Danıştay 5. Daire, Esas No: 2019/4934, Karar No: 2022/139

Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/4934 E. , 2022/139 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4934
Karar No : 2022/139

Temyiz Eden (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı
Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı ve düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu kararında bahsi geçen hususların hukuki olarak tespit edilmediği, istihbarat raporlarına binaen hukuki dayanağı olmayan listeler baz alınarak kamu görevinden çıkarıldığı, hakkında idari işlem tesis edilirken; soruşturma açılmadığı, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre izlenmesi gereken usullerin göz ardı edildiği, OHAL KHK’sının Anayasa ve AİHS’de belirtilen ”durumun gerektirdiği ölçüde ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklere ters düşmemek” koşullarına aykırı bir şekilde düzenlendiği, komisyon kararında belirtilen eylemlerin işlendiği tarih itibariyle suç olarak tanımlanmadığı, sendika üyeliği, banka hesap hareketleri ve bylock programı kullanımı eylemlerinin demokratik bir toplumda suç olarak kabul edilemeyeceği, bylock değerlendirme ve tespit tutanağının çelişkili olduğu, faizsiz katılım hesabı açabilme imkanı olması nedeniyle Bankasya’da hesap açtığı, sendika üyeliğinin kanuni bir hak olduğu ve bunun yanında … Sen’de de üyeliğinin bulunduğu, ”suç ve cezaların kanuniliği ve geriye yürümezliği” ilkesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti : Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun’un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan “adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder.” düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek ve davacının duruşma talebi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında verilen hapis cezasına ilişkin mahkumiyet kararının … Ceza Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacı hakkında ayrıca silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan derdest davanın bulunması, silahlı terör örgütüne yönetici olma ve üye olma suçlarının temadi suçlardan olması, mükerrer yargılama ve cezalandırmanın önlenmesi gerektiği gerekçesiyle bozulması üzerine yeniden yapılan ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
“…Sanık …’nun kendisinin kullandığı … nolu gsm hattı ve … İD no üzerinden FETÖ/PDY terör örgütünün gizli haberleşme programı olan ve sadece sözü edilen terör örgütü üyeleri tarafından kullanılabilen Bylock’u kullandığı, ByLock kullanmak suretiyle örgütün gizli, kriptolu iletişim ağına dahil olduğu, haklarında aynı suçtan soruşturma-kovuşturma bulunan ve etkin pişmanlık kapsamında beyanda bulunan …, …, …, …., … ve … isimli kişilerin sanığın örgüte mensup olduğuna, faaliyetlerine katıldığına ve kod adı olarak … ismini kullandığına yönelik beyanda bulundukları, bylock içeriklerinde kullanıcı adının ”…” olduğuna yönelik tespit bulunduğu …” tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir