Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/409, Karar No: 2022/938
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/409 E. , 2022/938 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/409
Karar No : 2022/938
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Mimarlık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin vergi borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; …. Mimarlık İnşaat Taahhüt San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin kesinleşmiş vadesinde ödenmeyen 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve özel usulsüzlük cezalarının şirketin mal varlığından tahsil edilememesi nedeniyle şirketin anılan dönemde kanuni temsilcisi olduğundan bahisle dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği olayda, 25/01/2007 tarih 6731 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 650. sayfasında, şirket ortaklarından Tansu Tarhan’ın 10 yıllık süre ile şirket müdürlüğüne getirildiği ve münhasıran şirket müdürüne temsil yetkisinin tanındığı, davacı …’ın ise, 03/05/2010 tarih ve 7555 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 510. sayfasında ilan ve tescil edildiği görülen 20/04/2010 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 3 yıllığına şirket müdürü olarak atandığının görüldüğü, buna göre davacının dava konusu dönemde asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olmadığından davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarelerince tesis edilen işlemlerin yerinde olduğunun düşünüldüğü ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 21/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.