Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/2561, Karar No: 2022/414

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/2561 E. , 2022/414 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2561
Karar No : 2022/414

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALI) : … Bakanlığı- …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACILAR):1- …(Müteveffa) 2- …
3- … 4- …
5- … 6- …
7- …
VEKİLLERİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyiz edilen kısmının (davacılardan … yönünden tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının) onanmasına dair Danıştay Altıncı Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2020/10283, K:2020/12099 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında ” ilköğretim okulu alanı” olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık 299.090,63-TL (ıslah edilmiş haliyle) maddi tazminatın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İdare Mahkemesince davanın davalı … Bakanlığı yönünden kabulü ile 299.090,63-TL’nin dava açma tarihi olan 28/03/2014 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı … Bakanlığından alınarak davacılara verilmesine, davanın diğer davalı …Belediye Başkanlığı yönünden reddi yolunda verilen kararın, Danıştay Altıncı Dairesinin 09/03/2017 tarihli E:2016/13514, K:2017/1600 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak İdare Mahkemesince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 18/11/2019 tarihli E:2018/2786, K:2019/11379 sayılı kararıyla bozulması üzerine, bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararıyla dosyanın, davacılardan … yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 26/1 maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına, davanın davacılardan … yönünden kabulüne, 90.544,38 TL’lik tazminat tutarının, 1.428,57 TL’ lik kısmına dava açma tarihi olan 28/03/2014 tarihinden ve bakiye 89.115,81- TL lik kısmına ise ıslah tarihi olan 22/07/2015 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idareden alınarak davacı …’a verilmesi, davacılar … ve … haricindeki diğer davacılar yönünden konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığıne karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davalının temyiz başvurusu üzerine Danıştay Altıncı Dairesince, temyize konu kararın temyiz edilen kısmı hukuk ve usule uygun bulunmuş ve kararın onanmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyiz aşamasında ileri sürdüğü iddiaların değerlendirilmediği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Daire since verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Düzeltilmesi istenen kararın usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesine uymadığı, bu nedenle istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’IN DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde ileri sürülen nedenler, 2577 sayılı Kanunun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi hükmüne uygun bulunduğundan, karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 03/12/2020 tarih ve E:2020/10283, K:2020/12099 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mahallesi, …ada, … parsel sayılı taşınmazın imar planında ” ilköğretim okulu alanı” olarak ayrılmasına rağmen kullanım amacı doğrultusunda kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle taşınmazın değerine karşılık 299.090,63-TL (ıslah edilmiş haliyle) maddi tazminatın faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 33. maddesi ile eklenen Ek Madde 1’de; “Uygulama imar planlarında umumi hizmetlere ve resmi kurumlara ayrılmak suretiyle mülkiyet hakkının özüne dokunacak şekilde tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında, uygulama imar planlarının yürürlüğe girmesinden itibaren beş yıllık süre içerisinde imar programları veya imar uygulamaları yapılır ve bütçe imkânları dâhilinde bu taşınmazlar ilgili idarelerce kamulaştırılır veya her hâlde mülkiyet hakkını kullanmasına engel teşkil edecek kısıtlılığı kaldıracak şekilde imar planı değişikliği yapılır/yaptırılır. Bu süre içerisinde belirtilen işlemlerin yapılmaması hâlinde taşınmazların malikleri tarafından, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesindeki uzlaşma sürecini ve 3194 sayılı İmar Kanununda öngörülen idari başvuru ve işlemleri tamamlandıktan sonra taşınmazın kamulaştırmasından sorumlu idare aleyhine idari yargıda dava açılabilir.
Birinci fıkra uyarınca dava açılması hâlinde taşınmazın ya da üzerinde tesis edilen irtifak hakkının dava tarihindeki değeri, mahkemece; bu Kanunun 15 inci maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılarak, taşınmazın hukuken tasarrufunun kısıtlandığı veya fiilen el konulduğu tarihteki nitelikleri esas alınmak suretiyle tespit edilir ve taşınmazın veya hakkın idare adına tesciline veya terkinine hükmedilir.
