Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/6605, Karar No: 2021/6431

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/6605 E. , 2021/6431 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/6605
Karar No : 2021/6431

TEMYİZ EDENLER :1- (DAVALI) …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ :Av. …

2- (DAVACI) …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirdiği ve bu alımlara yönelik ödemelerini banka ve benzeri finans kuruluşlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmediği yolunda saptamaları içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012 yılının Şubat, Mart, Haziran Eylül ila Aralık dönemleri için re’sen salınan bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi ve mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı …, ……ile …Nakliyat Otomotiv Gıda ve Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitlerden, düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varıldığından yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı, bu durumda kayıtlara intikal ettirilen bu sahte fatura bedellerinin banka veya finans kurumları aracılığıyla ödenmesi beklenemeyeceğinden 213 sayılı Kanun’un mükerrer 355. maddesinin 4. fıkrası gereğince kesilen cezada hukuka uygunluk görülmediği gibi harcamaların sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirilmesi, aynı Kanun’un 353. maddesinin 1. bendinde belirtilen eylemler arasında gösterilmediğinden bu kapsamda kesilen cezanın da hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi yönünden dava reddedilmiş, özel usulsüzlük cezaları ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1. bendi kapsamında kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu, davacının birçok mükelleften yüksek miktarlı mal alışı yaptığı halde bu mükelleflere ait cari hesap bulunmadığı, yüklü miktarlı mal alışlarına ilişkin banka veya finans kurumu aracılığı ile yapılan ödemelere ilişkin tevsik edici bir belge de bulunmadığından ödemelerin nakit olarak yapıldığının anlaşılması sebebiyle aynı Kanun’un mükerrer 355. uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasında da mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, alımlarının gerçek olduğu, Nuran Çevik ile ilgili ticari ilişkileri gereği henüz teslim alınmayan madeni yağ bedellerinin ödemesinin önceden yapıldığı, bu sebeple 2013 yılına ilişkin banka havalesinin bulunmadığı, ödemelerin banka kanalıyla gerçekleştirildiği, tarhiyatın yasal dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemlerine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, …ile …Nakliyat Otomotiv Gıda ve Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınan faturalardan kaynaklanan kısmı ile özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı …tarafından dava dışı başka mükelleflere düzenlenen faturalara dayalı indirimlerin de reddi suretiyle yapılan katma değer vergisi tarhiyatın söz konusu mükelleften temin edilen faturalardan kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddine dair …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…ile …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararları, sırasıyla Danıştay Üçüncü Dairesinin 11/02/2019 tarih E:2015/3535, K:2019/905 ve 03/12/2018 tarih E:2015/1145, K:2018/7309 sayılı kararlarıyla onandığından, Vergi Mahkemesi kararının, tarhiyatın, bu kişiden alınan faturalardan kaynaklanan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen istinaf başvurusunun reddinde sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idare temyiz isteminin reddine,
2. …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının; özel usulsüzlük cezalarına ilişkin hüküm fıkralarının ONANMASINA,
3. Davacı temyiz isteminin kısmen reddine,
4. Kararın; tarhiyatın, …ile …Nakliyat Otomotiv Gıda ve Kimyevi Maddeler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınan faturalardan kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
5. Kararın; tarhiyatın, …’den alınan faturalardan kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasına davacı tarafından yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
6. Davacıdan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
7. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 23/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi

(X)-KARŞI OY :

2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesinde, sahte belge “gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge” olarak tanımlanmaktadır.
Davacının bir kısım emtia alımlarını sahte faturayla belgelendirdiği yolunda tespitler içeren vergi inceleme raporuna istinaden yapılan cezalı tarhiyatın ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemlerinin, davacı ile ilgili olarak düzenlenen vergi inceleme raporu ve faturaların temin edildiği mükellefler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarındaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir