Danıştay 6. Daire, Esas No: 2019/17512, Karar No: 2022/1468

Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2019/17512 E. , 2022/1468 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2019/17512
Karar No : 2022/1468

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı /…
VEKİLİ : Av….

İSTEMİN KONUSU :… Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kültür Turizm Bakanlığı tarafından 05.06.2017 tarihinde onaylanan Antalya ili, Manavgat ilçesi, Side Turizm Alanı ve Side II Nolu Turizm Merkezi Kızılağaç Bölgesi 1. Etap İlave+Revizyon Uygulama İmar Planının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dosyadaki bilgi ve belgeler ile yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden, uyuşmazlık konusu uygulama imar planının üst ölçekli planlar ile uyumlu olduğu, plan değişikliğiyle alan bütünlüğünü etkileyecek bir değişiklik yapılmadığı, plan değişikliğini gerektiren nesnel ve teknik gerekçelerin bulunduğu, arazinin parçalanıp daraltılmadığı veya kullanılamaz hale getirilmediği, orman niteliğindeki taşınmazların vasfının kaybetmesine neden olacak düzeyde değişikliğin yapılmadığı anlaşıldığından plan değişikliklerinin şehircilik ilkelerine ve planlama esasları ile kamu yararına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği, ilaveten uyuşmazlık konusu alanda 2007 yılında imar planı yapıldığı, sahanın ilk kez imar planı kapsamına alınmadığı, bu yönüyle orman idaresinden yeni planda görüş alınmasına gerek bulunmadığı, Orman Genel Müdürlüğünce dava konusu sahadaki bazı taşınmazların daha önce orman dışı kullanım amacıyla (turizm tesisi) tahsis edildiği, bu taşınmazların artık orman dışı işlevlerle kullanılmasına izin verilmiş olduğunun kabulü gerektiği, imar planına konu sahanın güney kısmında (deniz tarafında) yer alan 10 metrelik yaya+servis yolunun nazım imar planında gösterilmediği fakat anılan yolun kamu yararına, şehircilik ve planlama ilkelerine uygun olduğu, ayrıca davacı tarafından üst ölçekli nazım imar planına karşı dava açılmadığından dava konusu uygulama imar planının üst ölçekli plana da uygun olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Uyuşmazlık konusu alanda plan değişikliği yapılması için orman idaresinden görüş alınması gerektiği, plan değişikliğiyle önceden izin verilen turizm tahsisine konu edilen alanda tahsis kullanım amacı dışında yol, otopark işlevlerinin getirilmesinin hukuka aykırı olduğu, 10 metrelik yolun alan bütünlüğünü bozduğu ve 1/5000 ölçekli nazım imar planında gösterilmeyerek planlar arasında kademeli birliktelik ilkesine aykırı planlama yapıldığı, tahsis amacına uygun planlama yapılması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu orman arazisine yönelik turizm tesis alanları kullanım kararının 1/25.000 ölçekli nazım imar planları ile geldiği ve üst ölçekli planlara aykırılık bulunmadığı, plan hiyerarşisine uygun biçimde planların yapıldığı, 10 metrelik yolun yaya yolu olarak belirlendiği, trafik yolu olmadığı için üst ölçekli nazım imar planında gösterilmesine gerek olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Antalya ili, Manavgat ilçesi, Side Mahallesi Kızılağaç Bölgesinde bulunan uyuşmazlık konusu taşınmazlar, 1987 yılında Orman Genel Müdürlüğü tarafından turizm tesisi olarak işletilmesi amacıyla 11 farklı şirkete 49 yıllığına tahsis edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu alanın bir kısmı 20.09.1991 tarihinde, kalan kısmı ise 06.01.2005 tarihinde turizm merkezi olarak ilan edilmiş, sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 18.10.2006 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında ve 29.05.2007 tarihinde onaylanan 1/25.000 ölçekli Doğu Antalya Çevre Düzeni Planında bu amaca yönelik revizyonlar yapılmış, Manavgat Belediye Başkanlığının talebi üzerine 2030 yılı projeksiyon nüfusu hedef alınarak yeni plan çalışmalarının yapılmasının istenilmesi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı taraından 06.09.2016 tarihinde Side Turizm Alanı ve Side II Nolu Turizm Merkezi Kızılağaç Bölgesi 1. Etap İlave+Revizyon 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları onaylanmış, planların askı sürecinde davacı idare tarafından itiraz edilmiş ve alanın tahsis amacına uygun olarak planlaması gerektiğinden yol, otopark, günübirlik alan kullanımlarının kaldırılması istenilmiş, davalı idare tarafından verilen cevapta ise itiraza konu olan yolların önceki imar planlarında yer aldığı, turizm tesis alanı kullanımında değişiklik yapılmadığı, yalnızca 10 metrelik yolun devamlılığının sağlanması amacıyla sahil şeridinin birinci bölümünde düzenlemeler yapıldığı ve bu düzenlemenin turizm tesis alanlarının bütünlüğünü etkilemeyeceği, günübirlik alan fonksiyonu verilen alanın tahsisinin taraflarınca Orman ve Su İşleri Bakanlığından talep edilmiş olması nedeniyle değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir.
06.09.2016 onay tarihli imar planlarına yönelik itirazların değerlendirilmesi sonucunda itirazların bir kısmı uygun görülmüş ve dava konusu alana ilişkin herhangi bir değişiklik yapılmadan 05.06.2017 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanmış, bunun üzerine görülmekte olan dava açılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun ek gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 14/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY(X) : Dava, Kültür Turizm Bakanlığı tarafından 05.06.2017 tarihinde onaylanan Antalya ili, Manavgat ilçesi, Side Turizm Alanı ve Side II Nolu Turizm Merkezi Kızılağaç Bölgesi 1. Etap İlave+Revizyon Uygulama İmar Planının iptali istemiyle açılmıştır.
6831 sayılı Orman Kanununun 6.maddesinde, “Devlet ormanlarına ve Devlet ormanı sayılan yerlere ait her çeşit işler Orman Genel Müdürlüğünce yapılır ve yaptırılır. Devletten başkasına ait olan bütün ormanlar, bu Kanunun hükümleri dairesinde Orman Genel Müdürlüğünün murakabesine tabidir.” hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunun 17. maddesinin 3. fıkrasında, ” Savunma,ulaşım, enerji, haberleşme, su, atık su, petrol, doğalgaz, hava ayrıştırma, altyapı, kat atık bertaraf ve düzenli depolama tesislerinin; baraj, gölet, sokak hayvanları bakımevi ve mezarlıkların; Devlete ait sağlık, eğitim, adli hizmet ve spor tesisleri ile ceza infaz kurumlarının ve bunlarla ilgili her türlü yer ve binanın Devlet ormanları üzerinde bulunması veya yapılmasında kamu yararı ve zaruret olması halinde, gerçek ve tüzel kişilere bedeli mukabilinde Çevre ve Orman Bakanlığınca izin verilebilir. Devletçe yapılan ve/veya işletilenlerden bedel alınmaz. Bu izin süresi kırkdokuz yılı geçemez. Bu alanlarda Devletçe yapılanların dışındaki her türlü bina ve tesisler iznin sona ermesi halinde eksiksiz ve bedelsiz olarak Orman Genel Müdürlüğünün tasarrufuna geçer. Söz konusu tesisler Orman Genel Müdürlüğü veya Çevre ve Orman Bakanlığı ihtiyacında kullanılabilir veya kiraya verilmek suretiyle değerlendirilebilir. İzin amaç ve şartlarına uygun olarak faaliyet gösteren hak sahiplerinin izin süreleri; yer, bina ve tesislerin rayiç değeri üzerinden belirlenecek yıllık bedelle doksandokuz yıla kadar uzatılabilir. Bu durumda devir işlemleri uzatma süresi sonunda yapılır. Verilen izinler amaç dışında kullanılamaz. ” hükmüne yer verilmiştir.
2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunun 8. maddesinin A fıkrasının 4. bendinde, ” Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri ve turizm merkezleri ile bu bölge ve merkezlerin dışında olmakla birlikte denize kıyısı olan ilçelerde, 9/8/1983 tarihli ve 2873 sayılı Millî Parklar Kanunu gereğince tespit ve ilân edilen yerlerde, ilgili Bakanlıkça belirlenen ve üzerinde konaklama tesisi bulunan veya konaklama tesisi yapılması uygun görülen alanları yatırımcılara tahsis etmeye sadece Bakanlık yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Orman Kanununun 17. Maddesinin 3. Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmeliğinin “Mevcut izinlerin devamı” başlıklı Geçici 1. Maddesinin 5. fıkrasında, ” 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesine göre 8/11/2003 tarihinden önce kesin izne konu edilmiş ancak ilgili maddenin değişmesi sonucu artık izin verilemeyen, turizm ve diğer izinlerin izin hakları devam eder. İzinli saha içinde kalmak kaydıyla mevcut tesislere ilave, tadilat, kapasite, tür ve sınıf değişikliği izni Bakanlık onayı ile verilebilir. Değişen madde hükmü gereğince izin verilemeyecek talepler için geçmişte verilmiş ön izinler ise kesin izne dönüştürülemez. Bu ön izinler resen iptal edilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden her ne kadar 6831 sayılı Orman Kanunu ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanununda yapılan değişikliklerle turizm merkezlerinde tahsis yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığına geçtiği bilinmekte ise de; 08.11.2003 tarihinden önce turizm tesisi amacıyla verilen izin işlemlerinin yürütülmesinin halen Tarım ve Orman Bakanlığının yetkisinde olduğu anlaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu alana ilişkin ilk izin ve tahsis işleminin orman idaresince yapıldığı, bu izne konu alanda (imar planında yapılacak işlev değişikliği ve benzeri uygulamalarda) yapılacak tüm değişiklikler için yeniden (Tarım ve) Orman Bakanlığından izin alınması gerektiği somut olayda dava konusu plan yapımı aşamasında bu hususlara riayet edilmeksizin orman idaresince turizm tahsisine konu edilen alanın kısmen tahsis konusu dışında yol, otopark, günübirlik alan gibi işlevlere bırakıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda ilgili orman idaresinin olumlu görüş ve izinleri alınmaksızın uyuşmazlık konusu alanın tahsis konusu dışında yol, otopark, günübirlik alan fonksiyonlarına ayrılmak suretiyle imar planına konu edilmesine ilişkin işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla aksi yöndeki Daire kararına katılmıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir