Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/2647, Karar No: 2022/466
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/2647 E. , 2022/466 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2647
Karar No : 2022/466
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Bujiteri Otomotiv Gıda ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İdarece davacıya gönderilen yazı üzerine, 2013/8,9,10,11 ile 2015/7,8,9,10,11 ve 12 dönemlerine ilişkin olarak ihtirazı kayıtla verilen katma değer vergisi düzeltme beyannameleri üzerine 04/04/2016 tarihinde tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, damga vergisi, hesaplanan gecikme faizi ile kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davalı idarenin düzeltme beyannamesi verilmesini istediği tarih itibariyle aksi yönde bir tespit yapılmayan davacıya, hakkında olumsuz tespitler bulunan şirketten yaptığı alışlara ait katma değer vergisini indirim konusu yapma imkanı tanınmaması, yasayla tanınan indirim hakkının idari baskı ve yaptırımlarla sınırlandırılması sonucunu doğurmakta olup hukuken geçerli, somut tespitler yapılmadan ve yasal koşullar oluşmadan, vergi incelemesinden varılmak istenen maksat gözardı edilmek suretiyle davacı adına düzeltme beyannamesi vermek zorunda bırakılıp tahakkuk yapılmasında ve ceza kesilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : ….
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 378. maddesinin 2. fıkrasında, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları belirtilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 4. fıkrasında da, ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemler ile tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davaların tahsil işlemini durdurmayacağı, bunlar hakkında yürütmenin durdurulmasının istenebileceği kuralına yer verilmiştir.
Vergi dairesince beyanların düzeltilmesine yönelik olarak mükellefe gönderilen yazı üzerine, ihtirazi kayıtla verilen düzeltme beyannamelerine istinaden yapılan vergi tarhiyatlarına ve kesilen cezalara karşı açılan davaların esası incelenmeden reddedilmeleri nedeniyle yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mahkemesinin 27/02/2019 tarih ve Başvuru No: 2015/15100 sayılı kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Olayda, düzeltme beyannamesi verilmesinin vergi idaresinin bu yöndeki isteğine dayandığı görülmektedir. Bu kapsamda idarece mevzuat gereğince re’sen tarhiyat yapılması yoluna başvurulmayıp davacıdan katma değer vergisi beyannamesinde yer alan bazı indirim unsurlarının gerçek bir teslim ya da hizmet ifasına dayanmadığının tespit edildiği gerekçesiyle bu indirim kalemlerinin çıkarılması istenilmiştir.
Buna göre; alımlarına konu faturaların sahte olmadığı ve bu nedenle de söz konusu indirim unsurlarının gerçek olduğu düşünülmesine karşın, idarenin vergisel işlemlerine maruz kalmamak amacıyla davacı tarafından düzeltme beyannamesi verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, mal ve hizmet alımında bulunduğu mükellefin sahte fatura düzenlediği yönünde tespitler bulunmasından dolayı düzeltme beyannamesi vermek durumunda bırakılan davacının bu işleme karşı açtığı davanın -sürecin bütününe bakıldığında- esas yönünden incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Dolayısıyla Vergi Dava Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesi uyarınca, davalı idarenin yazısında davacıya ihtilaflı faturaları düzenlediği belirtilen mükellefler hakkında yapılan tespitler sorularak, varsa anılan mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının getirtilmesi ve davacıdan da iddialarını ispat edici bilgi belgelerin temin edilmesi suretiyle maddi olayın hukuki bir değerlendirmesi yapılıp uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 02/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.