Danıştay 5. Daire, Esas No: 2019/4930, Karar No: 2022/142
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2019/4930 E. , 2022/142 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4930
Karar No : 2022/142
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : …Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…K:…sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun açıklamalı ve ek gerekçeli olarak reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Davacı tarafından; dava konusu işlemin ceza hukuku anlamında bir yaptırım olduğu, bu nedenle ceza yargılamasındaki tüm ilkelerin somut olayda uygulanması gerektiği, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunca yapılan değerlendirmede insan hakları ihlallerinin giderilmediği, AİHS’e göre bir kişinin aynı eylem ya da faaliyetler gerekçe gösterilerek iki kez yargılanamayacağı veya iki ayrı cezaya hükmedilemeyeceği, Avrupa İnsan Hakları Komiseri’nin açıklamalarına göre terör örgütü suçlaması açısından dikkate alınması gereken tarihin 15 Temmuz 2016 olması gerektiği, OHAL KHK’larının yargı denetiminden bağışık sayılmasının mahkemeye erişim hakkı ve savunma hakkını ortadan kaldırdığı, OHAL KHK’sıyla tesis edilen işlemin OHAL’in kesinlikle gerektirdiği türden bir tedbir niteliğinde olmadığı ve geçici olmayan sonuçlar doğurduğu, OHAL KHK’sıyla yargılanmadan suçlu ilan edilerek masumiyet karinesinin ihlal edildiği, bankaya para yatırma, bandrollü kitapları bulundurma ve yasal faaliyet gösteren bir okula çocuğunu gönderme gibi eylemlerin daha sonra yapılacak olan yargılamalarda terör örgütü üyeliği suçlamasına dayanak olarak gösterilemeyeceği, dolayısıyla ”kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinin ihlal edildiği, özel hayata saygı hakkının orantısız müdahale sonucunda ihlal edildiği, kamu görevinden çıkarılma cezasının ailesinin ve kendisinin hayatını idame etmesini engellediği, mülkiyet hakkının ihlal edildiği, OHAL döneminde çıkarılan KHK’ların Resmi Gazete’de yayımlandıkları gün TBMM’ye sunularak 30 gün içerisinde onanması gerektiği ancak hiçbirinin süresinde onanmadığı ve Anayasa’nın öngördüğü şekil şartlarını sağlamadığı iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacının temyiz iddialarının 2577 sayılı Kanun’un 49. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uymadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirine girmemektedir.
Her ne kadar Bölge İdare Mahkemesi tarafından, davacının (FETÖ/PDY) silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, böylece davacının kesinleşmiş mahkeme kararı ile anılan terör örgütü ile üyelik düzeyindeki ilişkisinin varlığı tespit edildiğinden, kesin hüküm nedeniyle kamu görevinden çıkarılmayı gerektiren diğer delillerin incelenmesine gerek kalmaksızın dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmiş ise de, davalı idarece 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin gerekçesi olarak davacının terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu yönündeki değerlendirme gösterilmiştir. Anılan komisyon tarafından yapılan bu değerlendirmenin, davalı idare tarafından dosyaya sunulan tespitlerle birlikte ceza yargılamasında terör örgütüne üyelikten mahkumiyete esas alınan davacı hakkındaki maddi tespitler de birlikte dikkate alınarak idari yargı yerlerince incelenmesi gerektiği açıktır.
Bu bağlamda, Dairemiz tarafından yapılan temyiz incelemesi neticesinde, komisyon kararı ve idare mahkemesi kararında davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, …Ceza Dairesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla onanmak suretiyle kesinleşen …Ağır Ceza Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararında yer alan;
”…, sanığın adına kayıtlı olup, uzun süredir kendi kullanımında olduğunu belirttiği …numaralı GSM hattı üzerinden …Bylock ID, …kullanıcı adı, …” şifresi ile Bylock iletişim sisteminde kayıtlı olduğu, sanığın ilk kez 04/02/2015 tarihinde …imei nolu cihazla Bylock sistemine dahil olup, 18/02/2016 tarihine kadar 76 farklı günde 447 kez Bylock sunucuları/sistemlerine ait …nolu IP numarası ile iletişim kurduğu,….” tespiti ile anılan ceza yargılamasında yer verilen diğer maddi tespitler birlikte değerlendirildiğinde davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varıldığından, Bölge İdare Mahkemesi tarafından davacının kesinleşmiş mahkeme kararı ile anılan terör örgütü ile üyelik düzeyindeki ilişkisinin varlığı tespit edildiğinden, kamu görevinden çıkarılmayı gerektiren diğer delillerin incelenmesine gerek kalmaksızın dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf isteminin reddine karar verilmesinde sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.
…Bölge İdare Mahkemesi …İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.