezinde panoya asılmak suretiyle yapılan ilanın yeterli olmadığı, köyde yaşayan yöre halkının konudan haberdar olmasını sağlayacak herhangi bir yönteme başvurulmadığı, Nevşehir ili, Hacıbektaş ilçesi, … köyünde yaşayan davacıların, şehir merkezinde Nevşehir Valiliği ilan panosunda yayımlanan ÇED gerekli değildir kararından haberdar olamayacakları ileri sürülmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ : Davalı idare ve davalı idare yanında müdahil tarafından, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek, temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının onanması gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Nevşehir İli, Hacıbektaş İlçesi, … Köyü mevkiinde davalı yanında müdahil Mustafa Eken tarafından yapılması planlanan … işletme ruhsat nolu ve … erişim nolu moloz bazalt ocağı ve maden arama projesi ile ilgili olarak Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce … tarihli, … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararı verilmiş, bunun üzerine kararın iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasanın 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olacağı güvence altına alınmıştır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Adil Yargılanma hakkı başlıklı 6. maddesinde, herkesin, gerek medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili nizalar, gerek cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde, hakkaniyete uygun ve açık olarak görülmesini isteme hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
Anayasanın “Yargı Yolu” başlıklı 125. maddesinde ise; “… idari işlemlere karşı açılacak davalarda süre yazılı bildirim tarihinden başlar.” hükmü yer almış, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun “Sürelerle İlgili Genel Esaslar” başlıklı 8. maddesinde; “… süreler tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar.” hükmüne, aynı Kanunun “Dava Açma Süresi” başlıklı 7. maddesinin ilk fıkrasında; “Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür” hükmüne yer verilmiş, ivedi yargılama usulü başlıklı 20/A maddesinin 2. fıkrasında ise, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin otuz gün olduğu hüküm altına alınmıştır.
25/11/2014 günlü, 29186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gereklidir veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı” başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasında; Bakanlığın, proje hakkında “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararını beş (5) iş günü içinde vereceği ve bu kararı; Valiliğe, proje sahibine ve Bakanlıkça yeterlik verilmiş kurum/kuruluşlara bildireceği, proje için verilen “ÇED Gereklidir” veya “ÇED Gerekli Değildir” kararının, Valilik tarafından askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Yönetmeliğin Tanımlar başlıklı 4. maddesinin (y) bendinde ise; askıda ilan, gerçekleştirilmesi planlanan projenin ÇED süreci hakkında, projeden etkilenecek veya etkilenmesi muhtemel halkın yaşadığı yer/yerlerde, valilik, kaymakamlık ve muhtarlık binasında veya köy odasında bulunan askı ilan yerlerinde yapılan yazılı duyuru olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi, açılmış olan bir davanın bağımsız ve tarafsız bir mahkemede adil yargılanma usulüyle görülmesini güvence altına almaktadır. Adil yargılanma ilkesi; mahkeme tarafından önüne gelen bir davada, uyuşmazlığın özüne yönelik bir incelemenin yapılması, uyuşmazlığın sadece şekli olarak ele alınması sonucunu doğuracak bir yaklaşımdan uzaklaşılması, adil ve aleni olarak yargılanma hakkını öngören bir yargılamanın da gerçekleşmesini temel ilke olarak alan bir haktır. Bu hak kişilere belirli koşullarda “mahkemeye erişme” hakkını tanımaktadır. Mahkemeye erişme hakkı mutlak bir hak değildir. Bazı sınırlamalara tabi tutulabilir. Ancak, dava açıldıktan sonra davanın önüne getirildiği mahkeme tarafından davayla ilgili bütün maddi ve hukuki sorunların incelenmesi suretiyle davanın karara bağlanması gerekir. Bunun için, idari işlemin usulüne uygun tebliği ve bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilmesi; ilgililerin mahkemeye erişim haklarını kullanmalarını ve açılan davanın da gereği gibi yargı mercileri önüne getirilebilmesini doğrudan etkiler. Bu anlamda tebligat yargılama sürecinin başlangıcıdır ve tebliğ işlemi, yazılı tebligat, yayın veya ilan şeklinde olabilmektedir.
Dava konusu işlemin niteliği gereği belli bir bölgeyi ilgilendirdiği durumlarda ise, tüm ilgililerine ayrı ayrı bildirilmesi mümkün olamadığından, ilgililerin etkin ve yeterli bir şekilde dava konusu işlemden haberdar olması amaçlanarak, Yönetmelikteki düzenlemeye göre, askıda ilan ve internet aracılığıyla halka duyurulması öngörülmüştür. İlan yolu ile tebliğlerde dava açma süresi ise son ilan tarihini izleyen günden itibaren başlamaktadır. Ayrıca, yazılı bildirim esas olmakla birlikte, kimi durumlarda bilgi edinilmesinin (ıttılanın) yazılı bildirimin sonuçlarını doğuracağı, dolayısıyla dava açma süresine başlangıç olarak alınacağı da Danıştay içtihatlarıyla kabul edilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Nevşehir İli, Hacıbektaş İlçesi, … Köyü mevkiinde davalı yanında müdahil … tarafından yapılması planlanan … işletme ruhsat nolu ve … erişim nolu moloz bazalt ocağı ve maden arama projesi ile ilgili olarak Nevşehir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce … tarihli, … sayılı “Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir” kararının tesis edilmesi üzerine, 31/05/2021 tarihinde bakılmakta olan davanın açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ise; dava konusu ÇED gerekli değildir kararının valiliğin ilan panosunda 25.08.2017 tarihinde askıya çıkarıldığı, 08.09.2017 tarihinde ilandan indirildiği, bu durumun askı ilan tutanakları ile sabit olduğu; 22.08.2017 ile 30.09.2017 tarihleri arasında valiliğin internet sitesinde ilan edildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20/A maddesi uyarınca, ÇED gerekli değildir kararının askı ve ilan tarihlerinin bitimi olan 30.09.2017 tarihini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde dava açılması gerekirken, davanın, bu süreler geçirildikten sonra 31.05.2021 tarihinde açıldığı belirtilerek, süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Temyiz incelemesi sırasında Dairemizce verilen ara kararı ile dava konusu işlemin, yapılması planlanan moloz bazalt ocağı ve maden arama proje alanı olan … Köyünde uygun araçlarla halka duyurulup duyurulmadığının sorularak, duyuruldu ise buna ilişkin askı tutanağı ile ilan metninin istenilmesi üzerine, davalı idare tarafından, dava konusu edilen kararın askıda 15 gün süre ile ilan edilmesi istemine ilişkin Karaburna Köyü Muhtarlığına gönderilen … tarihli … sayılı yazı sunulmuş ancak anılan evrakın Karaburna Köyünde askıda ilan edildiğine ve askıdan indirildiğine ilişkin herhangi bir belge ise sunulmamıştır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, idari kararların niteliği gereği belli bir bölgeyi ilgilendirmesi nedeniyle, tüm ilgililerine ayrı ayrı bildirilmesi mümkün olmadığından, ilgililerin etkin ve yeterli bir şekilde dava konusu işlemden haberdar olması amacıyla, tebliğin ilan veya askı ilanı yoluyla yapılması mümkündür. Askı yoluyla ilan yapılması halinde, ilanı yapan kişi tarafından ilan metninin herkesin kolayca ulaşıp, okuyabileceği bir yerde asılı tutulması, ilan metninin hangi tarihlerde askıda kaldığına ilişkin bir tutanak düzenlenmesi ve bu tutanağın ilgili merciine sunulması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta; proje alanı olan Karaburna Köyünde ilanın yapıldığına, yapıldı ise hangi tarihler arasında askıda kaldığına ilişkin bir tutanak sunulamadığından “mahkemeye erişim hakkı” çerçevesinde, davanın öğrenme tarihinden itibaren 30 günlük yasal süre içerisinde 31/05/2021 tarihinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, süre aşımı yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı yönünden reddine ilişkin temyize konu . İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 20/A-2-(i) maddesi uyarınca, karar düzeltme yolunun kapalı olduğunun duyurulmasına, 19/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.