Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/2350, Karar No: 2022/1600

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/2350 E. , 2022/1600 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2350
Karar No : 2022/1600

KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE BULUNAN
(DAVALI) : … Büyükşehir BelediyeBaşkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Odası … Şubesi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :Danıştay Altıncı Dairesinin 30.09.2020 tarih ve E:2016/11123, K:2020/8437 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değiik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, … ve … Mahalleleri, … Kentsel Gelişim Proje Alanı sınırının belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; davacının, davasını takip etmek ve haklılığını kanıtlamaya yarayacak eldeki bilgi belgeleri sunmak ile yargılama için gerekli olan masrafları yatırmakla yükümlü olduğu, uyuşmazlığın niteliği gereği bilirkişi incelemesi yapılmadan çözümlenmesine imkan bulunmadığından bilirkişi incelemesine karar verildiği, ancak davacının, ödeme gücü olmasına rağmen talep edilen bilirkişi avansını yatırmadığı görüldüğünden, uyuşmazlık, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre değerlendirilerek mevzuata aykırı olduğu ispatlanamayan dava konusu imar planı değişikliğinin hukuka uygun olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Davacının temyiz başvurusu üzerine uyuşmazlığın teknik bilgiyi gerektirmesi nedeniyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerekli kıldığı hallerde keşif ve bilirkişi incelemesi için gereken avansın davacı tarafından yatırılmaması durumunda davalı idareden istenilmesi, davalı idare tarafından da yatırılmaması halinde, ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere Hazineden karşılanarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken davanın reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmadığından kararın bozulmasına karar verilmiştir.

KARAR DÜZELTME TALEP EDENİN İDDİALARI : İspat yükünün davacıda olduğu , davacının keşif ve bilirkişi ücretinin yatırmaması nedeniyle ispat yükümlülüğünü yerine getiremediği ileri sürülerek Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ: Karar düzeltme isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki “Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.” kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden karar düzeltme isteminin kabulü ile Danıştay Altıncı Dairesinin 30.09.2020 tarih ve E:2016/11123, K:2020/8437 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlık yeniden incelendi:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Ankara İli, Gölbaşı İlçesi, … ve … Mahalleleri, … Etap Kentsel Gelişim Proje Alanı sınıfının belirlenmesine ilişkin … tarih ve … sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesi ile atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 325. maddesinde “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından re’sen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir.” hükmüne yer verilmiş olup uyuşmazlık konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planının mevzuat ve kamu yararına uygun olup olmadığının incelenmesi için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmasının gerekli olması durumunda, keşif ve bilirkişi incelemesi giderlerinin davacı tarafından yatırılmaması halinde, davalı idareden istenmesi; davalı idare tarafından da ödenmediği takdirde, ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere Hazineden karşılanması gerekmektedir.
İşlem tarihinde yürürlükte olan 5393 sayılı Belediye Kanununun “Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı” başlıklı 73. maddesinde; “Belediye, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabilir. Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilan edilebilmesi için yukarıda sayılan hususlardan birinin veya bir kaçının gerçekleşmesi ve bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunması şarttır. Ancak, kamunun mülkiyetinde veya kullanımında olan yerlerde kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ilan edilebilmesi ve uygulama yapılabilmesi için ilgili belediyenin talebi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca bu yönde karar alınması şarttır.” düzenlemesi getirilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince davacının, ödeme gücü olmasına rağmen talep edilen bilirkişi avansını yatırmadığı görüldüğünden, uyuşmazlık, dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre değerlendirilerek dava konusu plan değişikliğinin mevzuata aykırı olduğu ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bilirkişi incelemesi için gereken avansın davacı tarafından yatırılmaması durumunda davalı idareden istenilmesi, davalı idare tarafından da yatırılmaması halinde, ileride haksız çıkan taraftan alınmak üzere Hazineden karşılanarak keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği mevzuat hükümleri gereği olduğundan İdare Mahkemesince bu yönteme başvurulmadan dava hakkında karar verilmesi isabetli bulunmamıştır.
Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinde, idari mahkemelerin her çeşit incelemeyi kendiliklerinden yapacakları belirtilerek “res’en araştırma ilkesi” benimsenmiştir. Resen araştırma ilkesi, taraflarca öne sürülmese bile, uyuşmazlığın çözümüne ilişkin her türlü araştırmanın mahkemece, kendiliğinden yapılmasını ifade etmektedir.
Dava konusu alanı kapsayan kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı sınırı ile imar planlarına yönelik açılan davaların araştırılması sonucunda;
-Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarihli, … sayılı kararı ile “…, … ve … Mahalleleri 4. Etap Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alan Sınırı” teklifinin kabul edildiği, … tarihli, … sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü yazısı ile Gölbaşı İlçesi Hallaçlı Mahallesi içinde bulunan yaklaşık 496 hektarlık alanın Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı olarak ilan edilmesi talebine ilişkin bilgi ve belgelerin, Bakanlar Kurulu kararı alınmak üzere Başbakanlığa sunulduğu, … tarihli, … sayılı dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile “Ankara İli, Gölbaşı İlçesi …, … ve … Mahalleleri 4. Etap Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı” ilan edildiği, bahsi geçen Bakanlar Kurulu kararının Danıştay Altıncı Dairesinin E:2015/6650 sayılı dosyasında açılan davada 16.05.2019 tarihli, K:2019/4391 sayılı karar ile iptaline karar verildiği ve bu kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 21.10.2021 tarihli E:2019/3455, K:2021/1725 sayılı kararı ile onandığı anlaşılmıştır.
Bu durumda sınır tespitine ilişkin dava konusu işleminin dayanaksız kaldığı dikkate alınarak dava konusu işlem hakkında yeniden bir karar verilmelidir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:.., K:… sayılı kararının 2577 sayılı Kanunun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 15/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir