Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5930, Karar No: 2022/500

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5930 E. , 2022/500 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5930
Karar No : 2022/500

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…

KARŞI TARAF (DAVACI) : …Petrol İnşaat Nakliyat Peyzaj Doğalgaz Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, hasılatının bir kısmını kayıt ve beyan dışı bıraktığı ve tek düzen hesap planına uymadığı yönünde saptamalar içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2010 yılı için re’sen salınan kurumlar vergisi ile aynı yılın Ekim -Aralık dönemi için re’sen salınan geçici vergi ve söz konusu vergiler üzerinden tekerrür hükümleri gereğince artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi inceleme raporunda davacı şirketin, “157- Diğer Stoklar Hesabı”na aktarılan 1.082.103,14-TL tutarındaki emtiayı aynı bedelle satışa ve teslime konu etmeksizin “320-Satıcılar Hesabı”, “154- Yasal Yedekler Hesabı” ve “542-Olağanüstü Yedekler Hesabı”na aktarılmak suretiyle kayıtlarından çıkarttığından bahisle belgesiz satışa konu edilen emtiaya ilişkin olarak saptanan maliyet tutarı tenzil edilerek matrah farkı bulunduğu, Mahkemelerince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda ise aynı hesapta izlenen 92.103,14-TL’lik emtianın gerçekte olmadığı, hesap denkleştirmek için bu tür kayıtlar yapıldığından çekilen tutar olarak 990.000,00-TL’nin dikkate alınması gerektiği, “157-Diğer Stoklar Hesabı”nın borcunda gözüken ve beyan dışı bırakılan emtianın kar marjı uygulamadan aynı bedel ve maliyet tutarı üzerinden tek düzen hesap planında yer alan hesapların işleyişine aykırı muhasebe kayıtları yapılarak satış ve teslime konu etmeksizin kayıtlarından çıkartıldığı, belgesiz olarak yapılan bu satıştan kar edilmediği, envanter çalışması ve karşıt incelemeyle malların gerçekten satılıp satılmadığı saptanmadan yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı, 2006 yılı Nisan dönemine ilişkin olup 2009 yılında kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı, yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olan geçici vergi üzerinden bir kat vergi ziyaı cezası kesilebileceği, ancak ihbarnamelerde tahakkuk ettirilmeyeceği belirtilen geçici vergi kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem niteliği taşımadığından geçici vergi yönünden davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle kurumlar vergisi ile kurumlar vergisi ve geçici vergi üzerinden tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezası kaldırılmış, geçici vergi yönünden dava incelenmeksizin reddedimiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının açılış kaydında “153-Ticari Mallar” hesabının borcunda yer alan yaklaşık 1,4 milyon TL bakiye borcun “157- Diğer Stoklar Hesabı”na nakledildiği, alış olmadığı halde aynı hesaba yeni kayıtlar yapıldığı, kayda ilişkin olarak alacaklandırılan hesabın ise “102- Bankalar Hesabı” olduğu tespit edildiği, dönem sonunda maliyet hesaplarına intikal ettirilen hesabın yaklaşık 1 milyonluk kısmının ise “540-Yasal Yedekler” “542- Olağanüstü Yedekler” hesabı borçlandırılmak suretiyle kayıtlardan çıkarıldığı,”157 Diğer Stoklar” hesabından çekilen 990.000,00-TL’lik emtiaya ilişkin olduğu, hasılat farkı olarak tespit edilen 1.170.942,60 TL den belgesiz satışa konu edildiği tespit edildiğinden tarhiyatın ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin 1.bendi kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu, kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınabileceği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ:Temyiz isteminin reddi ile Vergi Dava Dairesi kararının temyize konu hüküm fıkrasının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Vergi Dava Dairesi kararının temyize konu hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 08/02/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir