Danıştay 3. Daire, Esas No: 2018/562, Karar No: 2022/854

Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2018/562 E. , 2022/854 K.
“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/562
Karar No : 2022/854

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu …Tekstil ve Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2003 ve 2004 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen …tarih ve …, …, …ila …ile …ila …takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının 06/02/2003 ila 22/06/2004 tarihleri arasında ortağı olduğu asıl amme borçlusu şirketin 2002 yılına ait defter ve belgelerinin ibraz edilmemesi üzerine düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca indirim konusu yapılan katma değer vergilerinin indirimlerinin reddi suretiyle vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin salındığı, bu amme alacağının şirket tarafından ödenmemesi üzerine gerçekleştirilen mal varlığı araştırması sonucunda borcun şirketten tahsil edilemeyeceğinden bahisle davacıdan ortak sıfatıyla tahsili amacıyla dava konusu …tarih …, …, …ve …takip numaralı ödeme emirlerinin düzenlendiği, davacıdan ödenmesi istenilen vergi borçlarının bir kısmı ortak olduğu döneme ilişkin ise de, davacının sorumluluğu, yöneticiliği döneminde defter ve belge ibraz edilmemesi, beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu olabileceğinden, ortaklık sıfatının sona ermesinden sonra defter ve belge ibraz etmeme eyleminden sorumlu tutulamayacağından değinilen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğu, davacının 22/06/2004 tarihine kadar hangi eylem ve işlemlerinin ya da şirket adına kanuni temsilci olarak ortaya koyduğu hangi iradesi veya tasarrufunun, 2004 yılı için kurumlar vergisi yönünden nasıl ve ne şekilde vergi ziyaına sebebiyet verdiğinin davalı idarece ortaya konulması ve bu noktadan hareketle davacının sorumluluğuna gidilmesi gerekirken, bu yönde herhangi bir tespit yapılmaksızın, sadece 2004 yılı içerisinde davacının şirket ortağı olduğu ve kurumlar vergisinin de yıllık olduğundan hareketle dava konusu …tarih …takip numaralı ödeme emrinin düzenlendiği, 2004 yılı kurumlar vergisi beyannamesi 25/04/2005 tarihine kadar verilebildiğinden 22/06/2004 tarihinde şirket ortaklığından ayrılan davacının kurumlar vergisi ziyaının oluşmasında nasıl bir sorumluluğunun bulunduğu hususunda somut bir tespite dayanmaksızın düzenlenen anılan ödeme emrinde hukuka uygunluk görülmediği, davalı idarenin savunma dilekçesi ekinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, dava konusu … tarih ve …ve …takip numaralı ödeme emri içeriği 2004 yılı özel usulsüzlük cezası ile Nisan 2004 dönemi vergi ziyaı cezasına ilişkin kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun bir şekilde tebliğ edildiğine ilişkin dosya içeriğinde herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, bu durumda davacının ihtilaflı dönem vergi borçlarından dolayı şirket ortağı olarak takibe alınması hukuken mümkün olmadığından davacı adına düzenlenen ödeme emrinin bu kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu …tarih ve …ile …sayılı ödeme emirleri içeriği amme alacaklarının tahsili için asıl amme borçlusu şirket adına gönderilen ödeme emirlerinin şirket müdürüne 04/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borcun ödenmediği ve mal beyanında bulunulmadığı, yapılan mal varlığı araştırması neticesinde şirketin haczi kabil mal varlığının tespit edilememesi ve herhangi bir mevduata rastlanılmaması nedeniyle usule uygun olarak kesinleşen amme alacağının tahsili için düzenlenen söz konusu ödeme emirlerinin hukuka uygun düştüğü gerekçesiyle dava konusu …tarih ve …ve …takip numaralı ödeme emirleri iptal edilmiş, diğerleri yönüyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu …Tekstil ve Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında yürütülen takip sonrası amme alacağının tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından anılan şirketin ortağı sıfatıyla davacı adına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un mükerrer 35. maddesi uyarınca düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi, kısmen kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, …Tekstil ve Petrol Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden alınamayan 2003 ve 2004 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinin uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan şeklinde limited şirket ortaklarının,
şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağı ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Temyiz istemine konu edilen Vergi Dava Dairesi kararının; …tarih ve …takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun bulunmuştur.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesine göre limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında takip edilebilmesi için kamu alacağının ortak sıfatıyla kendisinden tahsil edileceğinin kendisine duyurulmasından önce borcun tüzel kişiye usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, uyuşmazlık yaratılmak suretiyle ya da uyuşmazlık yaratılmaksızın kesinleşip vadesinde ödenmemiş olması, bu nedenlerle tüzel kişinin 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca takip edilmesi ve bütün bunlara rağmen kamu alacağının tüzel kişiliğin mal varlığından tamamen ya da kısmen tahsil edilememiş olması gerekmektedir.
06/02/2003 tarihinde asıl amme borçlusu şirkete ortak olan davacının 28/06/2004 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilen 22/06/2004 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirket ortaklığından ayrıldığı, herhangi bir temsil yetkisinin bulunmadığı, 6183 sayılı Kanun’un 35. maddesi uyarınca hisse devrinin gerçekleştiği tarihe kadar ortak sıfatıyla sorumluluğunun devam ettiği hususu açıktır.
Dava konusu …tarih ve …takip numaralı ödeme emri içeriği 2004 dönemine ait özel usulsüzlük cezasının tahsili için asıl amme borçlusu şirket adına düzenlenen …tarih …takip numaralı ödeme emrinin işyeri adresinde şirket müdürüne 04/12/2012 tarihinde tebliğ edildiği, öte yandan, …tarih ve …takip numaralı ödeme emri içeriği 2004 dönemine ilişkin kurumlar vergisi, gecikme faizi ve vergi ziyaı cezasının asıl borçlu şirketin verdiği 2004 yılı kurumlar vergisi beyannamesinden kaynaklanmayıp, şirketin ilgili yılda pas sökücü, pas önleyici ve kalıp yağı muhteviyatlı faturalar düzenlediği ve bir kısım alımlarını sahte faturalarla belgelendirildiğinden bahisle 2004 yılı gelir tablosunun yeniden düzenlenmesi yolundaki vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan tarhiyata ilişkin olduğu dikkate alındığında, söz konusu kamu alacağın tahsili için şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediği ve idarece kamu alacağının şirketten tahsiline ilişkin tüm takip yollarının tüketilip tüketilmediği araştırılmak suretiyle ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere sözü edilen ödeme emirlerinin Vergi Mahkemesince yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf isteminin reddine dair hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

Dava konusu …tarih ve …ile …takip numaralı ödeme emirleri içeriği Mart, Mayıs, Haziran ile Ağustos 2003 dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan amme alacaklarının ise dosya kapsamına alınan ve asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen 14/09/2007 tarih 1601/43 sayılı vergi inceleme raporundan anlaşılacağı üzere şirketin 2002 yılına ait yasal defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle indirimlerinin reddi suretiyle izleyen döneme devreden indirilecek katma değer vergisinin olmadığı gözetilerek salınan vergi ve kesilen cezalara ait olduğu anlaşıldığından 06/02/2003 tarihinde asıl amme borçlusu şirkete ortak olan davacının söz konusu borçlar nedeniyle sorumlu tutulması hukuka uygun düşmediğinden, Vergi Mahkemesince değinilen ödeme emirlerinin yazılı gerekçeyle iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusunun reddine dair hüküm fıkrasında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kısmen reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; …tarih ve …takip numaralı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
4. Kararın; …tarih ve …ile …takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
5. Kararın; …tarih ve …ile …takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN İSE REDDİNE, 03/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir