Danıştay 5. Daire, Esas No: 2020/1569, Karar No: 2022/183

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/1569 E. , 2022/183 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1569
Karar No : 2022/183

Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı vekili tarafından, savunma hakkı tanınmadan ve soruşturma yürütülmeden tesis edilen dava konusu işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin yasal bir sendikaya üye olmasının kamu görevinden çıkarılmaya gerekçe yapılamayacağı, sendika ve derneğe üye olma hakkının Anayasa’da güvence altına alındığı, işlendiği zaman kanunda suç olarak tanımlanmayan legal faaliyetlerin müvekkilinin terör örgütü ile iltisak ve irtibatına delil olarak kabul edilmesinin hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin Bylock kullanıcısı olmadığı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, kesinleşmemiş mahkumiyet kararının müvekkil aleyhine delil olarak değerlendirilmesinin masumiyet karinesini ihlal ettiği, birçok ilde şubesi olan ve yetkili makamların izinleri ile faaliyet gösteren bir bankaya müvekkili tarafından para yatırılmasının suç teşkil etmeyeceği, tamamen yasal bir davranış olduğu, bankanın TMSF’ye devrinden sonra da para hareketliliğin devam etmesinin destek amaçlı para yatırılmadığının bir göstergesi olduğu iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davalı idare tarafından; Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; anılan ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliğine ilişkin bulunması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan; “…kamuda çalışmadan önce SGK kayıtları itibari ile FETÖ/PDY terör örgütüyle ilgi ve iltisakı sebebiyle 667 sayılı KHK kapsamında kapatılan kurumlardan olan, İstanbul ilinde … Derneği isimli dernekte 2006-2007 yılları arasında yurt çalışanı olarak çalışma kaydının bulunduğu, sanığın örgüte iltisakı sebebiyle 667 Sayılı KHK kapsamında kapatılan kurumlardan olan … sendikası (24/01/2014 tarihinden 23/07/2016 tarihinde KHK ile kapatılıncaya kadar) ve … Derneğine (12/12/2013-30/09/2015 tarihinde Genel Kurul kararı ile fesh edilinceye kadar) kadar üyelik kaydığının bulunduğu, yukarıda delil değerlendirme bölümünde ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere örgütün en önemli finans kaynaklarından olan Bankasya da kendi adına uzun süreli hesap hareketi bulunmamakla birlikte örgüt yöneticilerinin talimat tarihleri ile uyumlu katılım hesabı TL cinsinden yüksek meblağlarda (12/09/2014 tarihinde 16,900 TL, 10/10/2014 tarihinde 13230 TL ve Ekim 2014 tarihinde sıfırlanan) para yatırma kaydı ve aktif hesap hareketi içeren hesabının bulunduğu, BTK’dan temin olunan iletişim bilgisinde kayıtlı bulunma ve aramada cep telefonuna takılı vaziyette ele geçen hat ile aynı olma durumu ile bylock server IP leriyle login/iletişim kurma bilgisine ilişkin CGNAT/HIS kayıtları ve dosya kapsamına gelen ön inceleme ve tespit tutanağı ile doğrulandığı şekliyle adına kayıtlı ve kullanımında olan … numaralı GSM hattı üzerinden “… ID nosu,… kullanıcı adı, … şifresi ile” Bylock programı kullandığı, bylock server İP’lerine dair CGNAT kayıtlarına yansıdığı üzere 03/09/2015-15/02/2016)tarihleri arasında (245) adet olmak üzere bylock server IP sine bağlanmaya ilişkin kullanım kaydının bulunduğu, sanığın haklarında benzer FETÖ/PDY terör örgütü üyeliği veya yöneticiliği suçundan soruşturma/ kovuşturma yürütülen şahıslarla aynı tarih aralığı içerisinde 2012 yılında, Uşak ili özelinde etkin pişmanlıktan istifadeyle ifade veren şüpheli/sanık ve tanık anlatımlarına yansıdığı üzere örgütsel mahiyette sohbet ve toplantıların yapıldığı değerlendirilen otel konaklamasının olduğu, HTS analiz raporu itibariyle sanığın kullanımında olan GSM hatlarıyla haklarında FETÖ/PDY Terör Örgütü Uşak il yapılanması içerisinde yönetici ve üye olarak bulundukları iddiasıyla soruşturma yürütülen ve/veya kamu davası açılan bir kısım şüpheli/sanıklarla iletişiminin bulunduğu…” tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı, örgüte müzahir sendika ve derneğe üye olduğu ve örgüt liderinin talimatı sonrasında örgütün amacına hizmet eden bir finans kuruluşu olan Bankanın mali durumuna destek olmak amacıyla hesap açarak para yatırdığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir