Danıştay 6. Daire, Esas No: 2018/1769, Karar No: 2022/1452
Danıştay 6. Daire Başkanlığı 2018/1769 E. , 2022/1452 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/1769
Karar No : 2022/1452
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Valiliği (… İl Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- …Belediye Başkanlığı – …
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Torbalı Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilip, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının mülkiyeti hazineye ait İzmir İli, Torbalı İlçesi, …Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporun dosyada bulunan bilgi ve belgelerle birlikte incelenmesi sonucunda, dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama imar planının yapılmasında şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve imar mevzuatı kapsamında geçerli gerekçeler bulunduğu, dava konusu planda öngörülmüş olan plan kararlarının üst ölçekli … Mahallesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı, 1/25.000 ölçekli İzmir Büyükşehir Bütünü Çevre Düzeni Planı ve Manisa-İzmir Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı kararları ile çelişmediği ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu, 1/1000 ölçekli uygulama imar planında dava konusu parsel için öngörülmüş olan kullanım kararlarının gerek yer seçiminin, gerek büyüklüğünün, gerek yapılaşma koşullarının, gerekse alanın fiziki durumunun planda atanan işlevlerini yerine getirmek için uygun olduğu sonucuna varıldığı, öte yandan aynı davacı tarafından İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan İzmir İli, Torbalı İlçesi, Pancar Mahallesi 1/5000 ölçekli nazım imar planının; … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … ve … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … parsel, … ve … parsel, … ve … parsel, … parsel, … sayılı parseller yönünden iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı ile Pancar Mahallesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında dava konusu parseller için öngörülmüş olan plan kararlarının üst ölçekli plan kararları ile çelişmediği ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu, yapılan planlamada şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği görüldüğünden dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu taşınmazın %40’tan fazla kısmının düzenleme ortaklık payı ile karşılanacak kullanımlara ayrıldığı, külfetin hazineye yüklendiği, dava konusu planın hazine menfaatini korumayarak kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI:
…Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından, temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.
…Belediye Başkanlığı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ…’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarihli ve 30474 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı Kararnamenin 99. maddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, Hazineye ait taşınmazlara ilişkin olarak İzmir Defterdarlığı Milli Emlak Dairesi Başkanlığı yerine, İzmir Valiliği (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) davacı olarak alınarak, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY : Torbalı Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla kabul edilip, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planının mülkiyeti hazineye ait İzmir İli, Torbalı İlçesi, … Mahallesi, … parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT: 3194 Sayılı İmar Kanununun işlem tarihinde yürürlükte olan şekliyle 5. maddesinde, “Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır. Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır.” şeklinde tanımlara yer verilmiştir.
Aynı Kanunun 6. maddesinde, planlar kapsadıkları alan ve amaçları açısından bölge planları ve imar planları olarak iki ana kategoriye ayrılmış, imar planları da uygulamaya esas olan uygulama imar planları ve bu planın hazırlanmasındaki temel hedefleri, ilkeleri ve arazi kullanım kararlarını belirleyen nazım imar planları olarak sınıflandırılmış, anılan Yasanın 8. maddesinde ise, planların tanımlaması yapılarak, planlar bölge planı, çevre düzeni planı, nazım imar planı ve uygulama imar planı olarak kademelendirilmiş ve alt ölçekli planların üst ölçekli planlarda belirlenen planlama ana ilkelerine, stratejilerine ve kararlarına uyumlu olması zorunluluğu getirilmiştir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibariyle yürürlükte olan Plan Yapımına Ait Esaslara Dair Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 3.maddesinde de “nazım imar planı, onaylı halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olan, varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hazırlanan ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere 1/2000 veya 1/5000 ölçekte düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile bir bütün olan plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Uyuşmazlıkta, aynı davacı tarafından üst ölçekli İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin … tarih ve … sayılı kararıyla onaylanan İzmir İli, Torbalı İlçesi, …Mahallesi 1/5000 ölçekli nazım imar planının; … ada … parsel, … ada … parsel, …ada … ve … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … parsel, … ve … parsel, … ve … parsel, … parsel, … sayılı parseller yönünden iptali istemiyle açılan davada, dosyada bulunan bilgi ve belgelerle bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu … Mahallesi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planında dava konusu parseller için öngörülmüş olan plan kararlarının üst ölçekli plan kararları ile çelişmediği ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygun olduğu, yapılan planlamada şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına aykırılık bulunmadığı sonucuna varılarak davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararı, Danıştay Altıncı Dairesinin 04/02/2020 tarihli, E:2016/10783, K:2020/799 sayılı kararıyla “İdare Mahkemesince, mevzuat hükümlerine uygun lejant belirlenip belirlenmediği, üst ölçekli planlara uygun kullanım kararı getirilip getirilmediği, önceki imar planlarındaki kullanım kararlarıyla dava konusu nazım imar planında getirilen kullanım kararlarının karşılaştırılması suretiyle kullanım kararlarında farklılıklar tespit edilmesi halinde dava konusu nazım imar planı açıklama raporunda plan değişikliğinin gerekçelendirilip gerekçelendirilmediği, her bir kullanım kararı açısından ayrı ayrı değerlendirilmek üzere hazine taşınmazlarının çoğunlukla sosyal donatı alanı olarak ayrılmasının gerekçesi bulunup bulunmadığı, mevzuat hükümlerine göre planlama alanındaki sosyal donatı alanların asgari şartları sağlayıp sağlamadığı, sosyal donatı alanlarının mevzuat hükümlerine göre uygun yüz ölçümüne sahip olup olmadığı ve yer seçimi bakımından ulaşılabilirlik standartlarına uygun seçilip seçilmediği hususlarının açıklığa kavuşturulması için yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak bu inceleme sonucu düzenlenecek bilirkişi raporu değerlendirilerek dava hakkında karar verilmesi gerektiğinden, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak verilen İdare Mahkemesi kararında isabet görülmediği” gerekçesi ile bozulmuş, anılan Daire kararımıza karşı yapılan kararın düzeltilmesi istemi ise 14/02/2020 tarihli, E:2020/7991, K:2022/1448 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Bu kapsamda, yukarıda zikredilen tüm bu hususların değerlendirilmesi sonucunda aynı taşınmazı kapsayan üst ölçekli nazım imar planına karşı açılan davaların da birlikte incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerektiğinden temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 14/02/2022 tarihinde, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.