Danıştay 5. Daire, Esas No: 2020/1805, Karar No: 2022/1000
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/1805 E. , 2022/1000 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1805
Karar No : 2022/1000
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …’na vesayeten …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf bavurusunun esas yönünden açıklamalı olarak, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden ise düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Hukukun üstünlüğü ilkesine ve Anayasanın 129. maddesine açıkça aykırı olarak, savunma hakkı tanınmadan, adil bir disiplin süreci işletilmeden, adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı tanınmadan kamu görevinden çıkarıldığı, FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakının somut bir şekilde ortaya konulmadığı, ömür boyu kamu görevinde çalışamama gibi son derece ağır sivil ölüme yol açan bir cezanın verilmesinin ve somut herhangi bir gerekçe içermeksizin adının KHK ile zikredilmesi suretiyle lekelenmeme hakkının ihlal edilmesinin hukuka aykırı olduğu, Kanun Hükmünde Kararnamenin Anayasanın 121. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 128. maddelerine göre 30 gün içerisinde TBMM genel kurulunda görüşülmediği, OHAL döneminde alınan kararların geçici nitelikte olması gerektiği ve kalıcı nitelikte karar alınamayacağı, Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerin ihlal edildiği, düzenleyici işlem olan KHK’ye bireysel işlem niteliği yüklenerek ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği, Bakanlar Kurulunun Anayasa ve diğer yasaların kendilerine vermediği bir yetkiyi kullanarak işlem tesis ettiği, kamu görevinden çıkarma usul ve esaslarının Anayasa ve diğer kanunlarda belirlendiği, bu usul ve esaslara uyulmadan işbu dava konusu işlemin tesis edildiği, hakkında soruşturma açılmadığı ve savunma hakkı verilmediği, Anayasa’ya aykırılık iddiasının Anayasa Mahkemesi’ne taşınması gerektiği istendiği halde Mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı, davaya konu kamu görevinden çıkarma işleminin idari işlemin unsurları yönünden değerlendirilmesi gerektiği, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesine aykırı hareket edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi bulunmayarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra …Sulh Hukuk Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla …’nun davacıya vasi olarak atandığı ve söz konusu kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine 03/03/2020 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden davaya vasi yoluyla devam edilmesine karar verilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesince, Yargıtay … Ceza Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşen, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“… C.Başsavcılığının … sayılı soruşturması kapsamında ele geçirilen dijital veride Gizli tanık Garsonun teslim ettiği Micro SD kart üzerinde Ankara KOM daire başkanlığı tarafından yapılan incelemede; sanığın eşi … ile ilgili raporda, sanığın eşinin emniyet mahrem yapılanması içinde yer aldığı, sanık … ile alakalı olarak, Örgüte mensup olduğu, Eagle isimli programı kullandığı MEB bünyesinde görev yaptığı şeklinde bilgi bulunduğu…
Dinlenen tanık anlatımları ile sanığın FETÖ/PDY ye ait olup bayan emniyet mensuplarının kaldığı evlerde bayan polis memurlarına sohbet verdiği, örgüte yardım için para talebinde bulunduğu, verdiği sohbetlerde örgüt lideri, F.Gülen’in kitaplarında bölümler okuduğu, örgüt ve örgüt liderinin propagandasını yaptığı…” tespitleri dikkate alındığında davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı tahsili ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 339. maddesi, 1. fıkrası uyarınca, davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 15/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.