Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/1171, Karar No: 2022/782

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/1171 E. , 2022/782 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1171
Karar No : 2022/782

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Akaryakıt Dağıtım Pazarlama Anonim Şirketi’nden 2005 ve 2006 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ila …takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının, asıl borçlu şirketteki kanuni temsilcilik görevinin 25/08/2005 tarihli genel kurul kararıyla sona erdiği ve bu hususunun 02/09/2005 tarih ve 6381 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde ilan edildiği görüldüğünden, bu tarihten sonra doğan vergi borçlarından sorumluluğunun bulunmadığı, beyan ve ödeme zamanı 25/08/2005 tarihinden sonra olan 2005 yılına ait kurumlar vergisi ile buna bağlı olarak kesilen vergi ziyaı cezası ve hesaplanan gecikme faizinden, 28/10/2009 tarihinde tebliğ edilen defter ve belge isteme yazısı üzerine defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle kesilen 2005 yılı için kesilen özel usulsüzlük cezasından ve beyan yükümlülüğü bu tarihten sonra doğan 2006 yılının Ekim-Aralık dönemine ait geçici vergi beyannamesinin süresinde verilmemesi nedeniyle kesilen usulsüzlük cezasından sorumlu tutulamayacağından dava konusu ödeme emirlerinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 213 sayılı Kanun’un 10.maddesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35.maddesi uyarınca davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, asıl borçlu … Akaryakıt Dağıtım Pazarlama Anonim 2005 ve 2006 yılının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla … tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, sözü edilen ödeme emirlerinin dayanağı asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ile bunların tebliğine ilişkin bilgi ve belgelerin Vergi Mahkemesince ara kararıyla istenilmesine karşın dosyaya sunulmadığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Kanuni Temsilcilerin Ödevi” başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un “Kanuni Temsilcilerin Sorumluluğu” başlıklı mükerrer 35. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edileceği hüküm altına alınmış, 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hükme bağlanmış olup, aynı yasanın takip eden 58. maddesinde de, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddiası ile tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait davalara bakan vergi mahkemesi nezdinde dava açabileceği öngörülmüştür.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu Vergi Dava Dairesi kararının, … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Yukarıda yer verilen hükümlere göre kanuni temsilci adına takip yapılabilmesi için asıl borçlu şirketle ilgili takip yollarının tamamının tüketilmesi amme alacağının şirketten tahsil edilememesi veya tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gerekmektedir.
Dava konusu … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine konu kamu alacaklarının tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ve bunların tebliğine ait bilgi ve belgelerin Vergi Mahkemesince ara kararıyla istenilmesine karşın davalı idarece dosyaya sunulmadığı olayda, sözü edilen kamu alacaklarıyla ilgili olarak asıl borçlu şirket nezdindeki takip yollarının usule uygun şekilde tüketildiğinden dolayısıyla … takip numaralı ödeme emri içeriği kamu alacaklarının davacıdan kanuni temsilci sıfatıyla takibi aşamasına gelindiğinden söz edilemeyeceğinden, değinilen ödeme emrinin Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine yönelik Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibariyle hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının, … tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın; … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 28/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir