Danıştay 4. Daire, Esas No: 2018/1600, Karar No: 2022/1173

Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/1600 E. , 2022/1173 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1600
Karar No : 2022/1173

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının ortağı olduğu … Deri Tekstil Dış Ticaret Limited Şirketinin vergi borçlarının tahsili amacıyla banka hesapları üzerine konulan e-haciz işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının şirket ortağı olmasına ve kanuni temsilcilik sıfatının bulunmamasına rağmen, kanuni temsilci sıfatıyla ve ortaklık payı dikkate alınmaksızın amme alacağının tamamı için tanzim edilen haciz varakalarına dayanılarak banka hesaplarına uygulanan e-haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hukuka uygun olmayan kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …

DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 10. maddesinde; tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin, kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı açıklanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları, olay tarihi itibariyle yürürlükte olan 55.maddesinde; amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun “bir ödeme emri” ile tebliğ olunacağı belirtilmiş, aynı Kanun’un 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın, böyle bir borcu olmadığı, kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığını ileri sürerek 7 gün içerisinde vergi mahkemesinde dava açabileceği, aynı Kanunun 62. maddesinde ise borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu ve üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklardan amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hükmü yer almaktadır.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 540. maddesine göre; aksi kararlaştırılmış olmadıkça, ortakların hep birlikte müdür sıfatıyla şirket işlerini idareye ve şirketi temsile mezun ve mecbur oldukları, şirket mukavelesi veya umumi heyet kararı ile şirketin idare ve temsili ortaklardan bir veya birkaçına bırakılabileceği, 541. maddesinde de; şirket mukavelesi veya umumi heyet karariyle şirketin idare ve temsili, ortak olmayan kimselere de bırakılabileceği hüküm altına alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Limited Şirket” başlıklı altıncı bölümde yer alan 623. maddesinde; şirketin yönetimi ve temsili şirket sözleşmesi ile düzenleneceği, şirketin sözleşmesi ile yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebileceği, ancak en az bir ortağın, şirketi yönetim hakkının ve temsil yetkisinin bulunması gerektiği hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, aksi karar alınmadığı takdirde tüm ortakların limited şirketlerde hep birlikte temsile yetkili oldukları ve şirket borçlarından dolayı kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulacakları anlaşılmakla birlikte, şirketin temsilinin müdür sıfatını taşıyan kişi/kişilere verilmesi halinde bu kişilerin temsilci sıfatıyla sorumlu tutulacakları açık olup, bu durumda bütün ortakların temsilci sıfatıyla sorumlu tutulmasından bahsedilemeyeği tâbiidir.
Dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu … Deri Tekstil Dış Ticaret Limited Şirketi’nin 06/10/1997 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, şirket ortaklarının %35 hisse ile …, %35 hisse ile davacı …, %30 hisse ile … olduğu ve 10 yıllığına şirket müdürü olarak …’nun seçildiği, bu durumun 10/10/1997 tarih ve 4395 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği, şirket müdürü …’nun görev süresinin 06/10/2007 tarihinde sona erdiği, yeniden bir müdür seçilmediği, şirketin Türk Ticaret Kanunu’nun 7.maddesi uyarınca ticaret sicil müdürlüğünce yapılan ihtara uymadığından 07/07/2014 tarihinde ticaret sicilinden silindiği, durumun 16/07/2014 tarih ve 8613 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmıştır.
Davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerine karşı açılan davada, … Vergi Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile davacının dava dilekçesinde gösterilen adrese tebligat yapılamaması ve 1 yıl içerisinde yeni adres bildirilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Bu durumda asıl borçlu … Deri Tekstil Dış Ticaret Limited Şirketi’nin seçilmiş müdürünün görev süresinin 06/10/2007 tarihinde bitmesine rağmen yeni bir müdür seçilmemesi nedeniyle bu tarih itibariyle şirket ortaklarının anılan şirketi temsile yetkili oldukları ve şirket borçlarından dolayı kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulacakları açık olduğundan, ayrıca davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla gönderilen ödeme emirlerine karşı açılan davada, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi nedeniyle ödeme emri içeriği borçların kesinleştiği görüldüğünden, dava konusu haciz işleminde hukuka aykırılık, aksi yöndeki vergi dava dairesi kararında isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir