Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/21939, Karar No: 2022/2254

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/21939 E. , 2022/2254 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/21939
Karar No : 2022/2254

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR): 1- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- (DAVALI YANINDA MÜDAHİL)

VEKİLİ : Av. Dr. …

DAVALI YANINDA DİĞER
MÜDAHİL : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN ÖZETİ: Aydın ili, Kuşadası ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın heyelan alanından TAKS:0,20, KAKS:0,40 yapılanma koşullu konut alanına alınmasına yönelik 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği başvurusunun reddine ilişkin Kuşadası Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın Aydın Büyükşehir Belediyesine gönderilmesi üzerine söz konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği başvurusunun kabul edilerek onaylanmasına yönelik tesis edilen … tarih ve … sayılı Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle açılan davada, dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 28/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)KARŞI OY :
Aydın ili, Kuşadası ilçesi, … Mahallesi, …ada, .. parsel sayılı taşınmazın heyelan alanından TAKS:0,20, KAKS:0,40 yapılanma koşullu konut alanına alınmasına yönelik 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği başvurusunun reddine ilişkin Kuşadası Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararı ile bu kararın Aydın Büyükşehir Belediyesine gönderilmesi üzerine söz konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği başvurusunun kabul edilerek onaylanmasına yönelik tesis edilen … tarih ve … sayılı Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince uygulama imar planı değişikliği teklifinin reddine ilişkin ilçe belediye meclisi kararının incelenmesi çerçevesinde, plan değişikliği teklifinde bulunan parsel malikinin isteminin kabulü ile uygulama imar planında değişiklik yapılmasına ilişkin büyükşehir belediye meclisi kararında yetki yönünden mevzuata uyarlık bulunmadığı sonucuna varılarak dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararı davalı idare ve davalı idare yanında müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde: “Çevre düzeni planına uygun olmak kaydıyla, büyükşehir belediye sınırları içinde 1/5.000 ile 1/25.000 arasındaki her ölçekte nazım imar planını yapmak, yaptırmak ve onaylayarak uygulamak; büyükşehir içindeki belediyelerin nazım plana uygun olarak hazırlayacakları uygulama imar planlarını, bu planlarda yapılacak değişiklikleri, parselasyon planlarını ve imar ıslah planlarını aynen veya değiştirerek onaylamak ve uygulanmasını denetlemek; nazım imar planının yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmayan ilçe belediyelerinin uygulama imar planlarını ve parselasyon planlarını yapmak veya yaptırmak”, aynı Kanunun 14. maddesinin son fıkrasında ise: “Büyükşehir kapsamındaki ilçe belediye meclisleri tarafından alınan imara ilişkin kararlar, kararın gelişinden itibaren üç ay içinde büyükşehir belediye meclisi tarafından nazım imar planına uygunluğu yönünden incelenerek aynen veya değiştirilerek kabul edildikten sonra büyükşehir belediye başkanına gönderilir. Üç ay içinde büyükşehir belediye meclisinde görüşülmeyen kararlar onaylanmış sayılır.” hükmü yer almaktadır.
Yukarıda detaylarına yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, büyükşehir belediyelerine, ilçe belediyesinin hazırlayacağı 1/1.000 ölçekli uygulama imar planını aynen veya değiştirerek onama yetkisi verildiğinden, dava konusu 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği isteminin reddine ilişkin ilçe belediye meclisi kararının kaldırılarak sözü edilen plan değişikliği isteminin kabulüne karar verilmesinin de büyükşehir belediyesine tanınan yetki kapsamında olduğu, diğer bir anlatımla değiştirerek onama yetkisinin, plan değişikliği isteminin reddine yönelik ilçe belediye meclisi kararının değiştirilmek suretiyle kabulünü de içerdiği açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu taşınmazın 08.02.1994 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planında tercihli yerleşme, park, taşıt yolu ve otopark alanında, 08.02.1994 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planında ise TAKS:0,20, KAKS:0,40 A-2 konut, park, yaya yolu ve otopark alanında kaldığı, 30.06.2003 onay tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliği ile taşınmaz ve civarındaki 30.000 m2’lik alanın “heyelan alanı” olarak belirlendiği, buna karşın üst ölçekli nazım imar planında herhangi bir değişikliğe gidilmediğinden dava konusu işlem tarihinde 08.02.1994 onay tarihli 1/5000 ölçekli nazım imar planının yürürlükte olduğu anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesince hazırlanan bilirkişi raporu ve yapılan itirazlar üzerine alınan ek raporda bölgede heyelan tehlikesinin mevcut olduğu, parsel bazında değerlendirme yapılarak parselin önlem alınabilecek nitelikte stabilite sorunlu alan olarak değerlendirilmesinin uygun olmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planında dava konusu taşınmaz ve çevresinin bütününde revizyon yapılmadan parsel ölçeğinde değişiklik yapılmasının planlama ilke ve esasları ile örtüşmediği, dava konusu imar planı değişikliği öncesinde İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından onaylanan jeolojik ve jeoteknik etüt raporlarında parsel bazında alınacak önlemlerin yeterli olduğu belirtilmesine karşın Kuşadası Belediyesi tarafından Orta Doğu Teknik Üniversitesine hazırlattırılan 2012 tarihli raporda alanın tümünde önlem alınmasının gerektiğinin belirtildiği, ayrıca dosyada kıyı mevzuatı açısından 1992 yılı öncesine ait ve taşınmazda kısmi yapılaşmayı gösterir bir belgenin bulunmadığı yönünde tespit ve değerlendirmelere yer verildiği görülmüştür.
Bu itibarla, uygulama imar planı değişikliği talebinin reddine yönelik ilçe belediye meclisi kararının değiştirilmek suretiyle kabul edilerek onaylanmasında büyükşehir belediye meclisinin yetkili olduğu görüldüğünden dava konusu işlemde yukarıda anılan mevzuata göre yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bununla birlikte, anılan bilirkişi raporunda yer verilen tespitler doğrultusunda dava konusu işlemin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, plan tekniğine ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesince işin esasına girilerek dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, esasının incelenmeyerek usulen yetki yönünden dava konusu işlemin iptali yolundaki karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının değişik gerekçe ile onanması gerektiğinden, Dairemiz kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir