Danıştay 5. Daire, Esas No: 2022/1151, Karar No: 2022/4335
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/1151 E. , 2022/4335 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/1151
Karar No : 2022/4335
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline ve bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından, Anayasa’nın 15 ve 121.maddeleri uyarınca, OHAL döneminde sadece OHAL’in gerektirdiği ölçüde, OHAL’e neden olan konularda ve OHAL süresiyle sınırlı olarak, geçici tedbirler alınabileceği, “terör örgütü üyeliği suçunun” kasten işlenebilen bir suç olduğu, kastın bu suçun kurucu unsurlarından birisi olduğu, kast olmazsa bu suçun oluşmayacağı, 19 Temmuz 2018 tarihinde OHAL uygulamasına son verildiği, şahsına karşı uygulanan kamu görevinden çıkarma işleminin Anayasal dayanağının kalmadığı, sadakat yükümlülüğü olduğunu bildiği ve bu yükümlülüğe aykırı hareket ettiğini gösteren hiçbir somut delil bulunmadığı, ByLock verilerinin yasa dışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Türkiye’deki tüm mahkemelerin ByLock konusunda sadece MİT, Emniyet, BTK ve Cumhuriyet Savcılıklarının gönderdiği yazılara dayalı olarak ve bu yazıların mutlak doğruyu yansıttığını değerlendirerek kararlar verdiği, Temmuz 2016 öncesi yapılmış hiçbir suçlamanın dahi bulunmadığı, AİHM’ye göre, bir temel hakka yönelik müdahalenin yasal dayanağı olabilmesi için bu yasanın önceden kabul edilmiş, ilan edilmiş, erişilebilir ve uygulaması öngörülebilir olması gerektiği, sonradan çıkarılan bir KHK ile öngörülen yükümlülük ve yaptırımın uygulamasının öngörülebilir olmadığı iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ilk derece mahkemesince kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bıkarılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.