Bu madde kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılacak dava ve takiplerde, bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin üçüncü, yedinci, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan ancak henüz karara bağlanmayan veya kararı kesinleşmeyen davalara bu madde hükümleri, kesinleşen ancak henüz ödemesi yapılmayan kararlar hakkında ise geçici 6 ncı maddenin üçüncü, sekizinci ve on birinci fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun geçici 6 ncı maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca ayrılması gereken yüzde iki oranındaki ödenekler, yüzde dört olarak ayrılır. İlave olarak ayrılan yüzde iki oranındaki ödenekler, münhasıran bu ek madde ile geçici 11 inci ve geçici 12 nci maddeler kapsamında yapılacak ödemelerde kullanılır. Yapılacak ödemelerin toplam tutarının ilave olarak ayrılan ödeneğin toplamını aşması hâlinde, ödemeler, en fazla on yılda ve geçici 6 ncı maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kanuna 6745 sayılı Kanunun 34. maddesiyle “Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında kalan ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tasarrufu hukuken kısıtlanan taşınmazlar hakkında aynı fıkrada belirtilen süre, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren başlar.
Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü, bu madde kapsamında kalan taşınmazlara ilişkin dava ve takipler hakkında da uygulanır.” hükmünü içeren Geçici 11. madde eklenmiştir.
… İdare Mahkemesinin E:… sayısına ve … İdare Mahkemesinin E:… sayısına kayıtlı dosyalarda, Geçici 11. maddenin; derdest olan davaların esası hakkında karar verilmesini engelleyici bir düzenleme olduğu, mülkiyet hakkı üzerindeki kısıtlamaların daha uzun sürmesine yol açtığı, yargı yetkisinin kullanılmasında genel hukuk ilkelerine uygun olmayan sınırlamalar getirildiği, bu sebeple ilgili kuralın mülkiyet hakkını, hak arama hürriyetini ve hukuk devleti ilkesini zedelediği belirtilerek kuralın Anayasa’nın 2., 5., 9., 35. ve 36. maddelerine aykırı olduğundan bahisle itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmiş, bu başvurular üzerine Anayasa Mahkemesinin 28.03.2018 tarihli, E:2016/196, K:2018/34 sayılı kararıyla, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa 6745 sayılı Kanunun 34. maddesi ile eklenen Geçici 11. maddenin Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir.
Öte yandan, Anayasa Mahkemesinin 20/12/2018 tarihli, E:2016/181, K:2018/111 sayılı kararıyla da Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinin birinci fikrasının ilk cümlesi dışındaki kısımların da Anayasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa Mahkemesince verilen, Geçici 11. maddenin iptaline ilişkin kararın gerekçesinde, imar uygulamalarının geniş alanları kapsaması nedeniyle ve bütçeye yeterli ödeneğin konulması amacıyla kanun koyucunun kamulaştırma sürecinin beş yıllık süre içinde tamamlanmasını öngördüğü, mülkiyetin kamu yararı amacıyla kontrolüne ilişkin söz konusu müdahaleler bakımından kanun koyucunun takdir yetkisi bulunduğu, bu takdir yetkisi çerçevesinde söz konusu kamu yararı amacının gerçekleştirilmesi yönünden belirtilen fiili ve hukuki engeller sebebiyle malikin makul ve belirli bir süre boyunca bu kısıtlamalara katlanabileceği, ancak bu sürenin uzaması hâlinde söz konusu kısıtlamaların, taşınmaz malikine yüklenen külfeti ağırlaştıracağı gibi kısıtlılık süresinin uzamasına bağlı olarak malikin zararını karşılayabilecek herhangi bir giderim imkânının getirilmemesinin de malike aşırı bir külfet yüklenmesine sebep olacağı, itiraz konusu kuralda, mülkiyet hakkından dilediği gibi tasarruf edebilmesi ve yararlanabilmesi kısıtlanan malikin kamulaştırma bedeline kavuşabilmesi veya söz konusu kısıtlılık hâlinin kaldırılarak mülkiyet hakkından yararlanabilmesi için geçmesi gereken beş yıllık sürenin yeniden başlamasının söz konusu olduğu, kanun koyucunun bu süre nedeniyle malikin uğradığı zararları telafi etmeye veya gidermeye yönelik herhangi bir düzenleme getirmediği, üstelik bu kısıtlılık nedeniyle açılacak davalarda taşınmazı kullanamamaktan doğan zararların tazminine yönelik bir düzenlemenin mevcut olmadığı gibi bu kuralın, yürürlük tarihinden önceki kısıtlılık sürelerinin de dikkate alınmamasına yol açtığı ve malike aşırı bir külfet yüklediği, kamu yararı ile malikin mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi malik aleyhine bozduğu, dolayısıyla itiraz konusu kuralın Anayasanın 13. ve 35. maddelerine aykırı olduğu, birinci fıkrasının iptal edilmesi nedeniyle itiraz konusu ikinci fıkranın uygulanma olanağının kalmadığı belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesince, Ek 1. maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi dışında kalan bölümünün iptaline ilişkin kararın gerekçesinde ise, söz konusu düzenlemeler gereği süresinde kamulaştırma yapılmaması hâlinde taşınmaz malikleri ilgili idare aleyhine dava açma hakkını elde etmekle birlikte, Kanun’un geçici 6. maddesindeki malik aleyhine olan hükümlerin sürekli nitelikte uygulanmasının Anayasa Mahkemesinin 1/11/2012 tarihli ve E.2010/83, K.2012/169 sayılı kararında da açıklandığı üzere bu davalarda kamulaştırma için Anayasa’nın 46. maddesinde öngörülen güvenceleri etkisiz bırakacağı, maddenin bu bölümünün Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren sürekli uygulanmasının, idarelerin özel mülkiyete kamulaştırmasız el atma yoluyla müdahalesinin de sürekli hâle gelmesine sebep olabilecek nitelikte olduğu, idarelerin kural ile kamulaştırma yapmak yerine kamulaştırma için Anayasa’da belirtilen ilkelere aykırı olarak taşınmazları elde edebilme imkânına sahip olabileceği, böyle bir durumda devletin hukuka bağlılığı ilkesi zedeleneceği gibi bireyler açısından hukuki güvenlik ve öngörülebilirliğin de ortadan kalkacağı, bir hukuk devletinde kanunların hukuka aykırı uygulamaları teşvik etmesinin kabul edilemeyeceği tespitlerine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davalı idare tarafından 25/03/2021 tarihinde İdare Mahkemesi kayıtlarına giren ek beyan dilekçesi verildiği ve dava konusu “Antalya ili, Konyaaltı ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı” taşınmazın güncel tapu kaydında “hisse hatası” bulunduğunun iddia edilmesi üzerine Dairemizce yapılan 14/10/2021 ve 23/11/2021 tarihli Ara Kararlara istinaden davalı idare ve ilgili tapu Müdürlüğünce verilen cevapların incelenmesi üzerine; dava konusu taşınmazın “…..İdare Mahkemesinin iptal kararı ve bölgede yapılan imar planı değişikliklerine uygun olarak … tarih ve …sayılı Konyaaltı Belediye Encümen Kararı ile … tarih ve …sayılı Antalya Büyükşehir Belediye Encümen Kararı ile 3194 sayılı İmar Kanununun 18. ve 3290 sayılı Kanunun Ek-1. maddelerine göre düzenleme ortaklık payı kesilmeden ikinci defa yapılan imar uygulaması işlemi neticesinde, … Mahallesi, …ada, … parsel, … ada … ve … parseller olarak tescil edildiği, sonrasında söz konusu yere ilişkin imar uygulaması işleminin iptal edilmesi sonucunda, … tarih ve … sayılı Konyaaltı Belediye Encümeni Kararı ve … tarih ve …sayılı Antalya Büyükşehir Belediye Encümeni Kararı ile … tarih ve … sayılı ek Konyaaltı Belediye Encümeni Kararı ile … tarih ve … sayılı yevmiye ile tapuda tescil edilen geri dönüşüm işlemi ile … Mahallesi, … ada, … parselin eski malikleri adına tescil edildiği, ancak sonrasında eski … ada ve çevresinde mevcut haliyle plan ve parselasyon arasında uyuşmazlık olması nedeniyle, … tarih ve … sayılı Konyaaltı Belediye Meclis Kararı ile … tarih ve … sayılı Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Kararı ile yapılan revize plan değişikliğinin kesinleşmiş olduğu, dava konusu parselin de içinde bulunduğu bölgede yeniden imar uygulaması işlemi yapılacağı…” görülmüş olup, söz konusu değişen duruma istinaden İdare Mahkemesince gerekli inceleme ve araştırmanın yapılarak güncel tapu, plan ve parselasyon bilgisine göre yeniden bir karar verilmesi gerekmekte olup, İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen karar verilmesine yer olmadığına ilişkin, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca temyiz edilen kısmının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 19/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir