Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/5802, Karar No: 2022/548

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/5802 E. , 2022/548 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/5802
Karar No : 2022/548

TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) … Metal Taşımacılık Lojistik Hizmetleri Limited Şirketi
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket adına, kayıtlarına intikal ettirdiği sahte faturalarla maliyetlerini artırarak kurum kazancını azalttığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporu uyarınca 2011 yılı için re’sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin, faturalarını kayıtlarına aldığı … Hurda ve Atık Metal Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerin, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığını kanıtlayıcı mahiyette olduğu, faaliyet gösterdiği hurdanın geri kazanımı sektöründe karlılık oranı %15 ila 20 olduğundan, sahte faturalarla belgelendirilen alışların tamamı kayıtlardan çıkarıldığında bulunan %23,13 karlılık oranının makul bulunduğu, bu orandan daha düşük bir kar oranının elde edildiğine dair davacı tarafından inceleme elemanına ya da dava dosyasına kanıt da sunulamadığından, %23,13 oranı dikkate alınarak hesaplanan matrah farkı üzerinden yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Mahkeme kararında 19/06/2017 olan karar tarihi görüşme tutanağı ve dosya gömleğinde yazılı olduğu gibi 20/06/2017 olarak düzeldikten sonra istinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, vergi ödevlerini aksatmadıkları, defter ve belgelerini eksiksiz olarak incelemeye ibraz ettikleri, ödemelerin banka yoluyla yapıldığı, alım yapılan firmanın o dönemde faal olduğu, varsayıma dayanan tarhiyatın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’UN DÜŞÜNCESİ : Davacının temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması, davalı idarenin temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporunda, davacının, hakkında sahte fatura düzenlemekten dolayı vergi tekniği raporu bulunan mükelleften temin ederek kayıtlarına intikal ettirdiği faturalarla kazancını aşındırdığı sonucuna ulaşılarak, davacının faaliyet gösterdiği hurdanın geri kazanımı sektöründe karlılık oranının %15 ila 20 olduğu, sözü edilen sahte faturaların maliyetlerden çıkarılması sonucu bulunan %23,13 karlılık oranının, sektörel karlılık oranıyla karşılaştırıldığında makul olduğundan bahisle %23,13 karlılık oranı esas alınarak yapılan hesaplama sonucu bulunan matrah farkı üzerinden tarhiyatın yapıldığı, temyize konu kararda aleyhine hüküm fıkrası bulunmayan davalı idarenin temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetin esas olduğu, muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan ve olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa düşeceği, aynı Kanun’un 134. maddesinde de vergi incelemesinin amacının; ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması gerektiği belirtilmiş olup, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde ise kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde ise Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmış, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 2. maddesinde de gerçek gelirin vergilendirileceği ilkesi benimsenmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlık konusu faturaların sahte olduğunun düzenleyicisi hakkındaki tespitlerle ortaya konulduğu olayda dönem matrahının re’sen belirlenmesi yerinde olmakla birlikte, davacının ödemesi gereken vergiyi gerçeğe en yakın şekilde saptamak amacıyla, söz konusu faturalarla kazancını aşındırıp aşındırmadığı dolayısıyla kayıtlı gelirlerinin maliyetleriyle uyumlu olup olmadığının, faaliyet gösterdiği sektörün bölgesel koşulları da gözetilerek ortaya konulması yukarıdaki düzenlemelerin gereğidir.
Belirtilen nedenlerle, tarh matrahının, nasıl ulaşıldığı belli olmayan karlılık oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamalara dayandırılmasının gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesine uygun düşmediği olayda, Vergi Dava Dairesi kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 20. maddesinin tanıdığı re’sen araştırma ilkesi uyarınca, davacının faaliyette bulunduğu sektördeki karlılık oranının bağlı bulunduğu … Odası Başkanlığı’ndan öğrenilerek, kayıtlı gelir ve maliyet uyumu yönünden yapılacak değerlendirme sonuca göre bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Yargı yerlerince verilen kararlardan, ancak davanın tarafları aleyhine sonuç doğuran hüküm fıkralarına karşı yasal başvuru yolları kullanılabileceğinden, Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasının istenmesinde hukuki yararı bulunmayan davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerekmiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA,
3. Davalı idare TEMYİZ İSTEMİNİN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, 10/02/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

(X)-KARŞI OY :
Davacının temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozulması istenen kararın dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ve kararın onanması gerektiği oyuyla Karara bu yönden katılmıyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir