Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/550, Karar No: 2022/1016

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/550 E. , 2022/1016 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/550
Karar No : 2022/1016

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Ticaret Borsası yönetim kurulu üyesi olan ve … isimli kişi adına sahte müstahsil makbuzu düzenleme fiiline iştirak etmesi nedeniyle 2011 yılı için kesilen vergi ziyaı cezası ve fer’isinden oluşan kamu alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulan davacı adına tanzim edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Her ne kadar, zirai ürünü tescil eden ticaret borsasının yöneticisi hakkında zirai ürün bedeli üzerinden tevkif edilip beyan edilen ancak ödenmeyen vergilerden 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 11. maddesi ve ilgili genel tebliğ hükümleri uyarınca müteselsilen sorumluluğunun bulunması nedeniyle davacı adına “müteselsil sorumlu” sıfatıyla dava konusu ödeme emri düzenlenmiş ise de ticaret borsaları ve yöneticileri için öngörülen müteselsil sorumluluğun, tevkifatın yapılması ile sınırlı olduğu, vergilerin ödenmesinden sorumlu tutulamayacakları, ayrıca ticaret borsasının ve yöneticilerinin zirai ürünlerin tescilini gerçekleştirirken zirai ürüne ait müstahsil makbuzu hakkında yapabileceği incelemenin şekli bir inceleme olduğu, vergilendirmeye esas alınan belge ve kayıtların gerçek mahiyetiyle uyumlu olmadığının söylenebilmesi için belgeyi düzenleyenin faaliyet konusu, sattığı emtia veya yaptığı hizmet bakımından organizasyonu, ekipmanı, işin gerektirdiği sayıda işçisinin olup olmadığı, emtia alımlarının gerçekliği, alım-satım için zorunlu veya bu işlemlerin doğal sonucu olan diğer işlemlerin gerçekleştirilme biçimi, ekonomik durumu ile vergilendirme dönemindeki iş hacmi arasındaki ilişki, kredi kullanıp kullanmadığı, vergi ödevlerinin yerine getirilmesinde gösterdiği özen gibi unsurlardan hareketle sonuçlandırılacak incelemeye göre mükellefin gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasında bulunup bulunmadığının anlaşılabileceği dikkate alındığında, bu yönde bir inceleme gerçekleştirilmediği gibi zirai ürünlere ait müstahsil makbuzlarının sahte olduğunu bilerek tescil yaptığı konusunda herhangi bir saptama da bulunmayan davacının sorumluluğundan söz edilemeyeceği gerekçesiyle ödeme emri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … adına düzenlenen vergi inceleme raporunda Van Ticaret Borsasının anılan şahsın iştirak ettiği sahte müstahsil makbuzlarını tescil ettiği, bu nedenle vergi ziyaı cezasına sebebiyet verdiği dolayısıyla ticaret borsaları, yöneticileri ve çalışanlarının amme alacaklarının takibinde müteselsilen sorumlu oldukları, davacının dava dilekçesinde yer verdiği kararın dava konusu ödeme emriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Ticaret borsaları ve yöneticilerinin zirai ürünlerin tescilini gerçekleştirirken zirai ürüne ait müstahsil makbuzu hakkında yapabileceği incelemenin şekli bir inceleme olduğu, olayda borsa yöneticilerinin müstahsil makbuzlarının sahte olduğunu bilerek tescil yaptığı husunda herhangi bir saptama bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NUN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Sahte müstahsil makbuzu düzenleme fiiline iştirak eden … adına 2011 yılı için kesilen vergi ziyaı cezasına karşı açılan davanın … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddi üzerine tanzim ve tebliğ edilen (…) no’lu ihbarnameler neticesinde kesinleşen kamu alacağının ödenmediği, anılan şahıs hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporunda, … tarih ve …, …, … ve … sayılı Vergi Tekniği Raporlarına atıf yapılarak …’in kaçakçılık suçuna iştirak ettiği … Petrol Ürünleri Medikal Tekstil İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile … İnşaat Tekstil Medikal İhracat Limited Şirketi ve … Gıda’nın (…) sahte olarak düzenlediği müstahsil makbuzlarının … Ticaret Borsası tarafından tescil edildiği, tescil edilen söz konusu müstahsil makbuzlarına bağlı olarak ziyaa uğratılan vergiden … Ticaret Borsası yönetici ve çalışanlarının da müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Davaların karara bağlanması” başlıklı 22. maddesinin 1. fıkrasında, konular aydınlandığında meselelerin sırasıyla oya konulacağı ve karara bağlanacağı, “Kararda Bulunacak Hususlar” başlıklı 24. maddesinin (e) bendinde de; kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hükmün belirtileceği kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu ödeme emrinin, iştirak eylemi nedeniyle üçüncü kişi adına kesilen vergi ziyaı cezasını içerdiği ve bu cezanın ödenmesinden davacının müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek düzenlendiği uyuşmazlığın; maddi olayın yanlış nitelendirilmesi sonucu, yaptıkları veya yapacakları ödemelerden vergi kesmeye mecbur olanlarla ilgili 213 sayılı Kanun’un 11. maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk hükümlerinden hareketle çözüme kavuşturulması yargılama usulüne uygun düşmemiş olmakla birlikte, üçüncü kişiler adına iştirak eylemi nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezası alacağının güvence altına alınması amaçlı, Yasa koyucu tarafından getirilmiş müteselsil sorumluluk düzenlemesi olmaksızın, müteselsil sorumlu sıfatıyla düzenlenmesini gerektirir yasal dayanaktan yoksun ödeme emrinin yazılı gerekçeyle iptaline dair Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 09/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir