Danıştay 4. Daire, Esas No: 2021/1391, Karar No: 2022/110

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2021/1391 E. , 2022/110 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/1391
Karar No : 2022/110

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(…Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …İşlem Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına sahte fatura kullandığından bahisle 2010/3,4,6,7,8,9,10 ve 11. dönemlerine ilişkin olarak resen tarh edilen tekerrür nedeniyle artırılmış vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Danıştay bozma kararı üzerine Vergi Dava Dairesinin temyize konu kararıyla; davacının, haklarında sahte fatura düzenledikleri yönünde rapor bulunan, Rami Vergi Dairesi mükellefi …ve Güngören Vergi Dairesi mükellefi …Petrol ve Tarım Ürünleri Nakliyat Tic. San. Ltd. Şti. adlı mükelleflerden aldığı faturaları kayıt ve beyanlarına intikal ettirdiğinin tespit edilmesi üzerine dava konusu cezalı tarhiyatın yapıldığı, adı geçen mükelleflerce davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir alım-satım ilişkisine dayanmadığı, söz konusu faturalarda yer alan KDV’lerin indirimlerden reddinde hukuka aykırılık bulunmadığı ancak gerek davacının ilk beyan tablosunda, gerekse davacı tarafından verilen düzeltme beyannameleri sonrasında oluşan beyan tablosunda, davacının, hesaplanan KDV beyanlarının Haziran ve Temmuz dönemlerinde sırasıyla 22.222,43 TL ve 24.332,91 TL olduğu, mükellefin ödenecek vergilerinin (indirilecek KDV beyanlarının tamamı reddedilse ya da indirilecek KDV beyanı olmasa dahi) azami hesaplanan KDV sütununda yer alan tutarlar kadar olabileceği dikkate alındığında, anılan dönemlerde sırasıyla 54.000,04 TL ve 64.800,00 TL indirimlerden reddedilecek KDV tutarlarının resen tarh edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı, zira, Haziran ve Temmuz dönemlerinde indirimlerden reddi gerektiği belirtilen tutarlarının, aynı dönemlerde hesaplanan KDV tutarlarının çok üzerinde olduğu, bu nedenle, sahte olduğu sonucuna varılan iki mükellefe ait faturalarda yer alan KDV tutarları indirimlerden reddedilerek beyan tablosu yeniden düzenlendiğinde, dava konusu Haziran ve Temmuz dönemlerinde, resen tarh edilen tutarlardan daha az ödenecek fark KDV çıktığından, dava konusu cezalı tarhiyatın, anılan dönemlerde fazladan gerçekleştirilen kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı, davacının, dava konusu vergiyi ziyaa uğratmak suretiyle gerçekleştirdiği vergi ziyaı cezasını gerektiren eylemlerin, 2010/3, 4, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 dönemlerine ilişkin KDV beyannamesiyle eksik vergi beyan edilmesi olduğu, davacı adına daha sonraki bir tarihte, 2014/12 dönemine ilişkin olarak kesilerek 14/05/2015 tarihinde tebliği sonrasında 04/06/2015 tarihinde uzlaşmayla kesinleşen vergi ziyaı cezasının, önceki dönemlere ait dava konusu cezaların tekerrür nedeniyle artırılmasına dayanak teşkil edemeyeceği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle, istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen gerekçeli olarak reddine, mahkeme kararının kısmen kaldırılmasına, dava konusu Haziran ve Temmuz dönemlerinde fazladan gerçekleştirildiği sonucuna varılan cezalı tarhiyat ile dava konusu vergi ziyaı cezalarının, tekerrür nedeniyle artırılan kısımları yönünden istinaf başvurusunun reddine, diğer vergi ve cezalar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, temyiz konusu kararın aleyhe olan kısımlarının kaldırılması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir