Danıştay 5. Daire, Esas No: 2021/4933, Karar No: 2022/2672
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/4933 E. , 2022/2672 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4933
Karar No : 2022/2672
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Hukuk Müşaviri …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Kamu görevinden ihracına ilişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa’ya aykırı olduğu, söz konusu KHK’nın Anayasa’nın 121. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM Genel Kurulu’nda onaylanmadığı, bu nedenle yok hükmünde olduğu, masumiyet karinesine aykırı hareket edildiği, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisi olmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, terör örgütünün ancak kesinleşmiş yargı kararı ile tespit edilebileceği, tavsiye niteliğinde olan ve sadece Bakanlar Kuruluna gönderilmek üzere kabul edilen Milli Güvenlik Kurulu kararlarının kişileri bağlayıcı olmadığı, 685 sayılı KHK’nın 11. maddesi uyarınca Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından kurulan mahkemelerin tabii hakim ilkesine aykırı olduğu, hakkında soruşturma açılmadığı, savunma hakkı verilmediği, masumiyet karinesi ve kanunilik ilkesinin ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarma işleminin yetki, şekil, konu, sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka aykırı olduğu, işlendiği zaman ulusal veya uluslararası hukuka göre suç sayılmayan fiilden dolayı kişilere ceza verilmesinin kanunsuz ceza olmaz ilkesine aykırı olduğu belirtilerek Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının mahkumiyet kararı henüz kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliği ile ilgisi olması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, …. Ağır Ceza Mahkemesinin …
tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanığın … Cumhuriyet Başsavcılığından temin edilen ByLock değerlendirme ve tespit tutanağı içeriğine göre; 0507…..43 numaralı hattından kullanıcı adı olarak gerçek adını da içeren …, şifre olarak …” olarak belirledikten sonra oluşturduğu hesap üzerineden … ID (kullanıcı) numarası ile sisteme dahil olduğu, 0507…..43 numaralı hattından kullanıcı adı olarak kod adı (…) ile anne adından (…) mütevellit …. şifre olarak … olarak belirledikten sonra oluşturduğu hesap üzerineden … ID (kullanıcı) numarası ile sisteme dahil olduğu, … Cumhuriyet Başsavcılığı ByLock sorgu sonucuna (06/07/2017 tarihli rapor) göre, sanığın üzerine kayıtlı … numaralı gsm hattını … ve … imei numaralı telefonlar ile … tarihinden itibaren ByLock kullandığı, yine sanığın üzerine kayıtlı … numaralı gsm hattını … imei numaralı cihaz ile … tarihinden itibaren ByLock kullandığının bildirildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığı ByLock tespit ve değerlendirme tutanağına (06/07/2017 tarihli yazı eki) göre, Sanığın … ID numarasını kullandığı ve eklerindeki mesajlaşma uygulaması bilgilerine göre; Ekleyenler listesinde: … ID-N.B., …. olduğu, … ID numaralı kullanıcılar tarafından arandığı tespit edilmiş olup, Yine sanığın …. ID numarasını kullandığı ve eklerindeki mesajlaşma uygulaması bilgilerine göre; Ekleyenler listesinde: … ID numaralı kullanıcılar ile çözümü yapılmış yazışmaların olduğu tespit edilmiş olup, “…” ID, “…” kullanıcı adı, “…” şifresi ve “…” ID, kullanıcı adı …, … şifre ile sisteme defalarca giriş yaparak silahlı terör örgütünün hiyerarşisine dahil olma kastını ortaya koyduğu (diğer bir değişle bilerek ve isteyerek örgütsel talimatların kabul edilmesi, iletilmesi ve organizasyonların planlanması adına haberleşmeye yönelik belirli süreyle sisteme dahil olma imkan ve kabiliyetine eriştiğinin) internet trafik kaydı içeriğine göre bilimsel olarak anlaşıldığından; ByLock değerlendirme ve tespit tutanağı ile yazışma içeriğinin tespitinin, verilerin tespit edilme yöntemi itibariyle her zaman mümkün ve zorunlu olmadığı; sanığın savunmalarına açıklanan sebeplerle itibar edilemeyeceği, sanığın münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanması amacıyla kodlanan ByLock programını bilfiil kullandığı yönünde mahkememizde vicdani kanaat oluştuğu…” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.