Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/2909, Karar No: 2022/1304
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/2909 E. , 2022/1304 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2909
Karar No : 2022/1304
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …İnşaat Temizlik Gıda Yemek Mühendislik Mimarlık Yatırım Danışmanlığı Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi-…İnşaat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi Ortak Girişimi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı iş ortaklığı adına, alımlarının bir kısmının sahte faturalarla belgelendirmesi nedeniyle sözü edilen faturalara konu indirimlerin reddi suretiyle yeniden oluşturulan beyan tablosu uyarınca 2016 yılının Temmuz dönemi için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 44. maddesi hükmüne göre katma değer vergisinin prensip olarak vergi mükellefi olan gerçek veya tüzel kişiler adına tarh olunacağı, ancak tüzel kişiliği olmayan adi ortaklıklarda mükellefiyetin bütün ortakları kapsayacak şekilde tek bir hesap üzerinden tesis edileceği, eğer katma değer vergisi mükellefi bir adi ortaklık ise katma değer vergisinin ödenmesinden müteselsilen sorumlu olmak üzere ortaklardan herhangi birinin tarhiyata muhatap olacağı, iş ortaklıklarının adi ortaklığın 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinin 7. fıkrasında tanımlanmış özel bir şekli olduğu, bu durumda müteselsil sorumlu olan ortaklardan herhangi biri adına düzenlenmesi gereken ihbarnamenin iş ortaklığı adına düzenlenmesi anılan yasal düzenlemeye uygun düşmediğinden dava konusu tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının ilgili dönemde sahte fatura kullandığının hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu ile ortaya konulması üzerine dava konusu vergi ve ceza ihbarnamelerinin düzenlendiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilkderece mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.