Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/366, Karar No: 2022/3792
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/366 E. , 2022/3792 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/366
Karar No : 2022/3792
TEMYİZ EDENLER : 1- (Davalı) … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ :…. Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Datça İlçesi, …. Köyü Mevkii, … Rüzgar Enerji Santrali kapasite artışına ilişkin … Bakanlığı’nın … tarihli …. sayılı kararı ile onaylanan, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İlave Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İlave Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun ve dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesinden, dava konusu planların, planların kademeliliği ilkesine uygun olduğu ancak ilave tribünlerin eklenmesi için yapılan ilave plan kararlarının ve kullanımın gerektirdiği altyapı ihtiyacının, mevcut planlarla bütünleştirilmeksizin getirildiği, alanın özel çevre koruma bölgesi ve doğal sit alanı olmasından doğan korunma ihtiyacının kullanım ile nasıl dengeleneceğine ilişkin gerekli inceleme ve araştırmanın yapılmadığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yeterli detay ve içeriğe sahip olmadığı, taşıt yolu ihtiyacının alanın orman vasfı ve mevzuat koşulları birlikte değerlendirilerek çözümlenmediği anlaşıldığından dava konusu imar planlarının planlama ilkelerine ve şehircilik esaslarına aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN DAVALI … DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞININ İDDİALARI: Bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olması nedeniyle karara esas alınamayacağı, plan için gerekli olan kurum ve kuruluşlardan gerekli görüş ile izinlerin alındığı belirtilerek temyize konu bölge idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TEMYİZ EDEN DAVALI YANINDA MÜDAHİLİN İDDİALARI: 48 adet tribüne ilişkin 1/25.000 ölçekli planın 2003 yılında kesinleştiği, davanın konusu planın ise daha önce yapımı tamamlanan 36 adet tribüne ek olarak 4 adet tribünün daha planlanmasına ilişkin olduğu, dolayısıyla dava konusu işlemin 2003 yılında kesinleşmiş olan olan ve 1/25.000 ölçekli planda yer alan bir hakkın değerlendirilmesine yönelik olduğu, söz konusu 4 adet tribünün zaten tamamlandığı ve 2017 yılından bu yana elektrik ürettiği, bilirkişi raporunun hatalı tespitler içerdiği ve eksik incelemeye istinaden hazırlandığı, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunmadığı ileri sürülerek işin esası hakkında yeniden karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ….’ÜN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 29.10.2021 tarihli ve 31643 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 85 sayılı Bazı Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 1. maddesi ile 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Altıncı Kısmının Dördüncü Bölümünün başlığının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2. maddesi ile de aynı Kararnamenin 97. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “Çevre ve Şehircilik” ibaresinin “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” şeklinde değiştirildiği görüldüğünden, davalı idarenin ismi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirilmesi suretiyle işin gereği görüşüldü.
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Datça İlçesi, … Köyü Mevkii, … kapasite artışına ilişkin … Bakanlığı’nın … tarihli … sayılı kararı ile onaylanan, 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı İlave Nazım İmar Planı ile 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İlave Uygulama İmar Planı değişikliğinin iptali istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 3. Maddesinin (a) fıkrasının 8. bendinde; “Koruma amaçlı imar plânı”; bu Kanun uyarınca belirlenen sit alanlarında, alanın etkileşim-geçiş sahasını da göz önünde bulundurarak, kültür ve tabiat varlıklarının sürdürülebilirlik ilkesi doğrultusunda korunması amacıyla arkeolojik, tarihi, doğal, mimarî, demografik, kültürel, sosyo-ekonomik, mülkiyet ve yapılaşma verilerini içeren alan araştırmasına dayalı olarak; hali hazır haritalar üzerine, koruma alanı içinde yaşayan hane halkları ve faaliyet gösteren iş yerlerinin sosyal ve ekonomik yapılarını iyileştiren, istihdam ve katma değer yaratan stratejileri, koruma esasları ve kullanma şartları ile yapılaşma sınırlamalarını, sağlıklaştırma, yenileme alan ve projelerini, uygulama etap ve programlarını, açık alan sistemini, yaya dolaşımı ve taşıt ulaşımını, alt yapı tesislerinin tasarım esasları, yoğunluklar ve parsel tasarımlarını, yerel sahiplilik, uygulamanın finansmanı ilkeleri uyarınca katılımcı alan yönetimi modellerini de içerecek şekilde hazırlanan, hedefler, araçlar, stratejiler ile plânlama kararları, tutumları, plân notları ve açıklama raporu ile bir bütün olan nazım ve uygulama imar plânlarının gerektirdiği ölçekteki plânlardır.” şeklinde tanımlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 5. maddesinde, ”Nazım İmar Planı”; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan bir plan olarak, ”Uygulama İmar Planı” ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte olan 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/A maddesinde; milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, doğal sit alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanların kullanma ve yapılaşmaya yönelik ilke kararlarını belirlemek ve her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını yapmak, yaptırmak, değiştirmek, onaylamak, uygulamak veya uygulanmasını sağlamak Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün görevleri arasında sayılmıştır.
14.06.2014 tarihinde 29030 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 6. maddesinde; ”Mekânsal planlama kademeleri ve ilişkileri;(1)Mekânsal planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından Mekânsal Strateji Planları, Çevre Düzeni Planları ve İmar Planları olarak hazırlanır. Buna göre planlama kademeleri, üst kademeden alt kademeye doğru sırasıyla; Mekânsal Strateji Planı, Çevre Düzeni Planı, Nazım İmar Planı ve Uygulama İmar Planından oluşur.(2)Mekânsal planlar, plan kademelenmesine uygun olarak hazırlanır. Her plan, planlar arası kademeli birliktelik ilkesi uyarınca yürürlükteki üst kademe planların kararlarına uygun olmak, raporu ile bütün oluşturmak ve bir alt kademedeki planı yönlendirmek zorundadır.(3)Arazi kullanım ve yapılaşmada sadece mekânsal strateji planları, çevre düzeni planları ve imar planları kararlarına uyulur.(4)Plan kademelenmesi uyarınca il bütününde yapılan çevre düzeni planları, yürürlükteki bölge veya havza düzeyindeki çevre düzeni planının genel kararlarına aykırı olmamak kaydıyla hazırlanır.(5) Mekânsal strateji planları ve çevre düzeni planları hazırlanırken kalkınma planı, bölge planları, bölgesel gelişme stratejileri ve diğer strateji belgeleri ile ortaya konulan hedefler dikkate alınır.” hükmü yer almıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, alt ölçekli imar planlarının üst ölçekli imar planları ile uyumlu olacağı, planlar arasındaki hiyerarşi kapsamında bir bölgede çevre düzeni planı varsa o bölgede yapılacak olan imar planlarının (nazım imar planı ve uygulama imar planı) bu plana uygun olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan 6831 sayılı Orman Kanunun 6.maddesinde, devlet ormanlarına ve Devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işlerin Orman Genel Müdürlüğü’nce yapılacağı ve yaptırılacağı, Devletten başkasına ait olan bütün ormanların, bu Kanunun hükümleri dairesinde Orman Genel Müdürlüğü’nün murakabesine tabi olduğu, 17. maddesinin, 3. fıkrasında ise; savunma, ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, altyapı, katı atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıklarının; Devlete ait sağlık, eğitim ve spor tesislerinin ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığı’na izin verilebileceği hükme bağlanmıştır.
5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 8. maddesine 6094 sayılı Yasanın 5. maddesiyle eklenen fıkrada: “Milli park, tabiat parkı, tabiat anıtı ile tabiatı koruma alanlarında, muhafaza ormanlarında, yaban hayatı geliştirme sahalarında, özel çevre koruma bölgelerinde ilgili Bakanlığın, doğal sit alanlarında ise ilgili koruma bölge kurulunun olumlu görüşü alınmak kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin kurulmasına izin verilir.” hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; taşımazın bulunduğu planlama alanının, mülga Çevre ve Orman Bakanlığınca 09.03.2011 tarihinde onaylanan Aydın- Muğla -Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Çevre Düzeni Planında, “Özel Çevre Koruma Bölgesi”, “Doğal Sit Alanı” ve “Önemli Doğa Alanı” sınırları içerisinde “Orman Alanı” kullanımında kaldığı, söz konusu Çevre Düzeni Planının 4.54, sayılı maddesinde; “Özel Kanunlara Tabi Alanlar: Özel Çevre Koruma Bölgeleri, Milli Parklar, Tabiatı Koruma Alanları, Tabiat Parkları, Tabiat Anıtları, Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları, Turizm Merkezleri ile Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgeleri, Özelleştirme Kapsam ve Programındaki Alanlar ve Toki Alanları planlama yetkileri farklı kurumlara ait olan alanlardır.” hükmü, 8.6.1. sayılı maddesinde; “Bu plan sınırları içinde kalan Özel Kanunlara Tabi Alanlarda, bu planla yeni kullanım kararı getirilmemiş olup, bu alanlarda, kırsal yerleşme alanları dışında diğer mevcut arazi kullanımı gösterilmiş ve bu bölgeler için resmi kurumlarca verilmiş olan, bu plana altlık teşkil eden kurum görüşleri, ulusal mevzuat ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile koruma altına alınarak koruma statüsü kazandırılmış alanlar, ekolojik değeri olan hassas alanlar, orman alanları ve tarım alanları işlenmiştir.” hükmü, 8.8.2.1. sayılı maddesinde; “Önemli Doğa Alanları” ile ilgili olarak; “Bu bölgelerde yapılacak uygulamalarda, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde işlem yapılacaktır.” hükmüne yer verildiği anlaşılmıştır.
Ayrıca planlama alanı; davalı Bakanlığın 19.03.2014 tarih ve 2470 sayılı Olur’u ile onaylanan Datça- Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesine ait 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Revizyonunda, 1. Derece Doğal Sit Alanı” sınırları içerisinde “Orman Alanı” kullanımında kalmakta olup, söz konusu Çevre Düzeni Planının 7.17. sayılı maddesinde; “Yenilenebilir Enerji (rüzgar, güneş, jeotermal) Üretim Alanlarına ilişkin talepler, ilgili kurum ve kuruluşlardan alınan izinler ve Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulunca verilecek lisans kapsamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının talep edileceği bilimsel rapor doğrultusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca değerlendirilecektir. Bu kullanımlara yönelik 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğine gerek kalmadan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanacak 1/5000 ve 1/1000 Nazım ve Uygulama İmar Planları doğrultusunda uygulama yapılacaktır. Planda Rüzgar Enerji Santrali Alanı olarak tanımlı alanda onaylı 1/5000 ve/veya 1/1000 ölçekli imar planı ve hükümleri geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Planlama alanına bitişik konumdaki 41,6 MW kurulu gücünde ve 40 adet türbinden oluşan … Datça Rüzgar Enerji Santrali San. ve Tic, A.Ş.’ye ait “Datça Rüzgar Enerji Santrali”ne ilişkin olarak 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Datça — Bozburun Özel Çevre Koruma Bölgesi Datça (Muğla) Rüzgar Enerji Santrali Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planları mülga Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı tarafından … tarih ve … sayılı işlem ile onaylanmıştır.
…. Kurumu’nun … tarih ve … sayılı lisans ile lisans belgesinde koordinatları verilen alan içerisinde rüzgar enerjisine dayalı üretim faaliyetinde bulunmak üzere, … Datça Rüzgar Enerji Santrali San. ve Tic. A.Ş.’ye 41,6 MW kurulu gücünde (40 adet türbin) lisans verilmiş, 13.03.2014 tarihinde türbin sayısında (4 adet türbin ilavesi) ve tesis kurulu gücünde (12 MW’lık kapasite artışı), 02.10.2014 tarihinde türbin koordinatlarında değişiklik yapılmasına bağlı olarak lisans tadil edilmiştir.
… İl Müdürlüğü’nün … tarih ve …. sayılı yazısı ile; … tarih ve … karar sayılı “ÇED Gerekli Değildir” kararına esas nihai proje tanıtım dosyası içerisindeki taahhütlere uyulması kaydıyla, bahse konu “ÇED Gerekli Değildir” kararının geçerli olduğu belirtilmiştir.
Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 26.12.2013 tarihli, 249426 sayılı yazısı ile; elde edilen verilerle faaliyetin üremesi muhtemel türler ve göçmen türler üzerinde tehlike oluşturacağının tespiti durumunda, 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu ve ilgili Yönetmelikler gereğince proje sahasındaki türbinlerin bu türlerin üreme ve göç döneminde durdurulması, yaban hayatı izleme programının ve 6 ayda bir izleme raporlarının sunulması, Ekosistem Değerlendirme Raporunda belirtilen tüm öneri ve tedbirlerin, izleme sırasında ve sonucunda istenecek tüm ilave tedbir ve önerilerin alınacağının, izleme sonucunda elde edilecek veriler doğrultusunda kuşlar için tehlike arz eden türbinlerin göç dönemlderinde durdurulacağının ve izleme sonucunda gerekli görülmesi halinde tehlike arz eden türbinlerin söküleceğinin taahhüt edilmesi, yol genişliklerinin 6 metreyi geçmemesi, Peyzaj Onarım Planının uygulanacağının, yol kenarlarında Peyzaj Onarım Planında yer alan hususlar göz önünde bulundurularak onarım gerektirecek alanların iyileştirileceğinin veya eski haline getirileceğinin, yöreye uygun türlerle ağaçlandırma yapılacağının taahhüt edilmesi şartıyla faaliyetin gerçekleştirilmesinin uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
… Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün … tarihli, … sayılı yazısı ile; 26.12.2013 tarihli, 249426 sayılı görüş yazısında yer alan tüm koşulların plan hükümlerine işlenmesi şartı ile söz konusu planlama çalışmalarının yapılması uygun görülmüştür.
… Bakanlığı’nın … tarihli, … sayılı Bakanlık Makamı Olur’u ile; 102.803,28 m2’lik Ormanlık Alanda 2 yıl süreyle Orman Ön İzni verilmiştir.
…. Müdürlüğü’nün … tarihli, …. sayılı yazısı ile; imar planı yapılmasında kurumlarınca herhangi bir sakınca bulunmadığı ifade edilmiştir.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Muğla Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün 24.07.2015 tarihli, 2000 sayılı yazısı ile; söz konusu alanda 2863 sayılı yasa kapsamına giren korunması gerekli taşınır veya taşınmaz herbhangi bir kültür varlığına rastlanmadığı, ancak bu alanlarda yapılacak olan çalışmalar sırasında herhangi bir kültür varlığına rastlarılması durumunda çalışmaların derhal durdurularak en yakın Müze Müdürlüğüne veya Müdürlüklerine bilgi verilmesi koşulu ile söz konusu alanlarda Müdürlüklerince yapılacak bir işlem bulunmadığı yönünde görüş verilmiştir.
… Nolu Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonu’nun … tarihli, … sayılı kararı ile; … Datça Rüzgar Enerji Santrali San. ve Tic., A.Ş.’ne ait Datça Rüzgar Enerjisi Santrali tesisine ilişkin 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İlave Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planları talebinin sit sınırlarının doğruluğu ve ilke kararlarına uygunluğu açısından uygun olduğuna karar verilmiştir.
… Kurumu Kamulaştırma Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli, … sayılı yazısı ile; söz konusu imar planı tekliflerinin Bakanlık tarafından onaylanmasında, üretim lisansı ekindeki koordinatlarla uyumlu olmak ve kadastro onaylı genel yerleşim planıma uygun olmak kaydıyla kurumlarınca berhangi bir sakınca bulunmadığı ifade edilmiştir.
Yukarıda yer alan bilgilerden de anlaşılacağı üzere dava konusu planlar yönünden ilgili kurumlardan gerekli izinlerin alındığı, “ÇED Gerekli Değildir” kararının verildiği ve anılan kararın iptali istemiyle dava bulunmadığı, dava konusu plan kararlarının müdahil şirkete verilen lisans kapsamında hazırlanan projenin ilgili idarelerden gerekli izinlerin alınması sonrasında plana aktarılması mahiyetinde olduğu görülmektedir.
Bu durumda davacı şirket tarafından alınan lisans kapsamında gerekli izinler alınmak suretiyle hazırlanan projenin nazım ve uygulama imar planlarına aktarılması mahiyetindeki dava konusu imar planlarında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalı ve davalı yanında müdahilin temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …. Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 29/03/2022 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.