Danıştay 6. Daire, Esas No: 2021/2061, Karar No: 2022/4827
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2021/2061 E. , 2022/4827 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/2061
Karar No : 2022/4827
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Altıncı Dairesinin 22/10/2019 tarih ve E:2015/6158, K:2019/9794 sayılı bozma kararına uyularak … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Antalya ili, Finike ilçesi, … – … Karayolu üzerinde … mevkinde bulunan yeraltı sularının ve derenin korunması isteğiyle 01/03/2013 tarihinde onaylanan çift yol projesine yapılan itirazın reddine ilişkin … tarihli, … sayılı işlem ile 01/03/2013 tarihli dayanak işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, keşif tarihinde mevcut proje kapsamında döşenen borular içinde su seviyesi üstünde kalan kısmının 24 cm. ve kutu menfezin su seviyesinin üzerinde kalan kısmının 40 cm. olduğu, su seviyesi sol sahil duvarını aşacak kadar yükselse bile kutu menfezinin üzerinde 16 cm. lik boşluk kalacağı, yol altında kalan boru ve kutu menfezinin giriş savağından gelen suyun 2,6 katını taşıma kapasitesine sahip olduğu, yapılan yol projesinin dere suyuna zarar vermediği bu nedenle yeraltı sularının ve derenin korunması istemiyle yol projesine yönelik yapılan itirazın reddine dair … tarihli, … sayılı davalı idare işlemi ile çift yol projesinin ve yeraltı sularının üzerinin kapatılmasına ilişkin 01/03/2013 tarihli dayanak işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare ve bilirkişi raporunda su kaynaklarının korunduğuna ilişkin somut bir tespit bulunmadığı, yol projesinin herhangi bir ön çalışma yapılmadan kabul edildiği, yeraltı sularının üzerinde herhangi bir tesis veya yol yapım çalışması yapılmadan önce yetkili ve görevli kurum olan DSİ’den görüş alınması gerektiği ancak alınmadığı, projenin plana uygun olmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Antalya ili, Finike ilçesi … – … Karayolu üzerinde … mevkinde yüzeye çıkan yeraltı sularının oluşturduğu derenin bulunduğu alan mevcut imar planında 15 metrelik yol olarak belirlenmiş, alanda keskin bir viraj bulunduğu ve kazalara sebebiyet verdiği için belediye inşaat teknikeri tarafından 200 metrelik alanın çift yol olarak planlanması gerektiğine ilişkin rapor düzenlenmiş, Belediye Başkanının 01.03.2013 tarihli oluruyla çift yol projesi kabul edilmiş, yer altı sularının üstü ve yer altı sularının aktığı dere yatağının üzeri kapatılarak yol olarak kullanımına ilişkin çalışmalar başlamış, davacı tarafından çevrede tarımla uğraşanların sulamada kullandığı suyun kapalı boru içine alarak kullanımının engellendiği ve projenin 3. kişiler lehine olduğu gerekçesiyle projeye itiraz edilmiş, itirazın reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin davacıya bildirilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun 3. maddesinde: “Herhangi bir saha, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamaz.” hükmüne, aynı Kanun’un 21. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (…) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir.” hükmüne, 26. maddesinde ise “Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mesuliyeti bu kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydıyla avan projeye göre ruhsat verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin dava konusu işlem tarihinde yürürlükte bulunan “Kamuya Ait Yapı ve Tesisler” başlıklı 59. maddesinde, “Kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılacak veya yaptırılacak yapılara, imar planlarında o maksada tahsis edilmiş olmak, plan ve mevzuata aykırı olmamak üzere mimari, statik, tesisat ve her türlü fenni mesuliyeti ve kamu kurum ve kuruluşlarınca üstlenilmesi ve mülkiyetin belgelenmesi kaydı ile avan projeye göre ruhsat verilir. Ancak, kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan veya yaptırılacak olan karayolu, demiryolu, tünel, köprü, menfez, baraj, hidroelektrik santralı,sulama ve su taşıma hatları, enerji nakil hatları, boru hatları (doğal gaz boru hattı ve benzeri), silo, rafineri gibi enerji, sulama, tabii kaynaklar, ulaştırma hizmetleri ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı niteliğinde olan kontrol kulübesi, trafo, eşanjör, elavatör, konveyör gibi yapılar inşaat ruhsatına tabi değildir. Bu tür yapı ve tesislerin inşasına başlanacağının, ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine göre, kamuya ait alanlarda kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan veya yaptırılacak olan karayolu, köprü, sulama ve su taşıma hatları, boru hatları ve diğer altyapı hizmetleri ile ilgili tesisler ve bunların müştemilatı niteliğinde olan yapıların yapı ruhsatına tabi olmadığı, ancak yapıyla ilgili projelerin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca incelenerek onaylanmış olması, denetime yönelik fenni mesuliyetin üstlenilmiş olması ve inşasına başlanacağının, ilgili yatırımcı kamu kurum ve kuruluşu tarafından mülkiyete ilişkin bilgiyle birlikte yazılı olarak ilgili idareye bildirilmesi gerektiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, hükme esas alınan bilirkişi raporunda projenin plana uygunluğu yönünden bir tespit yapılmadan, sadece kullanılan borularda sızma olup olmayacağına ilişkin değerlendirmeler yapıldığı, dosyada bulunan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı paftasında yol genişliği 15 metre olarak gösterilmesine karşılık plana aykırı olarak dava konusu projede 18,5 metre olarak belirlendiği ve davalı idare tarafından belediye meclisince alanda plan değişikliği yapıldığına ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, bölge ile ilgili olarak gerek belediye gerekse ilgili kurumlarca yapılmış olan bir hidrolojik, hidrojeolojik ve hidrolik ölçümün bulunmadığı, bölgede akım gözlemlerinin yapıldığı gözlem istasyonu olmamasından dolayı su kaybının olup olmadığının tespit edilemediği, çift yol çalışmasında yeraltı sularının korunması amacıyla herhangi bir plan ve proje çalışması yapılmaksızın uygulamaya geçilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Finike Kaymakamlığının proje yapılması yönünde rapor hazırlayan inşaat teknikeri hakkında yaptırdığı ön inceleme sonucu düzenlenen … tarihli, … sayılı kararında, projede yol genişliğinin 18,50 metre olarak belirtildiği, fakat imar planında yolun 15 metre olduğu, yol çalışmasında imar planının değil kadastro parsel sınırlarının dikkate alındığı, su kaynağı ve derenin üzerinin kapatılması için DSİ’ den gerekli izinlerin alınmadığı, taşkınların göz ardı edildiği, açılan keson kuyular ile 3. kişiler yararına proje yapıldığı tespitlerine yer verilmiştir.
Bu durumda, dava konusu yol projesi plana uygun olmadığı gibi gerekli ölçüm, analiz ve incelemeler yapılmadan hazırlandığı, yeraltı sularının zarar görmeyerek korunduğuna ilişkin önlemlerin de alınmadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacıların temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın BOZULMASINA,
3.Dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 18/04/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.