Danıştay 3. Daire, Esas No: 2019/1100, Karar No: 2022/1221
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/1100 E. , 2022/1221 K.
“İçtihat Metni”
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/1100
Karar No : 2022/1221
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, gayrimenkul alım satımından elde ettiği değer artış kazancını beyan dışı bıraktığından bahisle takdir komisyonu kararı uyarınca 2010 yılı için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Uyuşmazlığa konu taşınmazların iktisap tarihindeki bedeline ilişkin olarak tarafların beyanına başvurularak ve gerekirse ilgili odalar nezdinde araştırma yapılarak matrah takdirine gidilmesi gerekirken, takdir komisyonunca sadece tapu kayıtlarındaki bilgiler doğrultusunda matrah takdir edildiği dolayısıyla bu durum gerçek gelirin vergilendirmesi ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı değer artış kazancını beyan etmediğinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … ‘ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
31/12/2015 tarihinde takdire sevk edilen davacının 2010 yılında gayrimenkul alım satımı nedeniyle değer artış kazancı elde ettiğinden bahisle 25/11/2016 tarihli takdir komisyonu kararıyla matrah takdir edildiği, bu kararın vergi dairesine tevdi edilmesi üzerine 29/11/2016 tarihli ihbarnamelerin aynı tarihte davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde re’sen tarhiyat, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması olarak tanımlanmıştır. Kanunun 74. maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak, takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmış, komisyonunun yetkilerini düzenleyen 75. maddenin 1. fıkrasında ise 72. maddenin 1. fıkrasına göre kurulan takdir komisyonu 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisini haiz olduğu kuralına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un 113. maddesinde zamanaşımı; süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak ifade edilmiş, 114. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında ise vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlıyarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı, şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımını mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceği, ancak işlemeyen sürenin her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması ile zamanaşımının duracağı, duran zamanaşımının mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam edeceğinde herhangi bir tartışma olmamakla birlikte duran sürenin tekrar işleyebilmesi için geride işleyecek bir süre kalması gerekir. Vergi Hukukunda süre hesabının asgari birimi gündür. 31/12/2015 tarihinde matrah takdiri için takdir komisyonuna sevk halinde geride işleyecek asgari bir gün bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir. Ancak, 30/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna sevk halinde geride işleyecek bir günün kaldığından bahsedilebilir.
Dolayısıyla beş yıllık tarh zamanaşımının son günü olan 31/12/2015 tarihinde takdir komisyonuna matrah takdiri için sevkle zamanaşımının durduğundan bahsedilemeyeceğinden ve bu halde vergi alacağının zamanaşımı sebebiyle ortadan kalktığının kabulü gerektiğinden Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle verilen karara yöneltilen istinaf isteminin reddi yolundaki kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararna yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.